English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ Y ] / You gonna answer that

You gonna answer that Çeviri Türkçe

196 parallel translation
How you gonna answer that, York?
Buna ne dersin, York?
- Are you gonna answer that?
- Peki buna cevap verecek misin?
Aren't you gonna answer that?
Açmayacak mısın?
- Aren't you gonna answer that?
- Cevap vermeyecek misin? - Hayır.
You gonna answer that?
Kapıyı açacak mısın?
Doug, are you gonna answer that?
- Cevap verecek misin, Doug?
Aren't you gonna answer that?
Cevap vermeyecek misin?
- You gonna answer that?
Acacak mısın?
You gonna answer that? - It's Lucy.
Bir sürü yiyecek falan almış, mangal, müzik var.
Well, are you gonna answer that, or are we gonna finish this?
Açacak mısın, yoksa önce sorunu mu çözeceğiz?
Are you gonna answer that?
Hayır.
Are you gonna answer that?
Hep, başkalarını düşünür zaten.
- Are you gonna answer that?
- Olabilir. - Bakmayacak mısın?
- Are you gonna answer that?
- Açacak mısın?
Are you gonna answer that phone?
Telefona bakacak mısın?
You gonna answer that?
Açmayacak mısın?
If you should get "no" for an answer, let me tell you, sister... it's gonna be that other.
Eğer cevap hayır olursa, sana söyleyeyim, rahibe öteki kişi olacak.
Well, someday you're gonna be an old man, just like me and when you are you may get an answer to that question and if you do you tell me, will ya?
Bir gün sende benim gibi ihtiyarlayacaksın ve o zaman bu sorunun yanıtını da öğrenebilirsin öğrendiğinde bana da söyler misin?
You know... I was gonna answer that ad myself.
Var ya o ilana kendim başvuracaktım.
I'm gonna give you the same answer that I've been giving you for the past four days.
Sana son dört gündür verdiğim cevabın aynısını vereceğim.
But my answer to that is, if you're gonna cover a war, you cover a war.
Ama buna cevabım, savaş haberi yazacaksan, savaşı yazarsın.
Now, I'm gonna try to find some precedent, some case... some decision that could possibly justify this evidence. And I'll give you my answer tomorrow at 10 : 00.
Bir emsal, eski bir dava, bu delili kabul etmemi sağlayacak bir karar bulmaya çalışacağım ve yarın sabah onda, size cevap vereceğim.
That's the kind of answer you get from a conservative American businessman, who's gonna say : "Yeah, let them read it. When they get finished reading it, they can use it to plug up the holes in them piano crates they all seem to like to live in."
That's the kind of answer you get Muhafazakâr bir Amerikalı... from a conservative American businessman,... işadamından duyabileceğiniz bir cevap bu : "Evet, bırak okusunlar okumayı bitirdikleri zaman da, yaşadıkları piyano kutularındaki delikleri tıkayabilirler."
It was such a much better letter than your stupid letter... that if she was gonna answer one letter it clearly would've been my letter... which proves to me that you never mailed my letter.
Senin aptal mektubundan çok daha iyi bir mektuptu. Eğer bir mektuba cevap yazacak olsaydı bu kesinlikle benimki olurdu. Bu da benim mektubu asla yollamadığını kanıtlıyor.
You know, I was so certain that Kubelik's offer was gonna be the answer to all of our problems.
Nasıl yani? Üç ayı denizde geçirdik. Ama kötü bir fırtınayla karşılaşmadık bile.
I'm glad you're coming to realize that. You shouldn't be so quick to assume that switching bodies is gonna be the answer to your problems.
Beden değiştirmenin problemlerinin çözümü olacağına hükmetmede acele etmemen gerektiğini kavramana sevindim.
I'm askin'you this because if this goes to court, that questions gonna come up and I'm gonna want an answer.
Sana bunu soruyorum çünkü... eğer mahkeme olursa bu soru sorulacak, ve ben buna cevap isteyeceğim.
You know, I was so certain that Kubelik's offer was gonna be the answer to all of our problems.
Kubelik'in teklifinin bütün sorunlarımıza çözüm getireceğinden o kadar emindim ki.
