You saved me Çeviri Türkçe
1,695 parallel translation
You saved me the trouble of your escort.
Beni size eşlik etmek gibi bir sıkıntıdan kurtardınız.
Do you wanna save him like you saved me?
Onu da beni kurtardığın gibi kurtarmak mı istiyorsun?
You saved me.
Beni kurtardın.
You saved me and you saved Uther.
Beni ve Uther'i kurtaran sendin.
You found me and you saved me, so I'll protect you.
Dinle. Beni bulup, kurtardın. O yüzden seni korumak istiyorum.
You saved me again.
Yine hayatımı kurtardın.
Well, you saved me first.
En başında beni kurtaran sen değil miydin?
I am coming to say thank you because you saved me
Beni kurtardığın için sana teşekkür etmek istedim.
You saved me again, Bolt.
Beni yine kurtardın, Bolt.
But you saved me.
Ama beni kurtardın.
You saved me in more ways than you'll ever know.
Bildiklerinden çok daha fazla yönden beni kurtardın.
But you saved me.
Ama sen beni kurtardın.
You saved me with a hot dog and a smile.
Bir sosisli sandviç ve bir gülümseme ile kurtardın.
- You saved me.
- Beni kurtardın.
- Thanks for saving me. - You saved me first.
- Beni kurtardığın için sağ ol.
You saved me legs. you're gonna cost me me life.
Bacaklarımı kurtardın, bu da hayatıma mâl olacak.
I never had the chance to clear the air after you saved me from the snow bank.
Kar yığınından beni kurtardığından beri konuyu açma fırsatım olmadı.
Thanks, you saved me.
Teşekkürler. Beni kurtardınız.
You saved me back then.
O zaman beni kurtarmıştın.
If anything, you saved me.
Hatta beni kurtaran sendin.
What you told me is that traitors should die and you betrayed the guy who saved your life!
Sen bana ne söylemiştin ki hainler ölmeli and you betrayed the guy who saved your life!
You have saved me from an act of treachery and folly, and I shall never forget your kindness.
Beni ihanetten ve aptallık etmekten kurtardın ve senin bu iyiliğini asla unutmayacağım.
Did you not fight near me when we saved Honest John and his dragoon?
Dürüst John ve süvarilerini kurtardığımızda yanımda savaşmamış mıydın?
He said, "You see, fate has saved me for my mission."
"Kader beni görevim uğruna kurtardı." dedi.
Tell me, do you plan to report on the millions we've saved by advancing medical technology or kept from starvation with our intelli-crops?
İleri tıbbi teknoloji ya da akıllı ürünler sayesinde açlıktan kurtardığımız milyonlara ne diyeceksin?
My dear, because the book was saved, the sylph allowed me to come see you, but I cannot stay.
Bir tanem, kitap kurtarıldığı için, periler seni görmeme izin verdi, ama burada kalamam.
You've always been smarter than me. The squirrel and the whatever, you, you always were prudent who saved...
- Benden hep daha zeki oldun zaten...
Is that you who saved me?
Beni kurtaran sen miydin?
Oh Cara, I'm so shy around you. If you would only kiss me, my rich and meaningless life would somehow be saved.
Oh Cara, Sana karşı çok utangacım. bana sadece bir öpücük verirsen, benim zengin ve anlamsız hayatımı her nasılsa kazanmış olursun
Yonica, I know I saved you but I don't want you putting me up on a pedestal.
Yonica, seni kurtardığımı biliyorum ama beni bir kahraman gibi görmeni istemiyorum.
it was you who saved me.
Hayat kurtaran sendin.
Well, that would be true if you had saved me.
Beni kurtarmış olsaydın bu doğru olurdu.
But you've already saved me, dear
Beni zaten kurtardın hayatım
If you come with me, I'll be more than happy to explain exactly how we just saved your life!
Benimle gelirsen, hayatınızı nasıl kurtardığımızı açıklamaktan memnuniyet duyarım.
If this is why you've been pulling data on me I could have saved you a lot of trouble.
Eğer bu yüzden beni araştırdıysan, bu zahmete girmeni engelleyebilirdim.
You should have saved me.
Beni kurtarmalıydın.
- You should have saved me.
- Beni kurtarmalıydın...
Your father told me some shaggy dog story... You were saved by wolves?
Baban seni kurtların kurtardığına dair saçma bir hikaye anlattı bana.
Was it you who saved me?
Beni sen mi kurtardın?
Oh! - You saved me.
- Beni kurtardın.
Believe in me and you will be saved.
Bana inanın. Sadece benim yanımda olanlar kurtulacak.
Those of you who stay with me will be saved.
Benim yanımda olan herkes hepiniz kurtulacaksınız.
But Friend got in the way... What are you doing, Kiriko! The person who saved me was Keroyon, who was in the U.S. for his soba training.
Ama Arkadaş tarafından engellendim ve beni kurtaran kişi Amerika'da erişte konusunda kendini geliştirmekte olan Keroyon'du.
You should have saved the world instead of me.
Benim yerime dünyayı kurtarman gerekirdi.
Never thought you'd saved me the other day.
Geçen gün beni kurtaracağın hiç aklıma gelmemişti.
Why were you the one who saved me?
Beni kurtaran kişi neden sen oldun?
Wow! You know what? You just saved me Rs.150.
Biliyor musun 150 Rupi kâr yaptım sayende.
I saved us, you and me.
Kurtardım bizi, sen ve ben.
Iilya told me that you saved them.
Lilya onları kurtardığını söyledi.
You really saved me.
Gerçekten hayatımı kurtardın.
Well, considering that you just saved me from drowning in a toilet, I'm pretty good.
Tuvalette boğulmaktan kurtardığını düşünürsek gayet iyiyim.