English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ W ] / We were here first

We were here first Çeviri Türkçe

185 parallel translation
Oh no, we were here first.
Hayır, ilk biz geldik.
- We were here first.
- Biz daha önce geldik.
- No, tell us, master, we were here first.
- Hayır, bize söyle, önce biz geldik.
We were here first.
İlk biz geldik.
We were here first.
Önce biz geldik.
We were here first.
- Biz önce gelmiştik.
- We were here first.
- Önce biz gelmiştik.
No, we were here first.
Hayır buraya gelen ilk bizdik.
We were here first!
Biz geldik lan ilk buraya!
- We were here first.
- Önce biz geldik.
We were here first!
Önce biz geldik!
But we were here first.
Ama biz buraya onlardan önce geldik.
- We were here first!
- Önce biz geldik!
Yeah, we were here first.
Buraya ilk biz geldik
Look, we were here first, Eva.
Bak, İlk biz buradaydık, Eva.
We were here first.
Buraya ilk biz geldik.
We were here first.
- Önce biz geldik.
We were here first.
Bir şey izliyorduk.
Why, you wouldn't believe it if I told you that on the first Thursday, we were here on our honeymoon, we just started for Brooklyn Bridge.
Anlatsam da inanmazsınız! Burada, balayımızın ilk perşembesinde ilk defa Brooklyn Köprüsü'ne gidecektik.
We were supposed to come here the first two weeks in December.
Aralığın ilk iki haftası buraya gelecektik.
Forward slope, reverse slope, east flank, west flank... well, here's where we were when the rockets first hit us.
İleriye doğru bayır, geri bayır, doğu yakası, batı... Roketler bize ilk çarptığında buradaydık.
It had a name when we were first through here.
Buraya ilk geldiğimizde bir ismi vardı.
But we were all full of hope in the camp here in Holland, where they first took us.
Ama bizi ilk götürdükleri yer olan Hollanda'daki kampta hepimiz umut doluyduk.
At first we were in that little village, then we were sent here.
Daha önce o küçük köydeydik ve sonra bizi buraya gönderdiler.
First, we were in our own transporter but when we materialised, we were here, wherever this is.
İlkinde kendi ışınlayıcımızdaydık Ama nihayetinde vücut haline geldiğimizde buradaydık.
In AIgeria one night, we were attacked at a first-aid post near Setif. I thought he was one of them and shot him. Here!
Cezayir'de bir gece Sétif yakınında siperde onu, düşman sandım ve vurdum tam buradan!
I told you that on Henry Street and the first night we were here.
Henry Caddesi'nde ve burada... -... ilk gecemizde söyledim.
I didn't realize who you were when we first were introduced here.
Özür dilerim. Tanıştırıldığımızda kim olduğunuzu anlamamışım.
Well, the first days we were here... She used to be by the rocks.
Evet, bir kaç gün boyunca, arada sırada kayalıkların orada gördük.
The first year that we were here my parents came to visit.
Burada ki ilk yılımızda ailem ziyaretimize gelirdi.
When we first got here... there were five times as many of us... 33 Americans.
Buraya ilk geldiğimizde bugünkünün beş katı fazlaydık. Otuz üç Amerikalı.
It was the first time we were here.
Buraya ilk gelişimizdi.
We just showed up, you were here first.
Siz buradayken pat diye çıkageldik.
" No, we can't help you, but we were the first ones here.
"Hayır, size yardım edemeyiz, ama buraya ilk gelenler biziz."
Ace was so worried about his casino... he forgot what we were doing out here in the first place.
As kumarhane için öyle endişeliydi ki... buradaki öncelikli işimizin ne olduğunu unutuyordu.
When you first got here, we were a little concerned about you.
Buraya ilk geldiğinde senin için biraz endişelendik.
What we discovered first of all were the remains of the plane and here they are behind me - - the fuselage, wings and fuel tanks.
İlk bulduklarımız uçaktan geriye kalanlardı işte arkamdalar kabin, kanatlar ve yakıt depoları.
First time we came here we were 16.
Buraya ilk gelişimizde 16'ımdaydım.
The first day we were here - we were unloading, moving in - and she came over to see if he wanted to "play out" with her.
Buradaki ilk günümüzde daha eşyalarımızı yerleştirirken o geldi ve Andrew'den onunla oynamasını istedi.
And when we were saying goodbye, it was like... ... okay, here comes the first big kiss.
Vedalaşmak üzereydik, sanki tamam, ilk öpücük geliyor gibiydi.
Well, we were worried at first, but what's happened here is the dogs bring out the best in their trainers.
İlk başta biz de endişelendik, ama sonuçta köpekler eğitmenlerinin içindeki iyiyi ortaya çıkarttılar.
Through here is the reason we were able to create tretonin in the first place.
İşte ilk amaç olarak tretonin üretmemizin nedeni bu.
when I first dove here 22 years ago these giant clams were not here they had been fished up by commercial fishmen today we have seen 12 giant clams that's a great sign that means this reef spells its back
Yirmi iki yıl önce buraya ilk daldığımda bu dev istiridyeler burada yoktu. Ticari balıkçılar tarafından çoktan bulup çıkartılmıştı. Bugün 12 tane dev istiridye gördük.
The first day we came here, my mother said you and Rose were ladies and I ought to address you respectfully.
Buraya geldiğimizin ilk günü annem sen vebayan Rose'un gençbayanlar olduğunuzu söyledi, yani bu saygı gereği.
When we first arrived here, we were helped by this girl who took us up to Castlegard.
Buraya ilk geldiğimizde bizi Castlegard'a çıkaran kızdan yardım aldık.
When we first came out here, there were nothing but trees.
Buraya ilk geldiğimde, ağaçtan başka hiçbir şey yoktu.
We're the reason the First is here and the reason the girls were murdered. lt's our fault.
"İlk" in burada olmasının sebebi biziz. Kızların öldürülmesinin de. Bu bizim suçumuz.
My first year here, a man named Warren Sticks, we were in the middle of a session and suddenly he leapt out of his chair and started to choke me.
Buradaki ilk yılımda Warren Sticks isminde bir adam vardı, görüşmenin ortasındayken birden sandalyesinden fırladı ve beni boğmaya başladı.
I operate in secret, so I won't be interested in your new ideas... until we resolve the matter that we were talking about when we first met... which, frankly, is the reason I'm standing here talking to you.
İşlerimi daima gizlilikle yürütürüm, bu yüzden, ilk görüşmemizde konuştuğumuz... meseleyi halletmediğimiz sürece yeni fikirlerinin hiçbiriyle ilgilenmiyorum... Kaldı ki, burada dikilip seninle konuşuyor olmamın nedeni de budur.
You and your people were the reason we came here in the first place.
Sen ve senin halkın buraya gelmemizin ilk nedeniydi.
Do you remember when we first got here... and you were feeling so lousy?
Hani buraya ilk geldiğimizde, sen kendini... berbat hissediyordun, hatırladın mı?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]