We got a call Çeviri Türkçe
765 parallel translation
And we got a call to come and see a big op.
Sonra, büyük bir op.'u gidip görmek için bir telefon aldık.
We got a call there was trouble.
Sorun olduğu ihbarını aldık.
We got a call at four.
Saat dörtte, biri telefon etti.
I sure hate to break up this little party just when it's getting so good... but we got a call to make, Art and me. Old friend of Joe Sam's.
Bu küçük partiyi iyi giderken bölmekten nefret ediyorumi... fakat Art ve ben söylemek zorundayız.
Well, we got a call from this detective saying that he'd traced her to that motel out on the old highway.
Eski otoyoldaki motelde onun izini bulduğunu söylemek için aradı.
and we got a call from the Tropps... which was a family who lived about two blocks away... saying that there was a group of people coming up the road... shouting "Down with the Orgies"... "Down with the commies." "Down with the Orgies."
Bize doğru gelen bir grup insanın "Kahrolsun alemciler" "Kahrolsun komünistler" diye bağırdıklarını söylediler.
Frankie, we got a call about you from downtown.
Frankie, senin hakkında bir telefon geldi.
We got a call from the police wanting everyone evacuated.
Polisten herkesin tahliyesini isteyen bir çağrı aldık.
We got a call from a Miss Taylor.
Bayan Taylor diye biri aradı.
We got a call, in case any mail comes up.
Telefon açtılar bize, posta gelirse diye.
We got a call.
Çağrı geldi.
Anyway, we got a call from the Gaines ranch.
Neyse, Gaines çiftliğinden aradılar.
Hey, we got a call from playboy.
Hey, Playboydan telefon aldık.
We got a call from U-48.
U-48'den çağrı aldık.
We got a call about a shoot-out.
Silahlı çatışma olduğuna dair bir ihbar telefonu aldık.
Listen, we got a call here at the locker room.
- İyiyim. Dinle soyunma odasından seni aradılar.
We got a call from Dr. Moore.
Dr. Moore'dan bir telefon aldık.
We got a call from there.
Haberini aldık.
Two days after Tarlow died, we got a call.
Tarlow öldükten sonra, bir telefon aldık.
- Oh, she went to pick him up. We got a call.
Babamı almaya gitti.
- We got a call of a burglary here.
- Hırsızlık ihbarı aldık.
Well, we got a wire from Maine, so we can call off the job.
Maine'den haber aldık. İşi bitirebiliriz.
I've got a cousin spells it the same way, and we call him Louie.
Kuzenimin adı da aynı şekilde yazılıyor, ama ona Louie diyoruz.
I got kind of a hunch that maybe we ought to call the chief... before we go downtown.
İçimden bir ses şehre gitmeden önce şefi arasak daha iyi olur diyor.
We just got a call from the dispatcher.
Telsizden mesaj geldi.
Now, Mr. Parrish... We've got here what you might call a peculiar situation.
Şimdi, Bay Parrish... farklı bir durumla karşı karşıyayız diyebilirsiniz.
Yeah. We got a phone call that his wife had knocked him off.
Evet.Karısının onu öldürdüğüne dair bir ihbar telefonu aldık.
But you've got to admit that as the only doctor in town... I have a certain interest in what we might call "the municipal state of health."
Ama kabul etmelisiniz ki, kasabanın tek doktoru olarak... kasaba halkı üzerinde tedirginlik oluşturduğunuz kanısındayım.
Sir, we just got a call from the Security Officer, and he's furious.
Az önce güvenlik subayı aradı, efendim. Çok kızgındı.
If he got hit, we'll find him. You better put a call in to Homicide.
Vurulmuşsa onu buluruz.
- We've just got a call from your base.
- Az önce merkezden bir çağrı aldık.
We've got to call a truce, even if it's a pretence.
Yalan bile olsa barışmış gibi davranmalıyız.
I'd say we got what you call a community interest.
Toplum çıkarı söz konusu burada.
Hey, we've got a call here from Katmandu.
Katmandu'dan arıyorlar.
This man is involved in a murder and we have got to call the police.
Bu adam bir cinayete karıştı ve polisi aramamız gerek.
Listen, we'll both give you a call... as soon as we find out whether you've got a baby sister or a baby brother.
Dinle, kardeşinin erkek mi kız mı... olduğunu öğrendiğimiz zaman, seni arayacağız.
We had to call the fire department and when they finally got there, a fireman crawled up, he grabbed the cat and on the way down he slipped and the cat fell to the ground.'
Biz de itfaiyeyi çağırmak zorunda kaldık ve nihayet geldiklerinde, bir itfaiyeci çatıya tırmandı ve kediyi eline aldı ama aşağıya inerken elinden kaydı ve kedi yere düştü.
I've just got to go and make a phone call and then we'll have a nice hot cup of tea.
Gidip bir telefon etmem gerek, sonra sıcak bir çay içeriz.
Just got a call from Denver, we have a few new folder, Roger, you should go for them.
Denver'dan bir telefon aldım. Yeni bir harita hazırlamışlar. Roger, bu gece onu almaya gitmeni istiyorum.
We got a plane, we call it the Peacemaker.
Elimizde bir uçak var, adı Barışçıl.
He personally puts you out on call, we got a bust.
Size, bizzat kendisi kapı açarsa, baskını yaptık demektir.
Harold, we just got a call.
Harold, telefon geldi.
5447, we've got a call from zone 10 for a backup.
5447, 10. bölgeden destek çağrısı aldık.
Kyle, key the red line to Washington and call the police. We've got...
Kyle, kırmızı hattan Washington`a ulaş ve polisi ara.
That's a fiscal question, and if we got a fiscal question then I gotta call our treasurer, Lou Brackman.
Bu mali bir soru. Mali sorular için haznedarımız Lou Brackman'ı çağırmam gerek.
I'd been a rookie about two weeks when we got the call.
Daha iki haftalık polisken bir ihbar geldi.
Call the meat wagon, then get a hold of loomis, tell him we got a possible d.O.A. Up here.
Et arabası çağırın ( can-kurtaran ), sonra da Loomis'i bulun, ona burada olası bir ölümlü vakanın olduğunu söyleyin.
We've got a call, that somebody was dying up here.
Burada birinin ölmekte olduğuna dair bir telefon aldık.
We've got to call a halt. The weather is unpredictable.
- Buna bir son vermeliyiz.
We got a phone call?
Telefon mu geldi?
You've got what we call a piece of shit.
Bu dosyayla bir bok olmaz.
we got this 371
we got' em 96
we got it 766
we got your back 50
we got you 282
we got a problem 417
we got married 70
we got him 659
we got a deal 77
we got something 131
we got' em 96
we got it 766
we got your back 50
we got you 282
we got a problem 417
we got married 70
we got him 659
we got a deal 77
we got something 131
we got to go 657
we got to move 144
we got 536
we gotta go now 71
we gotta 87
we gotta go 1022
we got a situation 38
we got them 73
we got a big problem 23
we gotta stick together 17
we got to move 144
we got 536
we gotta go now 71
we gotta 87
we gotta go 1022
we got a situation 38
we got them 73
we got a big problem 23
we gotta stick together 17