Use your eyes Çeviri Türkçe
123 parallel translation
- Do you use your eyes a great deal?
- Gözlerinizi çok fazla kullanır mısınız?
Use your eyes.
Gözlerini kullan.
Just use your eyes and ears.
Sadece kulaklarını ve gözlerini kullan.
You've only to use your eyes, which are as good as mine.
Benimkiler kadar iyi olan gözlerini kullan görürsün.
Use your eyes!
Gözünü aç da bak!
Especially use your eyes and watch your petrol gauges.
Özellikle gözlerinizi kullanın ve benzin göstergelerinize dikkât edin.
- Use your eyes, man.
Görmüyor musun, be adam...
D-i-g means to use your eyes
D-i-g gözlerinizi kullanmak demektir.
Use your eyes. Didn't your mother ever tell you, as far as servants are concerned, there is a vast difference between amiable eccentricity and downright rudeness?
Annen seni hizmetçilik için yetiştirirken kabalık ve incelik arasındaki farktan hiç bahsetmedi mi?
- Well, I haven't seen it anywhere. - Use your eyes.
- Hiçbir yerde görmedim.
I said there must be other chairs in this place if you use your eyes.
Dediğim gibi, bakacak olursan oturacak bir sandalye bulabilirsin.
Use your eyes, your mouth... and horrible beauty.
Gözlerini, ağzını ve korkunç güzelliğini kullan yalnızca.
So use your eyes, and your ears!
Gözlerinizi ve kulaklarınızı kullanın!
Fat Kid, use your eyes.
Şişko Çocuk, gözlerini kullan.
If you would use your eyes, you would see that it is not the coal that I examine.
Eğer gözlerini kullanırsan incelediğimin kömür olmadığını görürsün.
He'll try to use your eyes to fool you.
Seni kandırmak için senin gözlerini kullanacaktır.
"Don't just use your eyes."
"Sırf gözlerinle bakma."
Use your eyes!
Ararsan, bulursun!
I'll use your eyes for marbles!
Gözlerinizi misket yerine kullanırım!
Use your eyes, Jamie.
Nişan al Jamie.
You remember this. You always use your eyes to keep that connection.
Şunu sakın unutma, bağlantıyı kurmak için her zaman gözlerini kullan.
And even without the death of Tara Cavendish. Use your eyes.
Tara Cavendish'in ölümü olmasa dahi, gözlerini kullan.
Oh, use your eyes, Troy.
Gözlerini kullan, Troy.
Use your eyes, show me the ocean.
Gözlerini kullan,.. Bana okyanusu göster.
Use your eyes, Preston, this place was ruined
Gözlerini açık tut, Preston. Burası bir harabe.
Use your eyes.
Gözünüzü açın.
Use your eyes!
Gözlerini kullan!
My job is help you re-establish how to use your eyes and understand what you see
Benim işim gözlerinizi nasil kullanacağınıza ve gördüklerinizin ne olduğunu anlamanıza yardımcı olmak
Don't just use your eyes, open your five senses.
Sadece gözlerini kullanma, 5 duyunu kullan.
Use your eyes, Preston.
Gördüğünü anlamaya çalış, Preston.
You want to find someone, use your eyes.
Birini bulmak istiyorsan gözlerini kullan.
"You'll know your topic when you learn how to use your eyes."
"Gözlerinizi kullanmayı öğrenince konunuzun farkına varacaksınız."
Yalla! Yalla! Why don't you use your eyes?
Neden önüne bakmıyorsun?
You have still the same dreamy eyes... the same smile... the same sudden laugh... the same brusque arm movement... the same way of resting your hand on your shoulder... and you still use the same perfume.
Hâlâ aynı hülyalı gözlerin var... aynı gülüş... aynı ani kahkaha... aynı hoyrat kol hareketi... aynı şekilde elini omzuna yaslayışın... ve hâlâ aynı parfümü kullanıyorsun.
Besides, if I thought for one second... you Were gonna use it, you'd have a hole... right between your eyes by now.
Ayrıca, eğer bir an için bile bunu yapacağını düşünseydim, çoktan alnının ortasında bir delik olurdu.
You have to use your ears as eyes.
Kulaklarını gözlerin gibi kullanmalısın!
Had I your tongues and eyes I'd use them so that heaven's vault should crack!
Sizin dilleriniz, sizin gözleriniz bende olsaydı öyle kullanırdım ki onları şu gök kubbe çatlar, darmadağın olurdu!
Theoretical physics can prove an elephant can hang from a cliff with his tail tied to a daisy. But use your eyes, your common sense.
Nereye varmaya çalışıyorsun?
If you don't open your eyes, what use are they?
Gözünü açık tutman gerekiyodu, demek ki zaten işe yaramıyolarmış.
Later I will let everyone use this device To see the truth with your own eyes
Sonra herkezin bu aleti kullanmasına izin vereceğim gerçeği kendi gözlerinizle görebilmeniz için
Your chief engineer has the use of his eyes for the first time.
Şef mühendisin gözlerini ilk defa kullandı.
These ears came o your eyes because of Manudada. Now see me use my 8 gram brain agains him!
gözyaşlarının sebebi mannun gelmesi 8 gramlık beynimle ona öyle bir oyun oynayacağım
Beautiful to look at, but mess with one of my chicks and I'll use my razor-sharp talons to rip your eyes out!
İzlemek harika, ama birisi yavrularıma zarar verirse,... ben de tıraş bıçağımın jiletiyle onun lanet gözlerini oyarım!
Just use your fucking eyes!
Lanet gözlerini kullan!
We can use your sharp eyes.
Keskin gözlerini kullanabiliriz.
I'm having such trouble with your eyes. I've never had to use so much black paint before.
Gözlerin beni uğraştırıyor.Daha önce hiç bu kadar siyah kullanmak zorunda kalmamıştım.Ne kadar ciddi gözler...
If you can't see with your eyes, use your heart.
Gözlerinle göremesen bile, kalbini kullan.
I want you to hold out your hands, and use them as your eyes, and find the door.
Ellerini uzatmanı istiyorum ve onları gözlerin gibi kullanarak kapıyı bulmanı.
What you can do... it... just use an eye mask or shut your eyes, okay?
Yapman gerek şey bir göz maskesi kullanmak ya da gözlerini kapatmak, tamam mı?
How about you use your eyes?
- Görmüyor musun?
Bring him back safe or I'll use the eyes of your children for beads.
Onu güvenli bir şekilde geri getir, yoksa çocuklarının gözlerini boncuk yaparım.
use your brain 33
use your words 42
use your imagination 74
use your head 124
use your power 21
use your hands 17
use your legs 22
your eyes 192
eyes 364
eyes on the prize 41
use your words 42
use your imagination 74
use your head 124
use your power 21
use your hands 17
use your legs 22
your eyes 192
eyes 364
eyes on the prize 41
eyes on me 42
eyes up 51
eyes up here 21
eyes open 53
eyes on the road 42
eyes down 32
eyes here 16
eyes forward 43
eyes front 76
eyes closed 32
eyes up 51
eyes up here 21
eyes open 53
eyes on the road 42
eyes down 32
eyes here 16
eyes forward 43
eyes front 76
eyes closed 32