Before I answer that question, I'm gonna give you a piece of my mind.
O soruya cevap vermeden önce, ağzının payını vermek istiyorum.
Oh, you're not gonna answer that, are you?
Buna cevap vermeyeceksin, değil mi?
You're gonna poke your head into the future, and then you're going to bypass the whole 99 % perspiration for that 1 % inspiration and then warp on back here and give me the answer.
Başını geleceğe sokacaksın sonra % 1 ilham için % 99 terleyip sonra da buraya geri dönüp bana cevap vereceksin.
- You're seriously not gonna answer that?
Gerçekten cevap vermeyecek misin? - Hayır.
Oh, that's probably Mike about golf tomorrow, but, you know what, I'm gonna answer it in the sitting room'cause this phone, it bores me.
Muhtemelen yarınki golf için Mike arıyordur ama salondan cevap vereceğim çünkü bu telefon canımı sıkıyor.
So I'm asking, I'm telling you, take that responsibility seriously, otherwise you're gonna have to answer to me.
Fakat senin söylediğin her kelimeyi dinliyor. Senden rica ediyorum, sana söylüyorum : bu sorumluluğu ciddiye al ;
cause if I say crest and the answer is minty crest I Mean, that ’ s, like, uh, perjury, was-what ’ s gonna happen to me? wha-Oh, my god why are you writing this down?
çünkü ben macun dersem eğer, ve cevap naneli macun ise, yanii, bu yalancı tanıklık gibi, ne bana neler oluyor wha-Oh, aman tanrım, bunları neden yazıyorsun?
I made up my mind that I was gonna answer every question you had.
Soracağın her soruyu yanıtlama kararı almıştım.
You know me well enough to know that I'm not gonna take no for an answer.
Hayırı cevap olarak kabul etmeyecek kadar iyi tanıyorsun. Haydi.
I'm gonna tell you something that's going to sound absolutely incredible. But we have your answer.
Şimdi size söyleyeceklerim size inanılmaz gelebilir.
We haven't worked together long enough for you to ask about anything else, so you must be here about the case, and you're asking me how I knew that's what you were gonna ask, to hear if a thought process proceeds an answer.
Bana başka bir şey soracağın kadar uzun süre birlikte çalışmadık. Bu yüzden dava için gelmiş olmalısın. Ve ne soracağını nereden bildiğimi sordun, çünkü düşünce sürecinin bir cevap doğurup doğurmadığını öğrenmek istiyorsun.
Are you ever gonna answer that?
Telefona bakmayacak mısınız? Pope arıyor.
That the answer you're gonna give your patient?
- Yumurtalığa benziyor. Hastanla dalga mı geçeceksin?
And we're closer to an answer on that than the three of you are ever gonna get on this.
Ve üçümüzden birinin o noktaya gelip gelemeyeceği sorusunu şimdi cevaplamaya daha yakınız.
You gonna answer that?
Cevap verecek misin?
And that's the only kind oflove you pricks are gonna get. So what's your answer?
Bu insanların lanet olası sorunu nedir?
I'm the type of person if you ask me a question, and I don't know the answer I'm gonna tell you that I don't know.
Ben, bana bir soru sorulduğunda eğer cevabını bilmiyorsam bilmediğimi söyleyebilen bir insanım.
And I think my answer to that question is gonna have to be, "Fuck you."
Bu soruya "S... tir git" diye cevap vermek zorundayım.
I'm gonna give you a moment to reconsider that answer.
Cevabı tekrar düşünmeniz için size biraz süre veriyorum.
No, you mean are we gonna talk about what it is that I'm angry about, and the answer to that is "no." Talk to Kitty.
Hayır, demek istediğin, kızgın olduğum şeyle ilgili... konuşacak mıyız, ve cevap... "hayır", "Kitty'yle konuş".
Do you really think I'm gonna answer that?
Nerede olduğunu biliyor musun?
Sam, you want to break dean free of that demon deal, You ain't gonna find the answer in no book.
Sam, Dean'in seytanla olan anlasmasindan kurtaracak seyi o kitapta bulamazsin.
You gonna answer that?
- Cevap verecek misin?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]