What you said before Çeviri Türkçe
433 parallel translation
That's what you said before.
Bunu daha önce de duydum.
Did you mean what you said before?
Biraz önce dediklerinde ciddi miydin?
- That's what you said before.
- Bunu daha önce de söylemiştin.
What you said before about tenderness,
Az önce şefkatle ilgili söylediklerin...
Aw, Mom, that's not what you said before! Well, I'm sorry.
Yapma, Anne, daha önce böyle söylememiştin!
Then I must be the other thing, what you said before.
O zaman ben öbürüyüm demek ki, demin dediğin kelime.
What you said before, you don't believe the infection in that capsule was brought back deliberately, do you?
Daha önce ne demiştin bu enfeksiyonun buraya kasten getirildiğini düşünmüyorsun, değil mi?
What you said before - were you teasing me?
Daha önce söylediklerin... Beni mi kızdırıyordun?
And now tell Vassia what you said before, only this time the way honest citizens speak.
Az önce Vassia'ya söylediklerini tekrarla. Ama bu sefer normal bir vatandaş gibi olsun.
That's what you said before they brought you here.
Onlar seni buraya getirmeden önce ne demiştin?
Did you mean what you said before about trying everything once?
Az önce, her şeyi bir kez denemek derken, ne demek istedin?
What you said before,
Daha önce söylediğiniz şey...
Do you remember what you said before I came back to Russia? What did I say?
Rusya'ya dönmeden önce bana... ne söylediğini anımsıyor musun?
Remember what you said before about bonsai being free to grow as they choose?
Bonsai'lerin nasıl büyüyeceklerini seçmekte özgür olduklarını söylediniz.
How do you know what my father said to me before he... Before he died?
Babamın bana ne söylediğini nereden bileceksiniz ölme ölmeden önce.
Before I knew what happened he made me tell him what you said. That she deserved to die.
Ben ne olduğunu anlamadan önce senin, kadının ölmeyi hak ettiğiyle ilgili sözlerini de söyletti bana.
I can only tell you what I have said before.
Yalnızca önceden söylediklerimi diyorum.
That's what you said last year before you didn't show up at the airport.
Geçen sene de böyle demiştin, sonra hava alanına gelmemiştin.
What did you mean before when you said, "Niles - he's the connection?"
Biraz önce "Niles - bağlantı o" demekle ne kastetmiştiniz?
Do you believe what the old man... who was doing all the talking at the Oso Negro... said the other night... about gold changing a man's soul so that he ain't the same kind of a guy... that he was before finding it?
Dün gece... Oso Negro'daki yaşlı adamın... söylediklerine inanıyor musun? Yok altın adamın ruhunu değiştirirmiş, yok altın bulmadan önceki halinden... eser kalmazmış filan.
WILL YOU JUST STOP, PLEASE? I WILL BE LISTENED TO. I WILL SAY NOW WHAT I'VE NEVER SAID BEFORE,
Şimdiye kadar hiç söylemediğim bir şeyi söyleyeceğim.
Now, what are you gonna say you haven't said before?
Şimdi, daha önce söylemediğin ne söyleyeceksin?
That's what you said the last time, and the time before that.
Bunu geçen defa da söylemiştin, ve ondan önce de.
That's what you said the time before. I got six months.
Geçen sefer de böyle demiştin, 6 ay hapis yattım.
I would like to remind you once more of what I said before.
Daha önce söylediğimi bir kez daha hatırlatmak isterim.
You've said before that your wife's affair with Baxter is on what you might somewhat call a semi-public scale, haven't you?
Daha önce demiştin ki, karının Baxter ile olan ilişkisi neredeyse yarı açık denebilecek bir yaygınlığa ulaşmış, öyle değil mi?
Oh. You mean what I said before?
Daha önce söylediklerimden mi bahsediyorsunuz?
Before you have said or done what was necessary, the other person has already gone.
Siz gerekeni söylemeden veya yapmadan önce... diğer kişi çoktan gitmiş olur.
