English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ W ] / Which is crazy

Which is crazy Çeviri Türkçe

174 parallel translation
Turns out Maggie... Maggie's married, which is crazy.
Meğerse Maggie Maggie evliymiş.
Which is crazy.
Acayip bir durum.
I got jealous of Harvard, which is crazy...'cause I love the fact that you're going to Harvard.
Bir az için Harvard'ı çok kıskandım. Bu çok saçma çünkü Harvard'a gidecek olman hoşuma gidiyor.
He's got this idea in his head that we've had some sort of affair... which is crazy... because I'm... I'm married...
Kafasında şöyle bir fikir var, bizim birlikte olduğumuzu düşünüyor ki bu çok çılgınca çünkü ben evliyim.
- Sort of, which is crazy.
Aslında delilikti.
Which is crazy, because frankly, you look fabulous.
Ama bu saçmalık, çünkü açıkçası, çok şık görünüyorsun.
Which is crazy, because we'll die, and who's gonna want to go to the zoo to see two dead humans?
Bu çok saçma, çünkü öleceğiz. Kim iki ölü insanı görmek için hayvanat bahçesine gider ki?
Which is crazy, right?
Çılgınlık, değil mi?
The police think I was involved, which is crazy.
Polis benim de karıştığımı düşünüyor, ki bu deli saçması.
The Volvo didn't have satellite radio, which is crazy.
Volvo'da uydu radyosu yok, ki çok saçma.
WHICH IS CRAZY, 'CAUSE IF YOU KNEW ME, I DON'T DO THAT.
Bu çılgınlık çünkü ben böyle şeyler yapmam.
- I forgot his wife which is crazy about receptions.
- Tanrım, karısının bu tip davetlere ne kadar düşkün olduğunu unutuverdim.
They put him onstage with the mayor and if he sees his shadow it means, six more weeks of winter, which is crazy.
Onu belediye başkanı ile beraber bir sahneye koyuyorlar ve eğer gölgesini görürse altı hafta daha fazla kış olacağı anlamına geliyormuş.
- I know you did, which is crazy.
- Ödediğini biliyorum. Delilik bu.
Say, which one of us is crazy?
Söylesene hangimiz çıIgın?
The reason why he buys everything he can, is because of a crazy hope that one of the things he buys will be life everlasting which it never can be.
Alabildiği her şeyi almasının nedeni... aldıklarından birinin ona ebedi hayatı getirebileceğine dair içinde taşıdığı... o imkansız ve delice umuttur.
No, he's a good father to me too, which is why this drives me so crazy.
Hayır, benim içinde iyi bir babaydı, Bu nedenle beni çıldırtıyor.
Well, he's crazy, which is reason enough.
Deli olduğu için mi? Geçerli bir sebep sayılabilir.
Which one of us is crazy?
Sence hangimiz deli?
But he is not a hero of our story, although he was taking the breath away of Belgraders with his crazy driving in a stolen white Porsche in which night by night was making crazy the impotent police.
hikayemizin kahramanlarından biri olmamasına rağmen, Belgradlılar'dan bir nefes uzakta idi. deli gibi kullandığı çalıntı beyaz Porsche'si ile hergece aciz polis teşkilatını deli etmekteydi.
I'll show you which one... of us is crazy.
Tamam, devam edin. Size kimin delirdiğini göstereceğim.
The press painted a portrait of me as a crazy person and financially irresponsible, which I don't particularly think is really true.
Basın bana bir deli portresi çizmişti ve finansal olarak sorumsuzlukla itham ediliyorum ki, bilhassa bunun doğru olmadığını düşünüyorum.
-'Cause she thinks she's ugly, which is so crazy. She...
- Çünkü çirkin olduğunu sanıyor, ne çılgınca.
To make a tired point, which one of us is truly crazy?
Ama artık yoruldum, söyleyin hangimiz gerçekten çılgınız?
But we're still working together, which is kinda crazy...
Biraz garip olsa da şu anda birlikte çalışıyoruz.
Which is why I'm crazy about you.
Bu yüzden de senin için çıldırıyorum.
This crazy war which is caused by a conspiracy of our bankers... is stealing my public.
Bankerlerimizin bir komplosu üzerine çıkan bu savaş seyircilerimi çalıyor.
Which makes me wonder, is it me? Am I the crazy one?
Bu iş beni de meraklandırıyor, çıIgın olan kişi ben miyim?
A, you're crazy which is not entirely unappealing.
Birincisi, bence delirmişsin. Ama bu o kadar da itici bir şey değil.
