Wondering Çeviri Türkçe
16,941 parallel translation
So, um, I was wondering when you were planning on going into town, just because, you know, I wanna know that we are gonna have enough time to prepare all of that corn.
Bu yüzden, um, ı merak ediyordum. Kasabaya oluyor planladıklarını zaman, Bildiğiniz gibi, çünkü, ı istiyorum biliyorum.
I was wondering how long you could play out this little charade.
Bu maskaralığa ne kadar devam edebileceksin diye merak ediyordum ben de.
I was wondering how you and Mills got so close so quickly.
Mills'le bu kadar çabuk kaynaşmanın sebebini merek ediyordum
I've been wondering what to get you for a wedding present.
Ben de düğün hediyesi ne alsam diyordum.
So if you're wondering why we all hate you, including Sergeant Moore...
Yani Çavuş Moore dahil hepimizin senden neden nefret ettiğini öğrenmek istiyorsan...
They'll be wondering where I am, and they'll come looking.
Nerede olduğumu merak edecek ve buraya beni aramaya gelecekler.
And I got a photo of his license plate, and I was wondering if you could do anything?
Plakasının bir resmini çektim, acaba bir şey yapabilir misin?
I was wondering when you'd come back.
Ben de ne zaman döneceğini merak ediyordum.
Well, I'm just wondering what really happened - while I was locked up.
Ben kilit altındayken ne olduğunu merak ediyorum.
You're probably wondering why I'm here.
Neden burada olduğumu merak ediyorsundur?
Actually, I was just wondering if I could speak to Cam...
Cam ile konuşabilir miyim acaba?
In the office of the Secretary, we have been wondering if the Holy Father would care to provide us with some indications regarding the draft of an encyclical.
Bakanlık ofisinde Kutsal Babamızın "Papa Genelgesi" nin taslağına ilişkin bazı ipuçları verebilir mi diye merak ettik.
Everybody is wondering who Sister Mary is to you, what she's doing here.
Herkes Rahibe Mary'nin sizin için önemini ve burada ne yaptığını merak ediyor.
Everybody is also wondering :
Herkesin diğer merak ettiği şey şu.
I was wondering where this went.
Ben de nereye gitti bu diye merak ediyordum.
Iris, I was... I was wondering if you would come with me.
Iris, acaba... acaba benimle gelebilir misin?
And now you're wondering who that someone is, aren't you?
Şimdi kimdi diye düşünüyorsun, değil mi?
And when she does, I can't be wondering who Klaus loves or doesn't love.
Geldiğinde de Klaus'un kimi sevip sevmediğini merak ediyor olamam.
- No... just wondering why you had your friends bring me here if you were just gonna pick out man jewelry.
- Hayır.. .. sadece erkek takısı alacaktın madem.. .. arkadaşlarının beni buraya neden getirdiğini merak ediyorum.
Captain Lee, I'm wondering if you have connections with Japanese forces in Shanghai.
Komiser Lee Şangay'daki Japon kuvvetleri ile bir alakanız var mı acaba?
I was wondering if you could fix this thing.
Şu düzeltebilir misin merak ediyordum.
Wondering what you need a lawyer for.
Acaba neden avukata ihtiyacın var.
You know, I'm wondering what might happen if Broussard learned that someone was trying to sell him out.
Broussard birinin onu sattığının öğrenseydi ne yapardı merak ettim.
I was, uh, wondering if you needed any help, uh, pulling your maps.
Haritalarınızı çekmek için yardıma ihtiyacınız olacağını düşündüm.
Robin, I don't know if you're busy tomorrow, but I do have a ticket for the mascot competition in Anaheim, and I was wondering if maybe you'd like to be my guest.
Robin, yarın işin var mı, bilmiyorum ama Anaheim'daki maskotluk yarışmasına bir biletim var. Konuğum olmak ister misin acaba?
I keep wondering who broke our window.
Hala camı kimin kırdığını merak ediyorum.
