You first Çeviri Türkçe
66,095 parallel translation
- No, no, you first.
Söyle. - Sen söyle.
I'll pay you first.
Önden ödeme yapacağım.
Let's talk about the night you first called me.
Şimdi beni ilk aradığın akşamı konuşalım.
I'm asking you not to discover it in the first place.
Bunu hiç keşfetmemem istiyorum sadece.
But you're coming home first, right? Yeah.
- Ama önce eve geleceksin, değil mı?
Did it not occur to you that the people who had your computer in the first place were the same ones that broke into your home?
Bilgisayarınızı kullananların esas hırsızlar olabileceği aklınıza gelmedi mi?
- You're gonna have to kill me first.
- İlk önce beni öldürmelisin.
Your first night home and you're out till dawn with your father's truck.
Daha bir gün oldu, ama eve sabah döndün. Babanın kamyonetiyle.
He just wants you to call first, Junior, that's all.
Gelmeden önce aramanı istiyor, hepsi bu.
But... you're gonna see the playroom first.
Ama ilk önce oyun odası.
You know, Hedda, I have been wanting to work with Bette since 1944, when I first went to Warner Brothers.
Biliyor musun Hedda, 1944'ten beri Bette ile çalışmak istiyorum. Warner Brothers'la ilk filmimi yaptığım günden beri.
Well, some of you know, that many years ago, I opened my first Los Pollos Hermanos in Michoacán.
Bazılarınızın bildiği üzere, bundan uzun yıllar önce ilk Los Pollos Hermanos'u Michoacan'da açtım.
- it's the first thing you did.
- İlk yaptığın şey buydu.
But, Kim, you should be aware... because I believe this will be your first disciplinary hearing... uh, the Bar Association's standard of proof is far more lenient than what you're used to.
Kim, bir şeyi anlaman gerek sanırım bu senin katıldığın ilk disiplin duruşması olacak. Barolar Birliğinin delil kabul etme şartları senin alışık olduğundan çok daha fazla yumuşak.
I just wanted you to be the first to know, uh, that I'll be taking a brief sabbatical from the law, just one year.
Arayıp ilk olarak sana avukatlığa kısa bir süre ara vereceğimi söylemek istedim. Sadece bir yıl.
I promise, as soon as you see the first one, you're gonna want the whole package.
Sözüm söz, ilkini gördükten sonra tüm paketi isteyeceksiniz.
We got the first shot all lined up. - Can I walk you through it? - Uh...
İlk sahneyi hazırladık bile, birlikte üzerinden geçelim mi?
But if I do, you'll be the first person I call.
Ama öyle bir şey olursa, arayacağım ilk kişi sensin.
But when we first started working together, I promised you Mesa Verde would be my sole focus.
Ancak bu işe ilk başladığımızda size tek odak noktamın Mesa Verde davası olacağını söylemiştim.
And let me tell you something else, I'm going to be the first person to have three Oscars.
Sana bir şey daha diyeyim üç Oscar kazanan ilk kişi ben olacağım.
You're still riding around without a partner and you got a guy coming in who doesn't know the first thing
Hala bir partnerin olmadan çalışıyorsun. ve şimdi de polis işlerinden hiçbirşey anlamayan bir...
Your computers are great, Gideon, but you've got to let the cops do their job first.
Bilgisayarların harika, Gideon. Ama ilk önce polislerin işlerini yapmalarına izin vermen gerekiyor.
No, please, you first.
- Hayır, lütfen, sen geç.
Your first wedding is the one that you remember the most.
İnsan en çok ilk düğününü hatırlar.
You know, I think you'd be a great fit at First Street.
Biliyor musun, bence First Street için harika bir eleman olurdunuz.
Or until you reach for the barf bag, whichever comes first.
Ya da kusma torbasına ihtiyacınız olana kadar hangisi önce gelirse artıkın.
I told you. The same people who made me disappear the first time.
