Twelve o'clock Çeviri Türkçe
145 parallel translation
Twelve o clock!
Saat 12!
Check the records and place a call made on my private telephone of Bakers Street approximately twelve o'clock on the night of Dr. Tobel's arrival in London.
Baker Caddesi'ndeki özel telefonumun kayırlarını incelemeni istiyorum. Saat 12 civarı, Dr. Tobel'in Londra'dan ayrıldığı gece.
Twelve o'clock.
Saat on iki.
How about twelve o'clock?
12'ye ne dersiniz?
Here they come. Twelve o'clock high.
Geliyorlar. 12 : 00 yönünde üstte.
Twelve o'clock already.
Saat 12 oldu bile.
I saw him the day before yesterday... around eight o'clock. By twelve, he was already gone.
Saat oniki'de çoktan gitmişti.
Twelve o'clock. Same old time.
Her zamanki gibi 12.
Twelve o'clock noon!
Öğlen saat 12 : 00.
Listen, there I was... with this Messerschmitt coming in at twelve o'clock.
Dinle,... Messerschmitt saat 12 yönünden yaklaşıyor.
" on a Friday, at twelve o'clock at night.
"... ( bilgilendirildiğim ve inanadığım gibi )... " " Günlerden Cuma. Saat gece 12. "
Twelve o'clock... at the concert.
Saat onikide... konserde.
At twelve o'clock it will be ready to roll.
Saat on ikide her şey hazır olacak.
Cort Ritcher or Greg Hollander, go to the Ferris wheel at twelve o'clock.
Cort Ritcher ya da Greg Hollander, saat 12'de Ferris'in aracında olun.
Twelve o'clock high!
Saat on iki yönünde!
Traffic twelve o'clock.
Trafik, saat 12 yönünde. 1 mil.
Twelve o'clock, the 21st of April.
Saat 12 : 00. Nisan'ın 21'i.
When you point twelve o'clock to the sun, north is halfway between the hour hand and twelve.
12'yi güneşe tuttuğun zaman kuzey, 12 ile akrebin tam ortasına düşüyor.
It's after twelve o'clock. So it is.
Saat onikiyi geçtiğine göre oldu artık.
It is exactly twelve o'clock.
Saat tam olarak oniki.
But he's sitting up there trying to make me look bad... while he's running for office on the twelve o'clock news.
Kendisi haberlerde gösteri yaparken, beni kötü göstermeye çalışıyor.
Just three words - - "At twelve o'clock."
Sadece üç sözcük : "Bugün saat 12 : 00'de."
That was at eleven o'clock Soon after twelve I obtained a release and went hom
12.00'de eve dönmüştüm.
In the middle of the day, it is twelve o'clock.
Gün ortasında saat 12'dir.
Two 190s, twelve o'clock high.
Tam önümüzde iki 190 var.
190, twelve o'clock high!
Tam karşımızda bir 190!
Twelve o'clock level.
Tam karşıda.
He'd like you to call on him at twelve o'clock.
Saat 12 : 00'de, ona uğramanızı istiyor.
Every day is the postman at twelve o'clock.
- Posta 12'de geliyor.
Twelve o'clock.
On iki.
- White bottle : twelve o'clock.
Al bakalım.
Twelve o'clock.
12 oldu.
Okay, the dope is here tomorrow at twelve o'clock.
Pekâlâ, mal yarın 12'de burada olur.
The hour, it is ten o'clock, and not two o'clock, as you later tel me, madame, for Paul Renauld intends to leave on the last train from Deauville, which leaves at seven minutes past twelve.
Saat 22.00'ydi. Madam, söylediğiniz gibi 02.00 değildi. Poirot Deauville'den kalkan son trenin 00.07'de olduğunu biliyor.
Plastic at twelve o'clock!
Yaratık tam karşımızda!
- Twelve o'clock
- Saat oniki.
At twelve o'clock tonight he killed two kids.
Bu gece saat on ikide iki çocuğu öldürdü.
Amateurs at twelve o ´ clock!
Saat 1 2 istikametinde amatörler var!
Twelve o'clock.
Saat 12 yönünde.
Twelve o'clock!
Saat oniki yönünde!
- Twelve o'clock tomorrow.
- Yarın öğle 12.
Comin'in. twelve o'clock high!
Saat oniki yönünden yaklaşan var!
Bandit, twelve o'clock.
Saat oniki yönünde!
- Bandit. twelve o'clock!
- Saat oniki yönünde!
Gyno Girls, twelve o'clock.
Jine Kızlar, saat on iki yönünde. *
- At twelve o'clock?
Saat on ikide?
It's nine-zero-twelve o'clock and we're heading for the shop to investigate the crime scene.
Ben 9-0-12 ve suç mahalini araştırıyoruz.
The victim, on the 12th and the 16th, both days at twelve o'clock...
Ayın 12 ve 16'sında öldürülen kurban... iki gün de saat 12'de.
On December 16th, at twelve o'clock,
16 Aralık'ta... saat 12'de.
Meet me at Debenhams at twelve o'clock.
Benimle saat 12'de Debenhams'da buluş.
Twelve o'clock and headed our way.
Saat oniki yönünde tam karşımızda.