Trop Çeviri Türkçe
55 parallel translation
- Trop accentué!
- Çok fazla göz önünde!
? " Tu m'as trop entendue
Beni çok duydun
I guess at this point I'm what the French call "de trop."
Galiba bu noktada ben Fransızların "de trop" dedikleri şey oluyorum.
Non, vous etes trop tard.
Hayır efendim, geç kaldınız.
And in his pajamas - the second one in his pajamas. C'est trop stupide.
Ve pijamaları üzerinde--İlkinin de pijamaları üzerindeydi.
Stop lying to me.
C ´ est trop stupide. Bana yalan söylemeyi bırakın.
C'est trop drôle.
C'est trop drôle.
[Speaks French] No, no, no.
"Commandant Houghton dit, il y a trop d'activités dans la région..."
All my friends are in St Trop.
Bütün arkadaşlarım St.Tropez'deler.
MITRA, LOGI, TROP, MIG, TUTTOGAS.
MITRA, LOGI, TROP, MIG, TUTTOGAS.
- C'est trop chaud pour faire l'amour!
- Kur yapmak için hava çok sıcak!
Maybe your cunt of a fucking wife sucked one too many diseased cocks and turned you into a retard!
Cinsel hastalık. Ta salope de femme a dû faire une pipe de trop,
I got this friend over at the Trop.
Trop'ta bir arkadaşım var.
And who the fuck is Trop...?
Peki kim bu Trop...
Deliver it at the CSI Division, Las Vegas Police Department... the one out on North Trop Boulevard.
Las Vegas Polis Departmanı, CSI Bölümü'ne yollayın... kuzey Trop Bulvarı'nda.
- No, it says TROP.
- Hayır, TROP yazıyor.
Ne lui donnes pas trop la première fois.
Ne lui donnes pas trop la première fois.
My trophy. My -
Benim trop... benim...
"See if it'll fit through the drive-thru... " at the Pronto Burger on the corner of Trop and Harmon.
" Bak bakalım, Trop ve Harmon'un köşesindeki Pronto Burger'in araç bölümünden geçecek mi?
Trop tard, trop tard.
Geç mi kaldık?
Tu es trop belle, mademoiselle.
Çok güzelsiniz matmazel.
dude, I am your trop w wife.
Dostum, senin ödülün benim.
A little de trop for you English, if you know what I mean?
Siz İngilizler için istenmedik ufak bir sahne. Ne demek istediğimi anlıyor musun?
New trop 50.
Yeni ganimet 50.
That would be nice. But Chelsea... C'est beaucoup trop cher pour moi.
Çok hoş olurdu, ama Chelsea benim için çok pahalı olurdu.
- Is Nikolaj Torp here?
- Nikolaj Trop burada mı?
- Trop de jiggy jig!
- Trop de jiggy jig!
What do we got out there, a couple grade school teachers, a dealer from the Trop?
, bir kaç mezun okul öğretmeni, Trop'dan bir sağlayıcı?
Petionville est le village le plus pres avec un docteur, mais les routes sont trop dangereuses.
Buraya en yakin doktor Petionville de ama yollar çok tehlikeli.
( kiss ) well, like they say in the trop, use it or lose it.
Hep söyledikleri gibi kullan ya da kaybet.
One sip, it's midnight in the trop.
Bir yudumla gecenin bir yarısındasın
When I was at the Trop, we thought those girls were a joke.
Ben Trop'tayken, o kızların şaka olduğunu sanırdık.
* I'm just in the way * As the French would say, de trop *
* Fransızların "De Trop" dediği gibi olmak üzereyim ben de *
Dites... Dites a ce monsieur que c'est trop tard.
Söyle beyefendiye geç olduğunu söyle.
Got an answering machine for club Trop Chaud.
Trop Chaud kulübü için telesekreter çıktı.
And remember, Trop of Cancer needs to be read with emotion.
Ve unutma, Yengeç Dönencesi duygulu bir şekilde okunmalıdır.
Excusez-moi, mais vous arrivez trop tard.
Özür dilerim, ama çok geç kaldın.
Are you really going to check out the dancers at the Trop?
Cidden Trop'daki dansçılara bakmaya mı gideceksin?
I have the Queen of the Trop right here.
Yanımda Trop Kraliçesi var.
We do a spread on the two of you, and we get pictures of Vee at the Trop.
Gazeteye haber veririz ve Vee'nin Trop'daki resimlerini alırız.
This is the Trop in AC.
Burası Atlantic City'deki Tropicana Kumarhanesi.
Oh, it's de trop...
Biraz fazla olur...
I was just sitting here thinking about the very first time I saw Vera - at the Trop. - Mm.
Burada durup Vera'yı Trop'da ilk gördüğüm zamanı düşünüyordum.
My pal Louie McWillie runs the Trop down here.
Yakın dostum Louie McWillie burada Trop'u çalıştırıyor.
I tried that once at the Trop.
Bir keresinde Trop'da denemiştim.
Maybe... having you do a Trop-themed show permanently.
- Belki de Trop temalı gösterinizi sürekli olarak yaparsınız.
Now, I know that Ray Charles and Nat King Cole loved Vee at the Trop.
Ray Charles ile Nat King Cole'un Vee'yi Trop'dayken sevdiklerini biliyorum.
Ne te couches pas trop tard, mon amour.
Geç saatlere kadar ayakta kalma aşkım.
Hmm. We're all German, you know, but it's de trop to talk about it.
Aslında hepimiz Alman'ız, biliyorsunuz ya neyse kapatalım bu konuları.
I don't know if they entirely suit you... a bit de trop.
Size tam uydular mı bilemedim. Biraz fazlalık gibi durdu.
Oh, c'est trop tôt.
Daha erken.