I was wondering, can I buy, uh, a few bottled waters off you.
Birkaç şişe su alabilir miyim diyecektim, bende bitti de.
I was wondering when you'd come back.
Ne zaman döneceğini merak ediyordum.
People will be wondering what we found outside the perimeter.
İnsanlar dışarıda ne bulduğumuzu merak edecektir.
You're wondering what you can possibly say or do to keep me on the line, because the last thing you want is to spend the rest of the evening with that scotch and that shaggy-haired friend of yours.
Beni burada tutmak için neler söyleyebileceğini düşünüyorsun çünkü isteyeceğin son şey bütün geceyi bu içkiyle ve dağınık saçlı arkadaşınla geçirmek istemiyorsun.
All this time, I've been wondering why it was so difficult to locate you throughout history.
- Bunca zaman tarih boyunca neden yerini tespit edemediğimizi merak etmiştim.
Gareeb, I was wondering where you were hiding.
Gareeb, nerede saklandığını merak ediyordum ben de.
I was just wondering if you would care to grab a drink?
Bir şeyler içebilir miyiz diye merak etmiştim.
I was wondering when you'd get to it. I want you to talk to Arietta before Connor gets involved.
Connor da bu işe bulaşmadan Arietta'yla konuşmanı istiyorum.
I was wondering when you'd ask.
Ne zaman sorarsın diyordum.
Oh, I was, I was wondering when you'd figure it out.
Ne zaman çözersin diyordum ben de.
Just wondering where you're hiding your gun under that dress.
Sadece silahını elbisenin neresine sakladığını merak ediyordum.
So I guess you're wondering, you know, what am I doing here.
Burada ne aradığımı merak ediyorsunuzdur.
You're wondering what I'm doing here.
Benim ne yaptığımı merak ediyorsunuz.
You can stop waking up in the middle of the night and wondering what else you could have done.
Gece yarılarında uyanıp, yapabileceğin başka ne vardı diye düşünmeye son verebilirsin.
Well, um, I was wondering, during Price's trial, was there anyone from the 28th Street Bloods who showed up just for Emile?
Merak ediyordum da, Price'ın duruşması sırasında 28. Sokak Blood'larından sadece Emile için oraya gelen biri var mıydı acaba?
Yeah, I've been wondering about that since the beginning.
Evet, ben de başından beri bunu merak ediyordum.
Yes, we were wondering what gave Mark and Rachel away?
Evet, merak ediyorduk, Mark ve Rachel'ı ne ele verdi?
You're wondering if they're real or not.
Gerçek mi değil mi diye.
And I was wondering if maybe you wanted to go with me?
Merak ediyorum da acaba sen, benimle gelmek ister misin?
We were wondering...
Biz de merak ediyorduk...
I was wondering if you need an extra hand for the harvest.
Hasat için yardım ister misiniz diye soracaktım.
So, until then... we were wondering if we could pull the RV into your driveway?
O yüzden, o zamana kadar acaba karavanı sizin evinizin önüne çekebilir miyiz diye merak ediyorduk?
I really don't want to sit around waiting and wondering.
Öylece oturup beklemeyi ve umut etmeyi sevmem.
And right now, she's at home wondering if her dad is gonna show up like he promised.
Ve şimdi evde babasının yolunu gözlüyor. Babası verdiği sözü tutacak mı merak ediyor.
Uh, but I was wondering if I could ask you just a quick teensy, weensy favor that isn't weird at all.
Hiç ama hiç tuhaf kaçmayacak bir şey.
wonder 67
wonderful 2021
wonderland 16
wonder woman 44
wonderfully 16
wonderful woman 17
wonderful to see you 20
wonderful things 16
wonderful news 61
wonder why 21
wonderful 2021
wonderland 16
wonder woman 44
wonderfully 16
wonderful woman 17
wonderful to see you 20
wonderful things 16
wonderful news 61
wonder why 21