Vick Çeviri Türkçe
347 parallel translation
It's getting on my vick!
Hiç yardımcı olmuyorsun!
Vick?
Vicky?
Vick, you back?
Vicky, döndün mü?
Vick, I gotta send Tony over right now.
Vick, Tony'i hemen oraya gönderiyorum.
Get them out of here, Vick.
Onları buradan uzaklaştır, Vick.
I couldn't sleep after Vick left.
Vick gittikten sonra uyuyamadım.
Oh, Vick, look over here! Is that a police dog, or what?
Aman, Vick, şuraya bak!
I'm working, I turn around and there she is. "Hi, Vick. Come on in."
Çalışıyorum, kafamı çevirdiğimde kimi görüyorum? "Selam Vick, gelsene."
One day when you and Ma were out, I got a big bowl of boiling water... whacked a big drop of Vick and put the towel over my head.
Bir gün, annemle sen disaridayken Bir legene siçak su doldurdum, içine koça Bir kasik Viçks attim ve Basima Bir havlu Örttüm,
- Oh, God...
Tanrım, Vick!
- Vick, where's the baby?
- Vick, bebek nerede?
No, you're not, Vick.
- Değil.
So, Vick, why are you getting tested?
Vick, sen neden tahlil yaptırıyorsun?
You know, Vick, I said I'm working out a plan.
- Vick, bir plan yapıyorum.
See ya later.
Görüşürüz, Vick.
Vick...
Vick...
Hon, can you tell Vick to come down for supper?
Tatlım. Vicky'i yemeğe çağırır mısın?
Warbling for Vick's VapoRub and Dippety-Do!
Vicks krem ve jöle için şakırken.
Let's hear it for Vick's crew.
Vick'in grubu için.
- Vick, y'all did your thing.
- Vick, elinizden geleni yaptınız.
- I gotta get up out of here, Vick.
- Gitmem lazım, Vick.
- Chill, Vick.
- Sakin ol Vick.
- I think he's with El and Vick.
- Galiba El ve Vick'le.
- What's up, Vick?
- Selam, Vick.
All right. Were you at the deejay contest last night, Mr. Vick?
Pekala, dün akşam DJ yarışmasında miydin, Vick?
Why would Banner have a copy of his contract with Kevin Vick... on him that night?
- O gece Banner'ın üzerinde neden Kevin Vick'le yaptığı kontratın bir kopyası olsun?
Back to Kevin Vick?
- Kevin Vick'e mi döneceğiz?
Not if he already signed with Kevin Vick.
Önceden Kevin Vick'le imzalamışsa, hayır.
What you didn't know was that Banner signed with Vick three days before the contest.
Bilmediğin şey, Banner'ın Vick ile kontratını yarışmadan üç gün önce imzaladığıydı.
And it took being hung over a balcony by his ankles to sign with Vick.
Vick'le kontrat imzalaması için ayaklarından bir balkona asılması gerekti.
All I ever wanted to do was... protect him from the Kevin Vicks of the world.
Tek istediğim onu dünyadaki Kevin Vick'lerden korumaktı.
Hotlanta, home of the Hawks, the Atlanta Stomp, and that fine-ass Michael Vick!
Hawks'ın ve onun oyuncusu Michael Wick'in evi Atlanta'nın radyosuna hoş geldiniz.
Oh my god, Vick, I'm so sorry.
Aman tanrım, Vicky, çok üzgünüm.
Hey, Vick!
Vicky!
Love you, Vick.
Seni seviyorum Vick.
Vick, they're just trying to help.
Vick, onlar sadece sana yardım etmeye çalışıyorlar.
Hey, Vick.
Selam Vick.
We'll be back later, Vick.
Yine geleceğiz Vick.
But Vick and him stopped talking as soon as she moved out.
Ama Vick ve o, taşındıktan sonra hiç konuşmadılar.
Vick, what's going on?
Vick neler oluyor?
I hated the world after what happened to Vick.
Vick'e olanlardan sonra dünyadan nefret ettim.
Well, I can't imagine them doing lunch, not unless one of them was serving it, and I don't mean Vicky.
Onları birlikte yemek yerken düşünemiyorum. Tabii içlerinden biri hizmet etmiyorsa. Vick'yi kastetmediğim ortada.
Vick?
Vick?
Take whoever, Vick.
İstediğini al, Vick.
Nobody cares what ya do, Vick.
Kimse yaptığını umursamıyor Vick.
You girls wanna see Vick do a layout?
Vick'le takılmak isteyen?
- Don't do it, Vick.
- Yapma, Vick.
- Come on, Vick.
- Hadi, Vick.
Oh God, Vick.
Vick?
Vic.
Vick!
It's so hot outside. Vick!
Vick!