English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ Y ] / You called the cops

You called the cops Çeviri Türkçe

172 parallel translation
You called the cops on me?
Polisleri, benim için mi çağırdın?
I had to do it. You called the cops, didn't you?
- Polisleri sen çağırdın, değil mi?
Damn you, you called the cops- -
Polislere haber...
You called the cops you fuckin', fucked up bitch!
Polisi mi aradın seni boku yemiş koduğumun orospusu.
You know it's stolen, you called the cops.
Saat çalıntı, tamam mı? Sen polisleri aradın.
Tell you what. You start keeping secrets and I won't tell Helena that you had so little faith in her that you called the cops.
Sen sır tutmaya başlarsan ben de Helena'ya güvenmeyip polislere haber verdiğini söylemem.
- You called the cops?
Polisi mi aradın?
- You called the cops?
- Sen polis mi çağırdın?
BEFORE YOU CALLED THE COPS...
-... önce bana sorsaydın... - Neden sorayım?
- You called the cops.
- Polisleri aramışsın. - Hayır.
Red, the last time we had a party, you called the cops and had them tow everyone's car.
Red, en son parti verdiğimizde, polisi arayıp herkesin arabasını çektirmiştin.
You called the cops?
Polisleri mi çağırdın?
– You called the cops.
- Polisi aradın.
Have you called the cops and told them about these guys?
Polisi arayıp, bu adamlardan bahsettin mi?
If you had been in the clear, you would have called the cops the minute I walked in.
Bunu biliyorum.
I called the cops for you.
Sizin için polisi ben çağırdım.
Since you can't do anything, I called the cops.
Madem bir şey yapamıyorsun, senin yerine ben polis çağırdım.
I gotta tell you, I almost called the cops when I saw you today.
Söylemem lazım, bugün seni kapıda görünce neredeyse polis çağıracaktım.
You should have called the cops on me.
Beni polise teslim etmeliydin.
Don't you worry Daisy. I called the cops we got a fine officer on the case, although she doesn't have a badge.
Endişelenme Daisy, polisleri aradım ve onlar da rozeti olan iyi bir polis memuru gönderdiler.
I was giving the APB to the cops when Dr. Carlin called for you.
Dr. Carlin seni aradığı zaman polislere arama bültenini veriyordum.
Hell, yeah. Who do you think called the cops?
Polise kim haber verdi sanıyorsunuz?
So you don't think she called the cops?
Yani kadının polisi aradığını düşünmüyorsun öyle mi?
- You don't know? - Come on. You don't think that after they called the cops on me, her and Mohammed had a nice laugh?
Dün gece o kadının bana silah çektiğini gördün değil mi?
- You could've called the cops.
Polisi arayabilirdiniz.
You should have called the cops!
Polis çağırman gerekirdi!
You don't think your dad really called the cops?
Baban gerçekten polisleri çağırdı mı?
- Were you the ones who called the cops?
- Yoksa polisi arayan siz miydiniz?
If you said that it was gonna be your word against mine... ... I couId've thrown the cuffs on you and called the cops.
Eğer benim sözüme karşı senin sözün olacak diyorsan kelepçeyi üstüne atıp, polisleri arayabilirim.
She called the cops on you.
Polisi çağırmış.
So they called the cops on you over a pack of gum?
Bir paket sakız yüzünden polis mi çağırdılar?
You know, the cashier called the cops.
Kasiyer polisleri aradı
Right, I think if you were in trouble, you would've called the cops and not me.
Pekala, eğer başın dertteyse bence polisi aramalısın, beni değil.
Aren't you the one who called the cops at Carl Ryder's party?
Kylie Rogers'ın partisine polisleri sen mi çağırmıştın?
You know, most guys would have walked away. Or, er... maybe called the cops later, after it was too late.
Birçoğu yürüyüp giderdi veya daha sonra polis çağırırdı.
Don't be a smart-ass. I could have called the cops on you for that.
Uyanıklık yapma. Seni polise ihbar edebilirdim.
I was trying to hold you off me while I called the cops.
Seni kendimden uzak tutmaya çalışıyordum polisleri çağırırken.
You came up with a story to tell the cops, and then called 911.
Polislere anlatacak bir hikaye uydurdun, Ve sonra 911 aradın.
She called the cops on you. What do you mean to...
- Karım polis çağırmış.
The night Felix got killed, did you see the guy who called the cops?
Felix'in öldürüldüğü gece, polisi arayan adamı gördün mü?
And if you were acting on principle, you would have called the cops when you thought House was killing the guy.
Eğer prensiplerimizle hareket etmiş olsaydık House'un adamı öldürmeye çalıştığını sandığımızda polise haber verirdik.
But then again, you were the one who called the cops on me.
Ama hala polislere beni yakalatan sensin.
YEAH, AREN'T YOU THE PEOPLE WHO CALLED THE COPS
Evet. Son mahalle partisinde polis çağıran siz değil miydiniz?
I - I take it you've, uh, called the cops, and they're out there?
Polisleri aradığını ve onların da buraya geldiğini tahmin ediyorum?
Yeah, okay, well, if I see anyone near this house, you sleep alone starting tonight. - I haven't called the cops.
Evin etrafında birilerini görecek olursam, bu geceden itibaren yalnız uyuyacaksın.
That's why I called you before I called the cops.
Bu yüzden polisleri aramadan önce Seni aradım.
I assume you've called the cops?
Herhalde polisi aramışsındır, öyle değil mi?
She called the cops! Who did you call?
Sence kimi aramış olabilir, salak?
While you were supposedly unconscious, I got through to a friend's voice-mail and I'm sure she's called the cops by now.
Sen bilinçsizce dolanırken, arkadaşıma sesli mesaj gönderdim ve şimdi eminim polisleri çoktan aramıştır.
You'll wish I called the cops.
Polis çağırmış olmamı dilersiniz.
I'm the one that called the cops after you beat those guys on the roof after the party.
Partiden sonra çatıda o çocuğu dövdüğünde polisi arayan bendim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]