Which means that we have to find out what this crazy bond is between them and break it.
Yani kısacası aralarındaki kemiği bulup.. ... kırmalıyız.
Which is too bad, because she's going crazy.
Ki bu hiç iyi olmadı, resmen deliriyor.
She was crazy, which is exactly what you want when you're 21.
Çok çılgındı, ki 21 yaşındayken tam olarak istediğin budur.
Well, they just broke up, which is why I think she's been so crazy recently.
Yeni ayrıldılar. Sanırım bu yüzden son zamanlarda kendini kaybetti.
It's really taking off, which is why his hours are so crazy.
Çok vaktini alıyor. Bu yüzden geç saatlerde çalışıyor.
- Which is when he drives you crazy?
- İşte bu seni deli ediyor?
Either they're both crazy, which is a possibility, or or he was perfectly normal, based according to, you know, by her standards.
Bence ya ikisi de deli ki bu mümkün ya da babam annemin ölçülerine göre son derece normal bir adammış.
So, you can either obsess and go crazy... or you do what I did, which is, uh, denial.
bu nedenle, bu iki durumda hiç aklınızdan çıkmaz ve delirmeye başlarsınız... yada benim yaptığım gibi yapıp bunu önemsemezsiniz.
Which is a crazy relationship between Klaus Kinski and me.
"Kıçımı yalayabilirsin, suratına tokadı yapıştıracağım." Klaus Kinski ile aramızdaki çılgınca bir ilişkidir.
Which is tough,'cause it sounds like you're past midnight on the crazy clock anyway.
Senin için zor olmalı, çünkü saatler gece yarısını geçmiş görünüyor.
My theory, which I have yet to put into practice, is to pick someone slightly less crazy than you are.
Henüz uygulamaya geçiremesem de benim teorim şöyle. Kendinden biraz daha az deli birini bulacaksın.
If you're so bored at home with her and you're so crazy about me, which is all you ever tell me...
Madem ondan bu kadar sıkıldın ve benim için bu kadar deli oluyorsun, ki bana hep böyle söylemiyor muydun?
But I'm rich, you see... and I'm known to be a bit crazy with my money... which is all the magnet I needed to draw you here... and to keep you here... I'm willing to share some of those riches.
Fakat ben zengin biriyim, anladınız mı... ve sizi buraya çeken... burada tutan parayla... çılgın şeyler yapan biri olarak bilinirim... ve bu zenginliğin bir bölümünü sizinle paylaşmak istiyorum.
My dad traveled all over the world for work... which drove my mom crazy, which was a little perk.
Babam iş için dünyayı dolaşırdı. Bu annemi deli ederdi. Bu benim için küçük bir sevinçti.
Bombing raids will continue to target... second The fire, which is still raging... that's crazy 8 ways to beat the band.
Bombardıman saldırılarının devam edeceği... Sıcaklığını koruyan gerilim... Aşmış olmanın 8 çılgın yolu.
In three hours, my shift ends, at which point I will be leaving and meeting with my exwife for a celebratory "best doctor in the city" date which is guaranteed to end in crazy hotel sex.
Üç saat sonra nöbetim bitiyor, seni bırakacağım ve eski eşimle buluşup en iyi doktor seçilmemi kutlayacağız. Otelde çılgınlar gibi sevişmemizle sonlanacağı garanti.
He's just trying to convince me to go to school full time... which I think is absolutely crazy.
Beni okula tam gün devam etmem için ikna etmeye çalışıyordu. Ki bunun çılgınca olduğunu düşünüyorum.
And some of that residue must've gotten on your car, which is why that police dog went crazy barking at the wheels.
Ve kalıntısı senin arabana gelmiş olmalı bu yüzden polis köpeği tekerleklerine havlamıştı.
And figure out which one is david, and which one is the, uh, crazy guy.
Hangisinin David hangisinin kaçık adam olduğunu da çözebilirsin.
Which is obviously crazy and obviously, I'm not gonna do it.
Ki bu da kesinlikle delice ve kesinlikle ben bunu yapmayacağım.
And I'm not crazy in the name of getting on his feet, he's writing in some sort of idea book, which is, as far as I can tell, is just a notebook in which he writes ideas.
Kendi ayakları üstünde durabilmek için Fikir Kitabı diye bir şey yazıyor olması ve bence o şeyin, sadece fikirlerini yazdığı bir defter olması hoşuma gitmiyor. - Dur, ne?
We're in India, which is kind of a crazy story, but...
Hindistan'dayız, çılgın bir hikaye ama...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]