English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ T ] / Tougher

Tougher Çeviri Türkçe

1,305 parallel translation
This is gonna be tougher than I thought.
Bu iş düşündüğümden daha zor olacak.
He's tougher than Hawat ever was.
Hawat'tan çok daha sert biri.
And you just made it that much tougher on yourself.
Ve sen şimdi daha da zorlaştırdın.
Tougher still to do.
Asla olmayacak.
I mean, I thought I could do it, but I'm finding Sloane-Curtis a much tougher place to navigate than I thought.
Aslında yapabileceğimi düşündüm, fakat Sloane - Curtis'i çok sıkı bir yerde bulduğumu düşündüm.
More inforcement, tougher inforcement, jail, hell, public humiliation.
Kanuni yaptırımlar, hapis, kamu önünde küçük düşürme...
It's a tougher job, Elaine.
Bu daha zor bir iş, Elaine.
And with sexually transmitted diseases the odds of landing one becomes even tougher.
Ve cinsel yolla bulaşan hastalıklar yüzünden onlardan birini ağımıza düşürmemiz çok zor.
She's tougher than she looks.
Göründüğünden daha serttir.
Yeah, we've been through tougher jams than this before.
Evet, daha zorlarıyla da uğraştık.
Jeez, life was a lot tougher back then.
Tanrım, hayat öncekinden daha zordu.
It's even tougher for a woman.
Bir kadın için daha da zor.
The New York office is tougher than ours.
New York bürosu bizimkinden daha zorlu sanırım.
I need a guy who has... has more of an edge. who's a little tougher.
Daha sert bir erkek arıyorum biraz daha kaba belki de.
I've had tougher games of tag.
Daha sert oyunlar da oynadım.
Man, that stuff was tougher to get rid of than that virus I caught back on Kalderash 5.
Adamın, bu şeyler Kalderash 5'ten yakaladığım virüslerden bile daha zorlu çıktı.
Can't imagine a tougher test for a leader. Having to sit through a siege like that, under those conditions.
Bir lider için o şartlar altında kuşatmayı sürdürmekten daha zor bir sınav olamaz.
European toilet paper is tougher than American.
Avrupa'daki tuvalet kağıtları daha serttir.
Talking to Mugatu is tougher than getting to the President.
Mugatu ile konuşmak Baskana ulasmaktan daha zor.
He's tougher than me.
Benden daha dayanıklı.
I got shoes older than you, kid... and tougher, too.
Senden çok daha yaşlı ve zorlu biriyim ben.
The screening process was tougher than building the prototype.
Arama süreci, prototipi yapmaktan daha zorlu geçti.
I'm tougher than you.
Senden çok daha baş belâsıyım.
A lot tougher.
Çok daha baş belâsı.
Geology's tougher than people think.
Jeoloji sanıldığından daha zordur.
Apparently Tony Robbins is a lot tougher to track down than I thought he'd be.
Tony Robbins'i bulmak düşündüğümden zormuş.
Paris was tougher than I thought, filled with people like me, looking for the good life.
Paris düşündüğümden zorlu çıkmıştı, benim gibi insanlarla doluydu, iyi bir yaşam arayanlarla.
It'll make you a bit tougher. I think it will be good for you.
Seni daha sağlam yapacak.
It's tougher, than that machine!
O makineden... daha zordur!
He's tougher than that.
O çok daha güçlü.
How much tougher, eight, ten, what?
Ne kadar güçlü? Sekiz hafta mı, on mu, ne kadar?
Welcome to level two, game players, where things get a little tougher.
İkinci levele hoşgeldiniz oyuncular, sizi yeni tehlikeler bekliyor.
He's tougher than he...
Ufak tefek görünür ama...
My job was tougher than you could imagine.
Benim işim, sandığından daha zorluydu.
MEN ARE TOUGHER. I MEAN, HONEY,
Erkekler daha serttir.
We got a tougher policy.
Artık daha sert bir politikamız var.
You're just as tough as Buffy is, maybe tougher.
En az Buffy kadar güçIüsün. Belki daha da güçIü.
I thought you guys were tougher than that. Hey, I'm plenty tough.
Siz Acil Durum Ekipleri'nin midesi sağlam olur sanırdım.
God ain't tougher than me.
Senin Tanrın benden daha sert olamaz.
Killed all my techs i tried to torture the secret outta me get the passwords to my computers, but ah... I'm tougher than they thought.
Tüm teknisyenlerimi öldürdü bana da sırrımı söyletmek için işkence ettiler bilgisayarlarımın şifrelerini aldılar, ama ah... düşündüklerinden daha sert çıktım.
Talyn is a hybrid Leviathan, built for combat, with much tougher sheilding.
Talyn bir Leviathan melezidir, muharebe için imal edilmiştir, bu nedenle çok daha güçlü kalkanları vardır.
She's tougher than she looks.
- Hayır. Göründüğünden daha sağlam.
Boy, I done had a whole lot of men tougher than you, that called me worse, didn't make it to old.
Evlat, senden daha sert adamlar siktim, bana ihtiyar demen beni daha kötü yapmaz.
We've faced tougher resistance than this before. I can get McManus to crack.
Seninle bundan daha sert direnişlerle karşılaştık. McManus'u çözebilirim.
Then we'll see who has it tougher.
Sonrada kim daha dayanıklıymışız göreceğiz.
All right, now let's try another one, and I'm gonna make this a little tougher.
PekaIa, bir tane daha deneyeIim, ama bu seferki biraz daha zor oIacak.
I mean, it's not like his life is so much tougher than ours.
Yani onun hayatı bizimkinden daha zor değil gibi
'Cause amazons have tougher feet.
Çünkü amazonların ayakları daha sağlamdır.
I may be tougher than you think.
Sandığından daha güçlü olabilirim.
I'd be a tougher match than Agnes.
Ben Agnès'e benzemem ona göre.
You're a little tougher, Peter.
Hepiniz güçlü görünüyorsunuz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]