Tornado Çeviri Türkçe
1,094 parallel translation
We put her up inside a tornado.
Onu bir hortumun içine yerleştireceğiz.
She opens and releases hundreds of these sensors that measure all parts of the tornado simultaneously.
Açılıp... bu algılayıcılardan yüzlercesini salıverecek. Onlar da hortumun her yerinden aynı anda ölçüm alacak.
What if we could predict the tornado's path?
Hortumun izleyeceği yolu tahmin edebilir miyiz?
Inside, she holds hundreds of these sensors which when released into the tornado, transmit back data on wind speed pressure and dew point temperature.
İçinde bu algılayıcılardan yüzlercesi var. Bunlar hortumun içine salındığında... rüzgar hızı, basınç ve sıcaklık hakkında aşağıya veri gönderecek.
Are we going to chase this tornado or do you want to catch the next one?
Bu hortumun peşine düşecek miyiz...
The Weather Service has issued a tornado warning till 11 a.m.
Ulusal Meteoroloji Servisi saat 11'e kadar hortumlar olacağını bildirdi.
It's the Fujita scale. It measures a tornado's intensity by how much it eats. Eats?
Bir hortumun yediklerine bakarak... şiddetini ölçer.
There have been tornado sightings.
... pek çok bölge için.
A tornado has been reported moving through Canton a few minutes ago.
Birkaç dakika önce... Canton'dan bir hortum geçtiği doğrulandı.
Of course, tornado activity continues.
... Oklahoma'da hava durumu böyle. Tabii ki hortumlar devam ediyor.
The tornado just sideswiped us.
Hortum yanımızdan geçip gitti.
I've just gotten word in that an even stronger tornado has started to form 25 miles south where the two storms met and combined forces.
Son gelen haberlere göre... karşılaşıp güçlerini birleştiren iki fırtına sistemi... Wakita'nın 40 kilometre güneyinde daha güçlü bir hortum oluşturuyor.
Nothing. Okay. So you saved a few lives, you stopped that bank robbery and you rescued that trailer park from the tornado.
Tamam, tamam, birkaç hayat kurtardın, bir banka soygununu önledin bir karavan filosunu kasırgadan kurtardın.
So I decided to create a fake tornado.
Ben de yalandan bir kasırga yapayım dedim.
That tornado's gonna hit any second now.
Kasırga çıktı çıkacak.
I just put those fans out there to create a counter-vortex to the tornado.
Ariel, o fanları karşı-kasırga etkisi yaratmak için koydum oraya.
This tornado is great.
Ne kasırga ama.
Hey, Mom, do you think Dad's safe from the tornado?
Anne, sence babam şu anda emniyette midir?
Kelly, what are you thinking? Daddy's gonna get sucked up by a tornado, spin around in the air and then land smack on some wicked witch?
Kelly, babanın bir hortuma kapılıp havada döneceğini sonra da kötü bir cadının tepesine mi konacağını sanıyorsun?
I can outrun a tornado, but I can't catch the damn dog.
Kasırgaya karşı gelebiliyorum ama aptal bir köpeği bulamıyorum.
Maybe I'll try chasing the tornado for a while.
Belki bir süre daha kasırgayı kovalasam iyi olacak.
That tornado that hit Cook County is expected to double back at force five.
Cook County'yi vuran fırtına gücünü ikiye katladı, beş şiddetinde ilerliyor.
- I'm not talking about the tornado, Al.
- Ben kasırgadan bahsetmiyorum Al.
A few years ago... a tornado hit this place.
Birkaç yıl önce buraya bir kasırga vurdu.
A lot of people's fathers died... and were killed by the great tornado.
Birçok insanın babası öldü, büyük kasırga tarafından öldürüldü.
- What if there's a tornado?
- Eğer kasırga çıkarsa ne olacak?
We hear this guy's a real tornado.
Adamın çok güçlü olduğunu duydum.
what we call a tornado is a little fart.
Pasifikte fırtına görmemişsin, tayfunlar bile birşey sayılmaz.
Tornado, my old friend, you are getting too old for this.
Tornado, sevgili dostum, bu işler için artık yaşlandın.
Well, he leapt from the balcony onto his faithful Tornado and raced home to his wife, Esperanza, and his daughter, Elena.
Balkondan aşağı atladı ve sadık atı Tornado'ya binerek evine döndü. Eşi Esperanza'ya, ve biricik kızı Elena'ya.
On Tornado, riding like the wind.
Tornado'ya binip rüzgâr gibi uçacak.
This looks like a trailer park after a tornado.
Kasırgadan sonraki bir treyler parkına benziyor.
Tornado!
Kasırga!
It's like trying to find a needle in a haystack in the middle of a tornado.
Kasırganın ortasındaki bir samanlıkta iğne aramak gibidir.
She ends saying there was a big tornado in which your mama and daddy were both killed.
Babanın ve annenin birlikte.. ... öldüğü büyük bir tornado oldu diyor.
A canned tornado, huh?
Konserve bir hortum, öyle mi?
The flap of a butterfly wing can turn itself into a raging tornado.
Kelebeğin kanat çırpması, Bir fırtınaya yol açabilir.
And you left me like a tornado leaves a town.
Beni bir hortumun şehri terk etmesi gibi terk ettin.
It's a tornado! It's a tornado... goin'through the small town!
Bu hareketin adı tornado ve bu tornado küçük bir kasabadan geçiyor!
Man, I always get scared when I hear that old tornado siren.
Şu eski tornado sireninin sesini duymak beni her zaman ürkütüyor.
You thought a tornado hit the bank?
Bankaya bir tornado düştüğünü mü düşündün?
You're like that tornado in the "Wizard of Oz"... sweeping up everything in your path.
Oz Büyücüsü'ndeki kasırga gibi önüne çıkanı süpürüyorsun.
Remember the time you drew right up to that tornado?
Kasırganın olduğu zamanı hatırla?
And protected them from a tornado?
Ve onları bir kasırgadan kurtardın?
I'm getting a really weird vibe like before a tornado... or Dracula.
Fırtınadan önceki sessizlik olabilir mi? Biz Dracula mıyız?
Kroner is sophisticated, complex and well sexy.
Fakat bir de meteorolojinin gözünden bakılırsa alçak basınç sistemleri, fırtına öncülleri, tornado nöbetleri Kroner, gelişmiş, karmaşık ve heyecanlı bir yer.
The night of my senior prom a tornado demolished our high school...
Son sınıf gezintimizin gecesinde bir tornado, lisemizi yok etmişti.
That, uh, tornado at the high school... that was you, wasn't it?
Şu lisedeki tornado, o sendin, değil mi?
- The tornado in high school, snow at my wedding?
Lisedeki o tornado? Düğünümdeki kar?
Tornado is on the ground.
- Kondu.
To you, Kroner must seem small and simple but through the eyes of meteorology, low pressure systems, storm fronts, tornado watches.
Size göre, Kroner ufak ve basit bir yer olabilir.