You coming with us Çeviri Türkçe

- Aren't you coming with us?

- Bizimle gelmiyor musun?

Are you coming with us, Uncle?

Bizimle geliyor musun, Varyemez Amca?

Aren't you coming with us?

Bizimle bara gelmiyor musun?

You coming with us?

Bizimle geliyor musun?

Are you coming with us?

Bizimle mi geleceksin?

Neutron, you coming with us?

Neutron, bizimle geliyor musun?

- Berthold, you're coming with us.

- Berthold, bizimle geliyorsun.

Hey, you're coming with us upstairs.

- Bizimle üst kata gel bakalım.

When are you coming home to live with us some more? Do you want me to?

Eve ne zaman döneceksin?

Would you mind coming with us?

Bizimle gelebilir misiniz acaba?

- I'm coming with you. You're crazy. - What will happen to us?

- Ya biz ne olacağız?

Sergeant John Gallagher, you're coming with us.

Çavuş John Gallagher. Bizimle geliyorsun.

- Wait a minute. - You're coming with us!

- Kim bu adamlar?

- Are you coming to Africa with us, Peter?

- Bizimle Afrika'ya geliyor musun?

- Okay, i tell my father that you're coming with us tomorrow.

- Tamam, yarın bizimle geleceğini babama söylerim.

You're coming with us.

Bizimle geliyorsun.

Otherwise, next time we come here, you're coming with us.

Yoksa, bir dahaki sefere bizimle gelirsin.

Mr. Kijuro Takazawa, you're coming with us.

Bay Kijuro Takazawa, bizimle geliyorsunuz.

You'll be coming with us.

Bizimle geleceksin.

This time you're coming with us!

Bu sefer bizimle geliyorsun.

You're not coming with us?

- Bizimle gelmiyor musun?

- You're not coming with us.

- Bizimle gelmiyorsun.

You're not coming with us.

Sen bizimle gelmiyorsun.

I wish you were coming with us.

Keşke sen de bizimle gelebilsen.

- So you're not coming back with us?

- Geri gelmiyor musun yani bizimle?

I hear you'll be coming to school with us for a while.

Bir süreliğine okulumuza gelecekmişsin.

Would you mind coming with us to sign a complaint?

Şikayette bulunmak ister miydiniz?

We've got quite a ways to go today. You'll be coming with us, so eat hearty.

Bugün gitmemiz lazım, siz de geleceksiniz.

Listen, Adele you not coming with us has nothing to do with you guys. It's between Carrie and me.

Dinle Adele bizimle gelememenizin sizinle bir ilgisi yok.

Your mom and I are going looking for a new home, and you're coming with us.

Aslına bakarsanız bu hafta sonu annenle birlikte yeni bir eve bakacağız ve sen de bizimle geliyorsun.

Now you're coming with us.

Şimdi bizimle gelmelisin.

You're coming with us!

Bizimle geliyorsun!

You're not coming back to the lake house with us.

Bizimle göl evine dönmüyorsun.

I really wish you two were coming with us.

Keşke bizimle gelebilseydiniz.

You're coming with us.

Siz de bizimle geliyorsunuz.

You're coming with us.

Sen bizimle geliyorsun!

You're coming with us, aren't you, Mom?

Bizimle geliyorsun, değil mi, Anne?

The penguin-looking dude said he'd give us $ 100 for coming to play with you.

Pengüen kılıklı eleman seninle oynamamız için bize 100 dolar teklif etmişti.

- Are you coming along with us?

- Bizimle geliyor musunuz?

Dear viewers, allow me to thank you for coming with us to the Kingdom.

Sevgili izleyiciler, Kingdom'da bize katıldığınız için teşekkürler.

You're coming with us. Now!

Hemen bizimle geliyorsun!

You mind coming with us outside?

Bizimle dışarı gelir misiniz?

You're not coming with us, Dulcea?

Bizimle gelmiyor musun Dulcea?

You're coming with us.

Sen de bizimle geliyorsun.

- Are you too coming with us? Yes. I must pay his fees and even go to the market.

Evet, okul aidatını ödemek zorundayım...... ve pazara gitmem gerekiyor.

You're coming with us.

O zaman bizimle geliyorsun.

- You're coming with us.

- Sen de bizimle geliyorsun.

YOU'RE--YOU'RE COMING WITH US.

Bizimle geliyorsun.

You are coming with us.

Bizimle geliyorsun.

You just gotta decide whether he's coming with us, and fast.

Bizimle gelip gelmeyeceğine karar verin.

And you're coming with us.

Sen de bizimle birlikte geliyorsun.