Today of all days Çeviri Türkçe
175 parallel translation
Why is Elisabeth leaving. - today of all days?
Elisabeth, onca gün dururken neden bugün gidiyor?
Today of all days showed me the power of the poor.
Tüm günlerden bugün, bana fakirlerin gücünü gösterdi.
Today of all days.
Tam da gününde.
Don't you know any better than to bring your brats here today of all days... when Senor Gallardo is about to make his first formal appearance... in his hometown?
Don't you know any better than to bring your brats here today of all days... when Senor Gallardo is about to make his first formal appearance... in his hometown?
Don't worry your darling little head about it today of all days.
Endişelenme aşkının küçük kafası her zamankinden daha çok onu düşünüyor.
I don't understand Pierre being late today of all days.
Anlamıyorum Pierre bugün çok gecikti.
- Today of all days. - You can talk to them.
Özellikle de böyle bir günde.
I've never known you to be so disagreeable, today of all days.
Seni hiç bu kadar huysuz görmemiştim. Üstelik bugün.
Why today of all days?
Neden bugün?
Did you have to send me news like that today of all days? Did you have to send me news like that today of all days?
Bula bula bu günü mü buldun bana bu haberi yollamak için?
No use frightening the others, today of all days.
Diğerlerini korkutmak gereksiz. Özellikle bugün.
Why did you have to invite this Burton today of all days?
Bu Burton denen adamı davet edecek başka gün bulamadın mı?
Today of all days, to pull THIS on me!
Böyle bir günde, bana bu yapılır mı?
Angela, today of all days!
Angela, lütfen. O kadar günden, bugünü mü buldun?
But I want to play... and today of all days, Father.
Ama oynamak istiyorum, ve bugün istiyorum, baba.
That we got acquainted that I talked to you, that I was here with you, today of all days that was very important to me.
Seninle tanışmak, seninle yakınlaşmak. Seninle konuşmak. Bütün günü seninle geçirmek, özellikle bugünü.
Why today of all days?
- Bugünün özelliği ne?
Why did you buy a dress today of all days?
Neden tüm günler varken, bugün elbise aldın?
I won " t take that, today of all days!
Bak işte bunu kaldıramam!
If you weren't sure you wanted to marry her today of all days, i. e., your wedding day, then it must be the right decision, mustn't it?
Eğer onunla evlenmek istemediğine o kadar gün içinden bugün karar verdiysen yani düğün gününde o zaman bu doğru karar olmalı değil mi?
If you had shown up yesterday or the day before or a week ago I would have said no and sent you on your way but here you are, today of all days and somehow it seems like the right time for me to finally tell this story.
Dün ortaya çıksaydınız ya da önceki gün, ya da geçen hafta size hayır der ve buradan gönderirdim ama işte buradasınız, hem de tam bugün ve bir şekilde bu hikayeyi nihayet anlatmak için doğru zamanmış gibi geliyor.
Today of all days.
Bugün, son gün.
Why today of all days?
Neden bugün olmak zorundaydı?
But today of all days, it is brought home to me :
Günlerden Sonra İIk Defa Evde Kaldım...
We've got the Carson wedding, the Dankowski party, two funerals, and Jill calls in sick today of all days.
Carson'ın düğünü, Dankowski'nin partisi, iki cenaze töreni var, ve Jill de hasta olacak günü buldu.
It seems pretty weird... for this to be happening today of all days.
Bunun bugün olması bana çok garip geliyor.
I usually put her on the train myself but his boss had to choose today of all days to...
Genellikle onu trene kendim bindirirdim ama patronu o kadar gün içinden bu günü se...
Today of all days.
Bula bula bugünü buldu.
And he happens to show up today of all days?
Ve gelmek için onca gün arasından bugünü mü buldu?
The thought of him alone today of all days.
Onun yalnız olduğu düşüncesi, bugün ve her gün.
I won't take that, today of all days!
Bak işte bunu kaldıramam!
Sorry to disturb you today of all days. Don't worry.
Bugünkü şeylerle seni rahatsız ettiğim için kusura bakma.
How can you do this to me, Today of all days?
Bunu bana nasıl yapabildin hem de böyle bir günde?
On today of all days, I'm fine.
Her zamanki gibi, bugün de iyiyim. İyiyim!
Not today, of all days!
Bugün olmaz!
Not today, of all days.
Özellikle bugün.
As it was in the dawn of our days, as it is today as it will be for all tomorrows, I make my choice.
Günlerimizin başlangıcından beri ve bugün olduğu gibi, yarın da olacağı gibi seçimimi yapıyorum.
- Today, of all days, really!
- Böyle bir günde dalga geçilmez!
Today, of all days.
Bugün büyük bir gün.
In recent days, we utilizato the same program of all time, Today we'll try anything a little different, okay?
Son günlerde programa sadık bir şekilde devam ediyorduk ama bugün farklı ve büyük bir şey deneyeceğiz.
" Tomorrow and all your remaining days... will be exactly like today... a tedious collection of hours.
" Yarın ve tüm kalan günleriniz.. .. bugünden farksız olacak.. .. sıkıcı saatler topluluğu.
I just hope they don't make a mess today, of all days.
Sadece bütün günler içerisinden bugün ortalığı karıştırmamalarını umuyorum.
Today. Of all days, today.
O kadar günün arasından bugün.
Why today? Of all days.
O kadar gün varken.
Of all the days you could have, why did you hit CTU today?
Onca gün arasından neden bugün?
Just tell us... of all the days, what made you inform us today?
Neden bizi bugüne kadar aramadınız?
And today's one of those days when you look in the mirror... and you wonder if you have any fucking purpose at all in life.
Bugün de hergün gibi aynaya bakıyorsun... ve hayatının lanet olası amacını merak ediyorsun.
And why do you have to be so bitchy today, of all days? !
Bugün tüm şirretliğin üzerinde!
I haven't had a panic attack in two days and I've even cut down on all the Ativan, so you are officially evicted as of today.
İki gündür panik atak geçinmedim. Ativan'ı bile azalttım. Yani bugün itibarıyla resmen evden kovuldun.
Gone are the days of the grumpy old doc... seeing patients in the basement of his house, getting paid a few chickens. - You know what Cuddy's been locked away with Vogler about... all day today and yesterday? - How will I eat?
Yaşlı doktorun hastalarını bodrumda tedavi edip tavuk aldığı günler geride kaldı.
Today, of all days?
Bugün mü yoksa tüm günlerde mi?