Visits Çeviri Türkçe
1,908 parallel translation
My visits to Allenham are never repeated within the twelvemonth.
Allenham'a ziyaretlerim, on iki ay içinde hiç tekrarlanmadı.
- He visits you in Plymouth?
- Plymouth'da mı ziyaret ediyor?
We've look ed into visits and what you can take him.
Ziyaretlerinizi ve ona götürebileceklerinizi araştırdık.
No visits yet? !
Henüz ziyaret edemediniz mi?
In time my father was transferred to a prison. There he was allowed to have regular visits... to exchange letters, and to receive books.
Babam hapishaneye gönderildiğinde mektup değiş tokuşu ve kitap götürmek için düzenli ziyaretlere izin çıktı.
- She hardly ever visits London at all.
- Londra'yı ziyaret etmesi de çok güç.
Yeah, the guy who does the videos visits you all the time.
Evet, şu müzik videosu yapan adam hep seni ziyaret eder.
I'm afraid that er these visits are as regular as my schedule will allow.
Korkarım ki bunlar, programımın el verdiği ölçüde düzenli görüşmelerdir.
Home visits like this are quite difficult to arrange.
Bu gibi ev görüşmelerini ayarlamak oldukça zordur.
Any American who visits the site is an accomplice to murder.
Bu siteyi ziyaret eden her Amerikalı bu cinayete ortak olur.
No phone calls, no visits, nothing.
Telefonla arama yok, ziyaret yok, hiçbir şey.
No more visits, no more surprise gifts.
Ne ziyaret istiyorum, ne sürpriz hediyeler.
Mrs. Kane will be paying us visits now and again.
Bayan Kane bizi sık sık ziyaret edecek.
I know who you are, Miss Greenleaf, but unless it's a medical emergency, we don't allow visits.
Kim olduğunuzu biliyorum Bayan Greenleaf ama acil bir sağlık durumu olmadığı sürece ziyarete izin vermiyoruz.
She went to visits her family... at least...
Hiçbir şey yapmadım.Ailesini ziyarete gitti.
I don't know if you guys are married, but my wife likes going out. And unless we stick to gay restaurants or visits to Buckles Boas we run the risk of running into somebody from the office or God forbid, the tennis club. Those guys are mostly lawyers.
Evli misiniz bilmiyorum ama eşim gezmeyi sever ve gey restoranlarına ya da Buckles and Boas'a gitmediğimiz takdirde ofisten ya da Tanrı esirgesin, tenis klübünden birine rastlamanın tehlikesini yaşıyoruz.
That's... uh, 3 visits in 4 months.
Bu... uh, dört ayda üç ziyaretçi.
When a guy visits his grandfather at a retirement home, it's a pretty good sign he's a nice guy.
Eğer biri dedesini huzur evinde ziyaret ediyorsa iyi biri olduğuna dair işarettir.
You and your mother came for visits during the weekends.
Siz ve anneniz hafta sonları ziyarete gelirdiniz.
Howard Tully made at least six separate visits, none of which were reported in his official schedule.
Howard Tully altı kez gidip gelmiş. Hiçbiri resmi gündeminde yer almıyor.
I was gonna say because, nobody visits Oklahoma, you know?
Oklahoma'yı ziyaret eden pek olmaz da.
This is my second copy of'Visits in the Paranormal. "
Bu benim'Paranormalliğe Ziyaretler'kitabının ikinci kopyası.
pagan sacrifices, the worship of pagan symbols and visits to pagan temples are prohibited.
Paganların kurban kesmesi Pagan simgelerine ibadet Pagan tapınaklarının ziyaretine artık izin verilmeyecektir.
You get visits.
Ziyaretler yapıyorlar.
Several visits with Irina Check Anton = Zala
İrina'yla bir sürü ziyaret. Kontrol et ; Anton = Zala
Since the 1960s, there have been over 2,000 visits to Nome by the FBI, the highest in Alaska.
FBI kayıtlarına göre, 1960'tan bu yana 2000 kişi Nome'u ziyaret etti. - Alaska'daki en yüksek yer.
The FBI have paid them 353 visits.
FBI buralara 353 ziyaret gerçekleştirdi.
Wow, so Lilith, Yellow Eyes, all the A-listers are paying visits.
Yani Lilith ve sarı gözlü tüm önemli şeytanlar oraya gitmişler.
No more visits, no more calls.
Ziyaret de etmeyeceğim. Aramayacağım da.
Visits to the red light district.
Vefakarlarından biri seni "Tits R Us"'dan çıkarken görmüş ve ihbar etmiş. Kırmızı ışıklı bölgeye gider misin?
We have had visits -
Bu sabahki stüdyo konuğumuza hoş geldin diyelim.
Family members during personal visits, other stuff we get for them...
Ziyaretlerde aileleri getiriyor, diğer ihtiyaçlarını da biz karşılıyoruz.
Personal visits.
Kişiye özel ziyaretler.
I hide his visits because my husband doesn't understand.
Kocam anlamadığı için saklıyorum ziyaretlerini.
How often are these visits?
Ne sıklıkta gelirdi?
He would dine by himself, Make frequent visits.
Sıkça gelip kendi başına yemek yer.
If he hunts within a comfort zone, then whichever of these camera shops he visits the most, that's the one he'll live closest to. Alright.
Eğer rahatlık bölgesinde avlanıyorsa en çok ziyaret ettiği dükkan yaşadığı yere en yakın olandır.
Tearing your hair out while sam goes and visits his fiancee in raleigh does not constitute plans.
Planın sakın Sam nişanlısı için Raleigh'e giderken oturup saçlarını yolmak olmasın.
- Visits are limited to 45 minutes.
Ziyaretler 45 dakika ile sınırlıdır.
One visits the temple to meet Buddha not the temple monks.
Tapınağa gidenler Buda'yı görmeye gider tapınak rahiplerini değil.
I assume there's not much action when Aunt Flow visits.
Adet döneminde fazla aksiyon yaşayamadığınızı düşünüyorum.
Um, you know what? I'll, um, take the kids back to New York if Sean can have supervised visits.
Tabii Sean gözetimli ziyaretleri kabul ederse, çocukları New York'a götürebilirim.
Let's make a larger room, in the case of visits.
Konuklar için daha büyük bir yer ayarlayacağız.
Do you think my visits do any good at all?
- Sizce ziyaretlerim iyi gelir mi?
Uh, he comes visits me, or he used to.
Beni ziyaret etmeye geliyor veya eskiden gelirdi.
- She visits his grave. With flowers.
- Çiçekler alıp mezarlığına gidiyor.
It's rare.. .. At your age visits.
Sizin yaşınızda biri nadiren böyle ziyaretlerde bulunur.
If I were alone, no problem... But my little boy visits me sometimes, and it matters...
Yalnız olsaydım sorun olmazdı ama arada bir beni görmeye gelen küçük bir oğlum var.
- Any American who visits the site... - He was here, though.
Buradaymış.
And possibly our visits with Aunt Olivia.
Kesinlikle yediğimiz şeker miktarını ve Olivia Teyze'ye olan ziyaretlerimizi azaltıyoruz.
She visits him every week.
Kim? Bir hanım.