English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ T ] / Trust him

Trust him Çeviri Türkçe

4,176 parallel translation
Can you trust him?
Ona güvenebilecek misin?
Can we trust him?
- Ona güvenebilir miyiz?
You can't trust him.
Ona güvenemezsin.
You keep telling me that I'm supposed to trust him, but you're not here.
Sürekli ona güvenmem gerektiğini söylüyorsun. - Ama buraya gelmiyorsun.
Are you sure you can trust him?
Ona güvenebileceğinden emin misin?
Do you trust him?
Ona güveniyor musun?
I trust him.
Ben ona güveniyorum.
I trust him.
Ona güveniyorum.
I don't trust him, but I do trust his ambition.
Kendisine değil fakat hırsına güveniyorum.
I'd trust him with my child.
Çocuğumu ona emanet ederim.
I trust him.
- Ona güveniyorum.
You trust him so much. I do.
- Ona çok güveniyorsun.
She enjoins me not to trust him.
Ona güvenmemi o öğretti. Sen ne düşünüyorsun?
Edward, you cannot trust him.
Edward, ona güvenemezsin.
I don't like it either, Daniel, but I'm starting to believe we can't trust him.
Benimde hosuma gitmiyor daniel, Ama artik ona guvenebilecegimize inanmaya basladim
We can't trust him.
Ona guvenemeyiz.
I don't trust him.
Güvenmiyorum zaten.
You have to trust him, Robert.
- Ona güvenmelisin, Robert.
- You trust him?
- Ona güveniyor musun?
Do you trust him?
Ona güveniyor musunuz?
And because of his personal life.. It's difficult for people to trust him.
Özel hayatı yüzünden insanların ona güvenmesi çok zor.
I trust him. He'll protect you, and I'll be right behind.
Seni koruyacak ve ben de arkanızdan geleceğim.
But the thrust of it is this : you must not trust him.
Ancak en önemlisi ona güvenmemelisiniz.
You want me to trust him?
Benden ona güvenmemi mi istiyorsun?
If Coulson thinks it's important that this stays between us, then we should trust him.
Eğer Coulson, bunun aramızda kalmasının önemli olduğunu düşünüyorsa, o zaman biz de ona güvenmeliyiz.
I don't trust him.
Ona güvenmiyorum.
- But I trust him.
- Ama ben ona güveniyorum.
He's big, strong and I trust him.
O büyük, güçlü. Ona güveniyorum.
You can trust him, too.
Siz de ona güvenebilirsiniz.
I trust him with my life.
- Ona hayatımı emanet edecek kadar güvenirim.
If I think he might end up being the one to kill me then how can I trust him?
Sonuçta onu beni öldürecek biri olarak düşünürsem ona nasıl güvenebilirim?
- How can I trust him?
- O'na nasıl güvenebilirim.
I don't know if I can trust him. Why not?
- Ona güvenebilir miyim bilmiyorum.
The truth is that I can't trust him.
Gerçek şu ki ona güvenemem.
He wants me to trust him, you know?
Her zaman ona güvenmeni ister, anlarsın ya.
I mean, if you don't trust him to do this thing tonight- -
Yani, eğer bu gece yapacağı şey için ona güvenmezsen...
If you can't trust him, baby, you can trust me.
Ona güvenemiyorsan, bana güvenebilirsin bebeğim.
Shit, you trust him more than anybody, even Tommy.
Nalet, ona herkesten daha fazla güveniyorsun, Tommy'den bile.
You know, if it wasn't for him the Housing Trust would have collapsed long ago.
Eğer o olmasaydı konut vakfı uzun zaman önce kapanmış olurdu.
Trying to earn his trust, trying to fight for him.
Güvenini kazanmaya, onun için savaşmaya çalışıyorsunuz.
If Rex and I find him, he'll trust us.
Eğer Rex ve ben onu bulursak bize güvenir.
He refuses to trust Clovis and asks Padmé not to work with him.
Anakin Clovis'e güvenemez ve Padmé'den onunla birlikte çalışmamasını ister.
So I trust you see now how dangerous it is to make an alliance with him.
Yani onunla müttefik olmanın ne kadar tehlikeli olduğunu artık anlamışsındır.
Convince him that he can trust you.
Sana güvenebileceğine ikna et.
The others trust him.
Ve, diğerleri de ona güveniyor.
Riley, you have to trust your heart and give him the benefit of the doubt.
Riley, kalbine güvenip onu masum olarak görmelisin.
And trust me, even though his wife begged me to have sex with him, I'm not going to.
Bana güvenin, karısı onunla sevişmem için bana yalvarmış olsa da onunla sevişmeyeceğim.
Trust me, the way you're threatening him, if he was gonna spill, he'd of done it by now.
Güven bana, onu öyle tehdit ettin ki, konuşacak olsaydı şimdiye kadar konuşurdu.
We can trust him.
- Pekala.
Well, the only person in the world I trust less than him is you.
Dünyada ondan daha az güvenebileceğim biri varsa, o da sensin.
If I can't trust him?
Ona güvenmezsem mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]