English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ T ] / Thoughtless

Thoughtless Çeviri Türkçe

312 parallel translation
Of all the thoughtless, selfish....
Hepsi düşüncesiz, bencil...
Since the Spaniards have been thoughtless enough to sink our craft... I'll see if I can't persuade them to lend us one of theirs.
İspanyollar gemimizi batıracaklarını düşünüyorken onlardan bir gemi almaya onları ikna edebilecek miyim, göreceğiz.
- She's thoughtless.
- Düşüncesizlik etmiş.
It was thoughtless of me, we'll be right back.
Düţüncesizce davrandým, hemen döneceđiz.
What a thoughtless thing to say.
Ne düşüncesiz şey söylüyorsun.
I've been thoughtless.
Çok düşüncesizim.
I was thoughtless.
Bir düşüncesizlik yaptım işte.
If you weren't thoughtless, he might think you rather offensive.
Patavatsız olduğunu bilmese, saldırgan biri olduğunu sanabilirdi.
Suppose yourself a boy... a thoughtless, impetuous boy indulged from childhood upwards.
Çocukluğundan beri şımartılan... düşüncesiz ve tez canlı bir çocuk olduğunu farzet
- All kids are thoughtless.
- Bütün çocuklar düşüncesizdir.
You're conceited, thoughtless and messy.
Kibirli, düşüncesiz ve dağınıksın.
It was thoughtless of her to decide on her own.
Kendi başına karar vermesi düşüncesizlik.
But the big, thoughtless cad stood me up.
Ama o büyük sahtekar beni sattı.
You're naive, immature, egocentric, malicious, fickle and thoughtless.
Safsın, olgun değilsin, egoistsin kötüsün, vefasız ve düşüncesizsin.
- Come on, Adam, he's just thoughtless.
- Yapma Adam, düşüncesizlik etti.
- Thoughtless?
- Düşüncesizlik mi?
Perhaps I have been selfish and thoughtless.
Belki de bencil ve düşüncesiz oldum.
It's wonderful to watch them together, like a race of handsome, healthy, thoughtless animals.
Birlikte izlemek çok güzel, yakışıklı, sağlıklı, kaygısız hayvan sürüsü gibi.
- Thoughtless?
- Kaygısız mı?
She's a naive, thoughtless girl.
Saf ve düşüncesiz bir kız.
It was very thoughtless of Paul to leave you alone.
Paul'ün seni yalnız bırakmış olması ne kadar düşüncesizce.
- We've been thoughtless.
- Düşüncesiz davrandık.
You are thoughtless sinners, yet you judge.
Sizler düşüncesiz günahkarlarsınız yine de onu yargılıyorsunuz.
You girls are very thoughtless.
Siz kızlar çok düşüncesizsiniz.
All of you are the most thoughtless bunch I've ever known.
Hepiniz, tanıdığım en düşüncesiz grupsunuz.
Dirty, thoughtless and disgusting!
Pis, düşüncesiz ve iğrençsiniz!
You are the most selfish, thoughtless, inconsiderate... I'm selfish? !
Sen hayatımda gördüğüm en bencil, düşüncesiz... ben mi bencilim?
He's like an animal, a thoughtless brutal animal.
Düşüncesiz, vahşi bir hayvan.
- So, you're just thoughtless.
- O zaman densizin tekisin.
I'm sorry, how thoughtless of me.
Özür dilerim, nasıl da düşüncesizim.
I'm thoughtless as usual.
Her zamanki düşüncesizliğim.
But how thoughtless of me to...
Ancak ne kadar düşüncesizim ki...
We are very thoughtless.
Hiç düşünceli değiliz.
Illumination is thus not a state of ecstasy, it is not thoughtless ecstasy or entrancement.
Aydınlanma bir rehavet durumu değildir. Ne pervasız bir rehavet ne de mest olma durumudur.
- You know how thoughtless you are?
Ne kadar düşüncesiz hareket ettiğinin farkında mısın?
How could you be so thoughtless?
Nasıl bu kadar bencil olabilirsin?
He was thoughtless.
Ahmak herifin tekidir.
Right, to marry a person after only a two-day acquaintance is a very thoughtless act.
Doğru, sadece iki günlük bir tanışıklıktan sonra biriyle evlenmek çok düşüncesizce bir davranıştır.
Bend down, you thoughtless...
Eğilsene kaba şey!
A bit rash, I admit. A bit thoughtless, but not bad.
İtiraf ederim ki biraz düşüncesizdir, biraz da dikkatsiz, ama kötü değildir.
What a thoughtless present to give a woman.
Bir kadina verilebilecek ne düsüncesizce bir hediye.
"'A kiss means nothing,'say the thoughtless.
"Bir öpücükten bir şey çıkmaz." der düşüncesiz kişi.
How could you be so thoughtless?
Nasıl bu kadar düşüncesiz olabilirsiniz?
Frasier, sometimes people do thoughtless things.
Frasier bazen insanlar düşüncesizce şeyler yapar.
You're just a thoughtless.
Ne kadar düşüncesizsin.
He's a careless, thoughtless, undisciplined fool.
Dikkatsiz, düşüncesiz, disiplinsiz bir budalanın teki.
It was very'thoughtless of you
Böyle düşüncesiz değildin sen.
God, how thoughtless. I'm sorry.
Tanrım, ne düşüncesizim.
You will write a formal apology for your treatment of mrs. Elliott and darnell and for your thoughtless insult to the women of this community!
Bayan Elliot'a, Darnell'e ve bu toplumun kadınlarına karşı gösterdiğin davranışlar için resmi bir özür yazısı yazacaksın!
Of course, how thoughtless of me.
- Ne düşüncesizim.
I have a terrible habit of making thoughtless statements.
Bazen düşünmeden konuşabiliyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]