Benim ortadan kaybolmama sebep olanlar.
So, who do you want to hear from first?
Pekala ilk önce kimi dinlemek istiyorsun?
If this is you trying to restart something that never should've started in the first...
Eğer bu bir şeyler başlatma çabasıysa ilk başta hiç olmamalıydı...
I am so proud of how you stood up to that dragoness, but honestly, Betty, why was Cheryl over here in the first place?
O iblise karşı geldiğin için seninle gurur duyuyorum. Ama sahiden Betty, Cheryl neden buradaydı?
First you leak Jason Blossom's autopsy report, and now this?
Önce Jason Blossom'un otopsi raporunu basına sızdırıyorsun şimdi de bu mu?
Next time, mija, you come to me first.
Bir dahaki sefere, önce bana gel.
Like I said, the Blue and Gold is doing a series of articles spotlighting teachers, and you're our first.
Dediğim gibi, Blue and Gold öğretmenlerle alakalı bir makale serisi yapıyor, ve siz de ilksiniz.
First off, you have nothing to worry about.
Sakin ol. Endişelenecek bir şey yok.
What if you sang with them first and then me?
İlk önce onlarla sonra da benle söylesen?
Okay, Julie, you're up first.
Pekâlâ, Julie, önce sen.
You see any trouble, you shoot first.
Sıkıntı çıkarsa, ilk sen ateş et.
you want to go in first, bring him out, and let us make the arrest?
İlk sen mi gitmek istiyorsun? Onu dışarı çıkarıp, bize teslim mi edeceksin?
I guess you're going first.
Sanırım ilk sen gidiyorsun.
- Well, you can swing by, and you can have the first batch and be at your desk by noon.
- Geçerken uğrarsan ilk yığından alıp öğle vakti masanda olursun.
First of all, I want to thank you all for volunteering your time.
Öncelikle zaman ayırıp gönüllü olduğunuz için teşekkür ederim.
It's not my first rodeo and I am telling you, I did not do this.
Bu ilk alınışım değil ve size diyorum bunu ben yapmadım.
But there is one thing that you have to do first.
Ama önce yapman gereken bir şey var.
So, first you cancel on Friday night gaming, and now you're dropping out of lunch lab for some project?
Önce cuma gecesi oyununu iptal ediyorsun, şimdi de bir proje için öğle yemeği laboratuvarını mı ekiyorsun?
You know, I've got some background information on the first Mint.
İlk darphaneye ait biraz bilgim var.
If you need a grade, or a schedule change, or to break into a government institution, I'm sure I'll be the first person you call.
Nota, program değişikliğine ya da devlet kurumuna girmeye ihtiyacın olursa eminim arayacağın ilk kişi ben olurum.
Before you call the police, don't you think the President of the Board would want to know first?
Polisi aramadan önce sence Kurul Başkanı bilmek istemez mi?
But we need to bury our former Bren'in first, don't you agree?
Ama sence de önce eski Bren'in'nimizi gömmemiz gerekmiyor mu?
You know, maybe you should consider pursuing that first.
İstersen ona öncelik ver şimdilik.
You're the one who invited him here in the first place.
Buraya ilk başta davet eden sendin.
No, you just wanted to tell me first so you could gauge my reaction.
Hayır, tepkimi görmek için ilk bana söylemek istediniz.
first 4785
first name 87
first date 34
first day of school 24
first squad 18
first things first 322
first class 132
first and foremost 114
first time for everything 43
first love 34
first name 87
first date 34
first day of school 24
first squad 18
first things first 322
first class 132
first and foremost 114
first time for everything 43
first love 34
first time here 16
first one 47
first up 130
first of all 2811
first order of business 44
first day 73
first word 25
first time 177
first thing tomorrow morning 35
first floor 60
first one 47
first up 130
first of all 2811
first order of business 44
first day 73
first word 25
first time 177
first thing tomorrow morning 35
first floor 60