English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ Y ] / You prick

You prick Çeviri Türkçe

1,994 parallel translation
- You prick.
- seni kalleş
- Fuck off, you prick.
- Siktir, seni puşt.
Get out, you prick.
Çık oradan, şerefsiz.
It fucking is an arrogant illusion, and you're the fucking arrogant one, you prick.
Kahrolası gözünü kör etmiş, çünkü sen kahrolası kibirli bir pisliksin.
You are searching for a name for your unborn child, you prick!
Doğmamış çocuğuna isim arıyorsun be hayvan herif!
Get your hands off me, you prick.
Çek ellerini üzerimden, seni pislik.
I love this guy - you prick!
Bu herifi sevdim. Seni piç kurusu!
You prick!
Amcık!
No, I'm not all right, you prick.
- İyi falan değilim mal!
Help us, you prick!
Yardım et şerefsiz.
You fucking little prick.
Seni küçük aşağılık.
- You fucking prick.
- Seni sikik hıyar.
- You're a prick.
- Tam bir pisliksin.
- Yes, but you're a prick.
- Evet ama tam bir pisliksin.
Four young men and not a hard prick between you!
Dört genç adamsınız, ve içinizde bir tane bile t * şaklı adam yok.
Right, you're all prick.
Doğru, hepiniz delik deşiksiniz.
Look at my tracksuit, you weasely little prick!
Eşofmanlarıma bak, seni küçük piç!
You're a weasely cunting prick!
Sen amcık piçin tekisin!
You fucking prick!
Amına koduğumun piçi!
How's being an angsty little prick working out for you?
İğnelenmek nasıl birşey?
You selfish fucking prick!
Seni lanet bencil kalleş!
I'll fucking enlighten you, you patriarchal prick!
Seni aydınlatıcam şimdi, Seni muhterem kalleş!
But it's also nice just being with you, when you're not being a prick, that is.
Ama aynı zamanda seninle birlikte olmakta güzeldi. Vicdansız olmadığın zaman.
And, you know, your dad turned out to be a shitty little prick, and it was all a little bit rubbish.
Ve, biliyorsun, baban tam bir bok parçasına dönüştü. ve hepsi tam bir saçmalıktı.
You fucking prick!
Seni sikimin şerefsizi!
You scared the shit out of us, stupid prick.
Donumuza sıçtık, şerefsiz! Ben değildim!
Wake up, wake up, you little prick
Uyan, uyan, küçük ibne!
Get to the back of the queue, you four eyed prick!
Sıranın sonuna geç seni dört gözlü puşt!
You're such a prick, so cocky.
Sen tam bir hıyarsın, kendini beğenmiş.
Let me ask you, was he always such a prick?
Her zaman böyle ibnenin önde gideni miydi?
And that makes it very stressful on your deathbed, doesn't it, knowing what a prick you are, you go,
NasıI bir puşt olduğunu bilmek ölüm döşeğinde... çok strese neden olur, değil mi?
Now, you've lied, you've cheated, you've stolen, you've been a prick your entire life.
Yani, yalan söyledin, aldattın, çaldın... Hayatın boyunca puştun teki oldun.
The thorn may prick you.
Diken sana bata bilir.
You're a selfish prick.
Bencil şerefsiz.
Why you've been such an unholy prick.
Niçin iğnelediğini anladım.
Hug me and I'll roundhouse you in the prick.
Hele bir sarıl, aletine tekmeyi geçiririm.
But if you try anything, then I will roundhouse you in the prick, OK?
Ama bir şey yapmaya kalkarsan aletine yumruğu yersin, tamam mı?
And if you see any prick cream on your way...
Yolda da alet kremi görürsen...
You're friends, you're neighbors, you used his prick as a whistle...
Arkadaşsınızdır, komşunuzdur adamın sikini düdüklüyorsundur, neyse artık, ama adam benim.
And believe me, that little prick's gonna have plenty of time to take care of you.
Ve inan bana o küçük ibnenin senin icabına bakacak tonla zamanı olacak.
Yo, man, you rember that little prick we used to take there?
Evet, orayı şey için kullanmıştık.
That's gonna be a problem for you two'cause I've always wanted to shoot this prick.
Bu ikiniz için sorun olacak çünkü bu kalleşi her zaman vurmak istedim.
You little fuckin'prick bastard!
Seni gidi kalleş kaltak!
- You're a prick! And your addiction has affected us in the following ways.
Sen hıyarsın ve bağımlılığın bizi birçok yönden etkiledi.
- You fucking prick!
- Seni pislik herif!
You're not talking so much now, are you, you little prick? - Come on.
Ne oldu sesin soluğun kesildi, kalleş.
Let me ask you a question, you little prick.
Sana soracağım var serseri.
And I see you're still a hatchet-face prick.
Bakıyorum, sen de hâlâ sıska suratlı kalleşin tekisin.
You're a prick, man, look at you.
- Piçin tekisin, kendine bir bak.
I'll tell you who did it, it's that Banksy prick.
Size kimin yaptığını söyleyeyim, kesin o Banksy ibnesi.
Please tell me you don't actually believe that prick?
Lütfen bana gerçekten o kancığa inanmadığınızı söyleyin?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]