You are right Çeviri Türkçe
27,134 parallel translation
DAMON : I know where you are right now. I've been there for three years.
Nasıl hissettiğini biliyorum çünkü ben de 3 yıldır aynıyım.
Where does she think you are right now?
Şu an nerede olduğunu düşünüyor?
Hey, guys, wherever you are right now, we need you.
Hey millet şuan neredeysenız size ihtiyacımız var.
Right before it comes to a stop where... your stomach's flipping out and your knees are weak but you can... breathe again.
Midenin alt üst olduğu ve dizlerinin cansızlaştığı ama tekrar nefes alabildiğin o son duraksamanın hemen öncesi gibi.
You guys are hunters, right?
Sizler avcısınız değil mi?
Where are you right now?
Şu anda neredesin?
Are you sure you had the right diner?
Doğru restorana gittiğinizden emin misiniz?
- Are you all right? - Mm-hm.
İyi misin?
- Are you all right?
- İyi misin? - Evet.
Well, ahem, you two are new to the Valley and I know you want everything that you want right away.
İkiniz Vadi'de yenisiniz. İstediğinize hemen ulaşmak istiyorsunuz.
You guys are right. Could you tell your future husband to let me out of this room, please?
Gelecekteki kocana beni odadan çıkarmasını söyler misin, lütfen?
Are you all right?
İyi misin?
Yes, all hands are on deck right now, but that doesn't make us friends or earn you a place back in Caroline's life, okay?
Birlikte bir iş yapıyoruz evet, bu ne bizi tekrar arkadaş yapar ne de Caroline'ın hayatında bir yer sahibi yapar, anladın mı?
We know your calculations are right, but the problem is you suck at sports!
Hesaplamaların doğru bunu biliyoruz ama sorun sporda çok kötü olman.
You have every right to be the beautiful, talented young man you are.
Olduğun yakışıklı, yetenekli genç adam olmaya devam etmek hakkın.
You are a Serb, right?
Sen Sırp'sın değil mi?
Are you all right?
- İyi misin?
Are you sure you're all right?
İyi olduğundan emin misin?
You guys are ranchers, right?
Çiftliğiniz var, değil mi?
Look, man, I'm closer in age to her than you are to Heather, all right?
Aramızdaki yaş farkı, Heather'la seninkinden az, tamam mı?
And then you are going to come home every night, and you're gonna tell me and your father everything that happened... what was said, their moods, their attitudes, their feelings... because that is what is important right now. Because, thanks to what you did, that is all that stands between us and this family being destroyed.
Çünkü yaptığın şey sayesinde şimdi hâlimizle ailenin yok olması arasında duran tek şey bu.
Right now sitting on that stand, are you pregnant?
Şu anda o kürsüde otururken, hamile misiniz?
Look... you are just scared right now, so you're pushing me away.
Bak... Şu an çok koktuğun için, beni itiyorsun.
Keep going like this, and I will... send this case to trial right now and censure you so you are unable to represent your client...
Bu şekilde devam ederseniz derhal tutumunuzu mahkemeye taşıyıp kınamanızı veririm böylece artık müvekkilinizi de temsil edemezsiniz. Harika iş çıkardı.
Then why are you trying to pick a fight right now?
O halde neden şu anda kavga çıkarmaya çalışıyorsun?
I mean, if... If you are, that's good news, right?
Eğer iyiysen bu iyi haberdir, değil mi?
Are you all right, Lovie?
İyi misin tatlım?
Hey, dude, dude, are you all right?
Ahbap... Ahbap... Sen iyi misin?
Are you all right, Dad?
İyi misin baba?
Amar Colony. You are at Amar Colony, right?
Amar Sitesi.
You guys are already doing the right thing.
Her şey açık. Siz kızlar gerçekten cesursunuz.
Tandy, are you all right?
Tandy, iyi misin?
You know what, if you're happy where you are, perhaps you're right.
Eğer olduğun yerde mutluysan, belki de haklısındır.
- Are you all right?
- İyi misin sen?
You're lucky you and I are just talking right now.
Şu an seninle konuştuğum için şanslısın.
Right. But are you sure everyone in this family has a criminal record?
Doğru da bu ailedeki herkesin mi sabıka kaydı var?
These guys are right. You know what?
Haklılar Nefesini boşa tüketme.
And we are right here with you, Walter.
Biz de tam burada yanı başındayız zaten Walter.
And like I said, we are right here with you.
Ve tıpkı az önce dediğim gibi biz de tam burada yanı başındayız.
But she's a lady. You are a lady, right?
Kadınsın, değil mi?
I'm a Speedster, like you, who's travelled in time, and made these same mistakes you are making right now.
Ben de senin gibi zamanda yolculuk yapmış bir hızcıyım. Şu anda yaptığın hataların hepsini ben de yaptım.
But you did once tell me that you have to trust it in the long run the decisions you make are the right ones.
Ama aldığın kararların uzun vadede doğru karar olduğuna inanmak istediğini söylemiştin.
You are really sweet. But it is weird talking to you through a mirror and a speaker, and I really want to kiss you right now.
Çok tatlısın ama seninle aynanın arkasından ve mikrofonla konuşmak çok garip oluyor ve şu anda seni öpmek istiyorum.
Dad, you know Wally and I are all right, right?
Baba, Wally'le benim iyi olduğumuzu biliyorsun, değil mi?
You guys are gonna stay here. If we're gonna do this, we're gonna do it right.
Bunu yapacaksak adam gibi yapmalıyız.
- Yeah. - Are you all right?
Sen iyi misin?
Are you even hearing me right now?
Ne söylediğimi duymadın mı?
Are you all right?
Sen iyi misin?
You may have passed all the tests and said all the right things, but I do not believe for a second you are Bratva.
Tüm sınavları geçip tüm doğru sözleri söylemiş olabilirsin ama bir saniye bile senin Bratva olduğuna inanmıyorum.
Are you all right?
- İyi misin sen?
Are you all right, Oliver?
- Sen iyi misin Oliver?
you are 6060
you are so sweet 63
you are amazing 104
you are my friend 67
you are beautiful 191
you are an angel 28
you are mine 68
you are so beautiful 123
you are welcome 177
you are the best 102
you are so sweet 63
you are amazing 104
you are my friend 67
you are beautiful 191
you are an angel 28
you are mine 68
you are so beautiful 123
you are welcome 177
you are the best 102