You're back Çeviri Türkçe
18,791 parallel translation
Well, I'm just happy that you're safe and the three of us are back together.
Güvende olduğun için ve üçümüz tekrar bir araya geldiğimiz için mutluyum.
I'm just glad you're both back in one piece.
İkiniz de tek parça halinde döndüğünüz için mutluyum.
Oh! I'm glad you're back.
- Döndüğüne çok sevindim.
- You're going back to town?
- Şehre geri dönmek?
Without a new mask, you're not getting back in that ring.
Yeni bir maske olmadan ringe dönemezsin.
Oh... my God, thank God you're back.
- Aman Tanrım, şükürler olsun ki döndün.
Because, and correct me if I'm wrong, it seems like you're scheming behind my back with Valencia.
Çünkü... Yanlışım varsa düzelt... Valencia ile birlikte arkamdan iş çeviriyor gibi duruyorsun.
Well, frankly, you have no case, and no shot, and no idea how to blend your foundation at your jawline, so you need to back off, withdraw the case, and save yourself the embarrassment of everyone knowing that you're a loser.
Açıkçası hiçbir dosyanız ve şansınız yok. Ayrıca fondötenini çene hattına yedirmek hakkında bir fikrin de yok. Geri adım atıp dosyayı çekmeniz gerekiyor.
Go get'em, will you? They're in that back room.
Kalanlar arka odada.
Oh, thank God you're back!
Şükürler olsun, geldin.
It's a world away from what you're walking back into.
Senin yapacaklarından sonra aramızda uçurum olacak.
You're going back to the house, aren't you?
Konağa geri döneceksin, değil mi?
You're back safely?
Sağ salim dönebildiniz mi?
You're safely back in Kansas, Dorothy.
Güvenli bir şekilde Kansas'tasın, Dorothy.
When you're totally certain, come on back and me and you can talk.
Tam emin olduğun zaman gel, bunu tekrar konuşuruz.
Hey, you're back early, huh?
Erken döndün.
you're going back to Tokyo?
Tokyo'ya geri mi dönüyorsunuz?
Hey. You're back.
Geri dönmüşsün.
No... but I know that if you figure out where the Witness is, - you're not coming back for me. - Get out of here.
Hayır, ama Tanığın kim olduğunu bulursan beni almak için geri dönmezsin.
I'll tell him that I've worked my way into your trust but I don't know much, and you're expecting me back in the morning.
Ama çok şey bilmiyorum. Sabah gelmemi bekliyorsun.
But they're still gonna get married and I think you need to ask yourself 20 years from now, do you want to look back at this moment and be filled with regret that you refused to share in their happiness?
Ama yine de evlenecekler ve sende yirmi sene sonra kendine pişmanlık içinde neden böyle yaptığını soracak ve geçmişine bakarak mutluluklarını paylaşmadığın için pişman olacaksın.
It's like an open wound. And eventually what you're gonna do is you're gonna say something that you cannot take back.
Eninde sonunda pişman olacağınız şeyler söyleyeceksiniz.
Everyone, quickly head back to the barracks. You're dismissed.
Derhal kışlanıza dönün.
Aim to the back... if you're going to kill a man.
Arkadan vur. Birini öldüreceksen.
You're back.
Geri döndün.
You're back to your usual self, making me worried, like always.
Hep böyle beni endişelendiren kızım.
Okay, but I heard you're heading back to Korea.
Tamam, ama Kore'ye döneceğini duydum.
You're back.
- Döndünüz.
I ask Gi Beom every morning... if it's true that you're back.
Gerçekten geri döndün mü diye her sabah Gi Beom'a soruyorum.
You're lucky to go back to Urk. Do you envy me going back there?
Urk'a gitmek güzel olmalı.
You're back.
Geri dönmüşsün.
I'm glad you're back.
Geri döndüğüne sevindim.
As soon as she's done... you're handing her back.
Yemeğini bitirir bitirmez onu geri vereceksin.
Miao, you're back.
Miao, dönmüşsün.
You're gonna have to leave here the same way you came in, back of a hearse.
Burayı geldiğin gibi cenaze arabasının arkasında terk etmek zorundasın.
Hey, you're back.
- Döndün.
You're not authorized to be back here, Mr. McBride.
Buraya girmeye hakkınız yok Bay McBride.
I know you're back in, so don't deny it.
Sen de geri döndün biliyorum. İnkâr etme.
So that's why you're back in.
Demek o yüzden geri döndün.
Well, you're back, and you have an insane look in your eyes,
Geri döndün ve kafayı yemiş gibi bakıyorsun...
I hear you're back on top with Borns Tech.
Borns Tech ile orta yolu bulmuşsunuz diye duydum.
Back off, honey, you're gonna get hurt.
- Çekil tatlım, altında kalacaksın.
Maybe you're right, but either way, from this point forward, I'm holding you responsible for his actions, and if you cannot get him in line and he continues looking into me, then, well, it's back into the pit for you.
Belki de haklısındır ama her iki şekilde de şu andan itibaren onun hareketlerinden seni sorumlu tayin ediyorum onu hizaya sokamazsan, beni irdelemeye devam edecek sen de geldiğin yere döneceksin.
And if I don't come back and play, you're gonna contain me?
Peki ya geri dönmezsem beni tutuklayacak mısın?
I'm just glad you're back.
Geri döndüğüne sevindim.
No way back up. Hobbs : You're not in charge.
Geri dönüşü de yok.
First of all, it's not a mole, it's a beauty mark. And secondly... if you've got time to look around back there, you're not trying hard enough.
İlk olarak o yumru değil, güzellik izi ve ikinci olarak oraya bakmak istiyorsan yeterince ısrar etmiyorsun.
I would pull through, but I guess you're still stuck with me after all. My goodness. I must've held back my full power.
Sanırım kendimi tutmamın karşılığında aldığım şey bu.
Oh... Oh! Hey, we're gonna be back home before you guys even reach Turtle Bay.
Siz daha Turtle Koyu'na varmadan biz eve gitmiş oluruz.
So I can tow ya back there, we can do the business and then you're on your way, eh? What do you reckon?
Sizi oraya yedekte çekebilirim, işimizi hallersek siz de yolunuza devam edersiniz, olur mu?
Is Dr. Brennan back yet? I got my results from the swab of the skull. I haven't seen her, but you're just in time.
Dr. Brennan dönmedi mi kafatasından aldığım örneklerin sonucu elimde onu görmedim fakat sen tam zamanında geldin suna bi bak eğer işe yararsa ki yarayacağını düşünüyorum bu yapıştırıcı kuruyup kauçuk tabakaya dönüşçek o demir çelik alaşımı hayır hayır kauçuğa dönüşçek angela sen denemeye devam et
you're back already 28
you're back early 56
back 1915
backup 83
backstrom 34
backs 42
background 48
backgammon 25
backwards 110
backstage 37
you're back early 56
back 1915
backup 83
backstrom 34
backs 42
background 48
backgammon 25
backwards 110
backstage 37
backpack 27
back the fuck up 47
back it up 216
back to work 469
back to the future 36
back up 1292
back in town 16
back off 1570
back to the beginning 16
back then 441
back the fuck up 47
back it up 216
back to work 469
back to the future 36
back up 1292
back in town 16
back off 1570
back to the beginning 16
back then 441
back me up 80
back home 188
back to school 26
back soon 22
back in business 17
back to square one 51
back door 80
back in 260
back in the day 245
back me up on this 16
back home 188
back to school 26
back soon 22
back in business 17
back to square one 51
back door 80
back in 260
back in the day 245
back me up on this 16