Will you be okay Çeviri Türkçe
522 parallel translation
Will you be okay with that?
Sorun olmayacak mı?
Will you be okay with him dining with us?
Birlikte yesek olur mu?
Tokubei, will you be okay?
Tokubei, sen iyi olacak mısın?
Will you be okay if I go up to bed?
- Yataga gitmemin bir sakincasi var mi?
Will you be okay?
İyi olacak mısın?
Will you be okay?
Yapabilir misin?
Will you be okay out there?
- Senin için sorun olmayacağına emin misin?
- Will you be okay?
- İyi olacak mısın?
will you be okay with him if I leave?
Ben gidince onunla başa ç ıkabilecek misin?
Will you be okay a weekend without me?
Bensiz bir haftasonu iyi olabilecek misin?
Will you be okay...
Idare edebilir misin? - -
Will that be okay with you?
Sana da uyar mı?
As for the dress... As long as it's okay with your daughter, Kingdom would like to provide that for you. Will that be alright with you?
Gelinlik ise size de uyarsa Krallık hazırlayacak.
You and I will always be friends, okay, I promise.
Sen ve ben hep arkadaş olacağız, tamam mı? Söz veriyorum.
Now, the work you will be asked to do will require a little low altitude flying, so hedge-hopping on this trip is perfectly okay.
Göreviniz için biraz alçaktan uçmanız gerektiği takdirde en alçak irtifada uçmanız mümkündür.
Okay, I'll get off your ship, but if that man was aboard, you and most of your crew will be dead before you're halfway to Santiago!
Peki, gemini terk ediyorum. Eğer o adam bu gemide bulunduysa, sen ve tayfanızın çoğu daha Santiago yolunu yarılamadan ölmüş olacaksınız!
You will not be okay.
İyileşmezsin.
Everything will be okay. You'll see.
Herşey çok güzel olacak.Göreceksiniz.
If it does and if we should have any slight power problems just cool it out. We'll sit here with you. It will be okay.
Eğer yağarsa ve biraz elektrik sorunumuz olursa... sakin olun, biz de sizinle birlikte burada oturacağız, merak etmeyin.
Okay but if you do a lot of noise will be good to go.
Tamam, aptal güvercin. Ama bir halt daha çıkarırsan, ortadan kaybolsan iyi olur.
But you're sure everything will be okay now.
Fakat artık her şeyin güzel olacağından eminsin.
Thanks I've told you everything will be okay
- Teşekkür ederim. - Her şeyin iyi olacağını söylemiştim.
- Do you think it will be okay with Larry?
- Larry için de öyle mi peki?
What will I be you okay?
İyi misin?
Okay, lady, listen up. You have the right to remain silent. If you give up the right to remain silent, anything you say can and will be used against you in a court of law.
Sessiz kalma hakkınız var.
Okay, I will leave you, the rubbish to be alive. I want you to be painful forever.
Peki, seni hayatta bırakıp... acı çekmeni sağlayacağım!
So, okay, This time you will be with me?
Bu kez seninle... Beraber olabilecek miyim?
Mr. Williams and I will be around school... as we always are - to help you if you want to be helped, okay?
Bay Williams ve ben her zaman olduğumuz gibi... ihtiyacınız olduğunda - size yardım etmek için okulda olacağız, anladınız mı?
Your legs will be okay. You've got fur.
senin ayakların zaten sağlam postun var
The second, uh, would be, uh, if there are songs with words, you will need an interpreter. - Someone to sign the words along with the music. - Okay, so what we can...
İkincisi, sözlü şarkılar varsa, bir çevirmene, müzik boyunca sözleri işaret diline aktaracak birine gerek duyacaksınız.
You're telling me if I just eat shit politely with a knife and fork and learn to swallow the handfuls of bullshit he serves me then everything will be A-okay.
Diyorsun ki bu boktan duruma boyun eğip ses çıkarmadan katlanırsam... ve bana reva gördüğü sürüyle yalanı yutmayı öğrenirsem... her şey güllük gülistanlık olacak.
Byron will be okay with you, right?
Byron sizinle kalabilir, değil mi?
Okay, Bart, I will count to three, and you will be sound asleep.
Pekala Bart, üçe kadar sayacağım ve sen uykuya dalmış olacaksın.
Okay, so maybe he's not on the Forbes 400, or 4000 or maybe he wouldn't even be a rich man in Peru but he's got something you will never have.
Tamam belki o Forbes dergisinin zenginler listesinde değil belki de Peru için bile zengin biri olamaz ama senin asla sahip olamadığın bir şeye sahip.
You should be proud like hell. You know, everything will be okay.
Kendinizle gurur duymalısınız.
Uh, I can take you with me on my bike, but, uh, it will be a little bit, uh, acrobatic. That's okay.
* Seni motorla bırakabilirim... *... ama biraz akrobatik olacak.
It's okay, your father will be here, when you wake up.
Tamam, uyandığında baban burada olacak.
You know £ ¬ Ray will be down in a second £ ¬ okay?
Ray hemen geliyor?
Okay, you three will be the sprint team.
Tamam Siz üçünüz koşucu takım olacaksınız.
" I know you'll be okay, and soon I will be, too.
İyi olacağını biliyorum çünkü bende iyi olacağım.
People, get out of the way. Are you okay? Yeah, I will be if...
Yoldan çekilin!
If you still feel the same way... I will be on the road by morning, and you'll never hear from me again, okay?
Eğer yine olumsuz düşünürseniz, sabah eve geri dönerim, ve beni bir daha görmezsiniz, tamam?
So you'll get your job back. Plus, I'll send you pictures of the baby when it comes out. Because it will be your niece or nephew, okay?
Ayrıca sana kuzeninin resimlerini de yollayacağım.
She's asking you to say it's not okay for her to be fired because of color. Will you step up here?
O bir Amerikalı ve sizden derisinin rengi yüzünden işten atılmasına izin vermemenizi rica ediyor.
That's okay, Joey, you will be a single successful single mother raising two kids on your own.
Pekala, Joey, Sen iki çocuk yetiştiren yalnız ve başarılı bir kadın olacaksın.
Do you think Dr. Anspaugh's son will be okay?
Sence Dr. Anspaugh'un oğlu iyileşecek mi?
Okay, those of you going to Em City will each be given a sponsor.
Tamam, Em City'e gidecek olanlara destekçiler verilecek.
Do you think Rose will be okay?
Sence Rose iyi olacak mı?
I will feel the opposite, if that's okay by you, and, uh, always be glad that you... came to stay.
Ben tam tersini hissedeceğim eğer senin içinde uygunsa seni her zaman burada görmekten mutlu olacağım.
Do you think Tracy will be okay?
Sizce Tracy kendine gelebilecek mi?
You do what you gotta do, and everything will be okay.
Yapman gerekeni yaparsan her şey düzelir.
will you 5002
will you marry me 800
will you forgive me 58
will you come 134
will you come with me 163
will you join me 44
will you go out with me 27
will you go 60
will you please shut up 18
will you come with us 24
will you marry me 800
will you forgive me 58
will you come 134
will you come with me 163
will you join me 44
will you go out with me 27
will you go 60
will you please shut up 18
will you come with us 24