Do you remember what the Colonel said before we left the fort?
Kaleden ayrılmadan önce, albayın ne dediğini hatırlıyor musun?
what you said about her before.
Benim için onun hakkında söylediğin şeyleri söyleyecek birine.
Roku, what was that thing you said before?
Roku, hani senin söylediğin şu şey neydi?
From what you've said about your father's estancia it must have been something like it was here before the war.
Babanızın estanciası hakkında anlattıklarınız. Buranın savaştan önceki haline benziyor.
You know what my father said before he died?
Babam ölmeden önce ne dedi biliyor musunuz?
What did you mean before when you said it wouldn't work, huh?
İşe yaramaz derken neyi ima ettin?
That's before what you said.
Bu senin onu söylemenden önceydi.
You know, when you leave someone you love, you should say what I said before :
Biliyor musun sevdiğin birini terk ederken daha önce dediğim şeyi söylemelisin :
That's what you said last year before we lost to Endicott Steel, remember?
Geçen yıl Endicott Çelik'e karşı yenilmeden önce de öyle demiştiniz.
What you just said before.
Az önce dediklerin gibi.
Do you know what I meant when I said before about things being pointless?
Biliyor musun ne demek istemiştim? Hani umuttan, yoksa anlamsız olacağından bahsederken.
Listen, w-w-what did you mean over there before when you said about it was understandable about the stuff being in Hayward's coat and pants?
Bakın, daha önce şu nesnelerin Hayward'ın paltosunda ve pantolonunda bulunmasının anlaşılır olduğunu söylerken ne demek istediniz?
What would you have said, Mr Booth, if the authorities... would have called back Columbus just before he discovered the New World?
Ne diyordunuz, bay Booth, Şayet yetkililer Colombus'u... yeni dünyayı keşfetmeden hemen önce geri çağırsalardı ne olurdu?
Is that what you said to Stan King before you rolled his car in a ditch?
Arabasını hendeğe yuvarlamadan önce Stan King'e de böyle mi dedin?
But as I said before, I was there changing my daughter, and my father stood over my shoulder, put his head over my shoulder and he said, "What have you got there, son?"
Kızımın altını değiştiriyordum. Babam arkamda, beni seyrediyor. Dedi ki, "Ne var elinde, oğlum?" Bebeğim işte, dedim.
You know what she said to me just before I left?
Çıkmadan önce bana ne dedi, biliyor musun?
What was it you said to me before?
Daha önce bana ne demiştin?
Tell me now, Annie, what was the very last thing Eliza said to you before she went out?
Şimdi söyle bana, Annie,... dışarı çıkmadan önce Eliza'nın sana söylediği son şey neydi?
But Tina, that's what you've said before, remember?
Ama Tina, bunu daha önce söyledin, hatırladın mı?
What was it you said to Arjuna before the battle?
Savaştan önce Arjuna'ya söylediğin neydi?
Do you know what Mama said to me a few days before she died?
Annemin ölmeden birkaç gün önce ne dediğini biliyor musun?
I'm sorry about what I said before you left.
O günkü sözlerimden dolayı, özür dilerim.
That's what you said a half an hour ago, and a half hour before that.
Yarım saat önce de öyle dedin. - Ve ondan yarım saat önce de.
what you doing 662
what you see is what you get 43
what you gonna do 218
what you mean 171
what you're saying 36
what you've done 36
what you looking for 39
what you doing there 22
what you talking about 132
what you think 150
what you see is what you get 43
what you gonna do 218
what you mean 171
what you're saying 36
what you've done 36
what you looking for 39
what you doing there 22
what you talking about 132
what you think 150
what you say 98
what you waiting for 35
what you saying 32
what you did today 21
what you're talking about 38
what you got 489
what you doing here 137
what you see 32
what you 83
what you up to 46
what you waiting for 35
what you saying 32
what you did today 21
what you're talking about 38
what you got 489
what you doing here 137
what you see 32
what you 83
what you up to 46