You with me Çeviri Türkçe
89,064 parallel translation
Infect me with the same hex that damn near destroyed you?
Seni neredeyse mahveden büyünün aynısını bana mı bulaştıracaksın?
I told you to stay away from me, and now here you are in my house with my baka?
Benden uzak durmanızı söyledim. Ve şimdi evimde, baka'mla birliktesin.
I was just saying I know you don't wanna go with me when I go to... shop for dinner, so I'll go by myself.
Dediğim şey sadece ben... Yemek için alışveriş yapmaya giderken benimle gelmek istemediğini biliyorum. Onun için yalnız giderim.
Maxine, you're with me.
Maxine, sen benle gel.
Do you think that you can play with me, eh?
Benimle oynayabileceğini mi zannediyorsun?
Would you stop hounding me with questions?
Bana soru sormayı bırak.
You two do not want to get into this right now with me.
Şu anda bu konuyla alakalı üstüme gelmek istemezsiniz.
If you're making me an offer, get on with it.
Bir teklifin varsa, ortaya çık.
So you're telling me with all the tools and tech that S.H.I.E.L.D. has at its disposal, - we can't find him?
S.H.I.E.L.D.'ın elindeki o kadar cihaz ve teknolojiye rağmen onu bulamıyor muyuz yani?
Take me with you.
Beni de götür.
Morales, you're with me.
Morales, benimle gel.
You're messing with me, messing with my head!
Benimle oynuyorsun, aklımı karıştırıyorsun!
You shouldn't have done that with me plugged in.
Ben içindeyken yapmamalıydın.
You two, with me.
İkiniz, benimle gelin.
Take me with you.
Beni de yanında götür.
I can come with, if you want. Unless there's something you're not telling me.
İsterseniz sizle gelebilirim eğer bana anlatmadığın bir şey yoksa.
Unless you can explain to me in 50 words or less why I found Jeffrey Mace's body washed up on the beach with his bones quaked apart, days after I found this base in flames, flesh melting off of robot bodies,
Bu zorunlu. Jeffery Mace'in, cesedini neden kemikleri kırılmış hâlde sahilde bulduğumu aşağı yukarı 50 kelime ile açıklayabilirsen başka tabii.
But they also gave me a glimpse of a life I could have here... with you.
Ayrıca bana burada sahip olabileceğim bir hayatı gösterdi. Seninle birlikte.
How can you... torture me with those lies? I wish they were lies.
Bana bu yalanlarla nasıl eziyet edersin?
You could have left me with something.
İz bırakmadan gitmeliydin.
You're just being really straightforward and honest with me and I truly appreciate that, so let's try your plan.
Dürüstçe konuşuyorsun ve bunun için müteşekkirim. O yüzden senin planını deneyelim.
You know, I never told him, but I want him with me.
Ona hiç söylemedim ama benimle olmasını istiyorum.
And he says you need to stop being a fucking pussy and come with me when I do my drops, and fucking put a ring on it, Marcus!
Ve korkak biri olmayı bırakıp teslimat yaparken benimle gelmen ve parmağıma yüzük takman gerektiğini söylüyor Marcus.
And this is to make sure you're still not upset with me after you hear what I'm about to say.
Bu, söyleyeceklerimi duyduktan sonra da bana kızgın olmayacağına emin olmak için.
With that, you could replace me and help a lot of people for a long time. It's a lot of money.
Az bir para değil.
Maybe you don't know how babies are made, because when people are trying, they know they're trying, and just because no one ever wants to try with you doesn't give you the right to tell me how to run my associates.
İnsanlar bebek sahibi olmaya çalışırken bebek sahibi olmaya çalıştıklarını bilirler. Hiç kimsenin seninle bunu istememiş olması avukatlarımla ilişkime karışma hakkı vermez.
You could tell me from now on if you have a problem with me, you'll take it up with me instead of going behind my back.
Şu andan itibaren benimle bir sorunun varsa arkamdan iş çevirmek yerine benimle halledebilirsin.
You got a problem with me calling the shots?
Kararları benim vermemle ilgili problemin var mı?
All you have to do... Is meet me at the train station with the microfiche.
Tek yapman gereken mikrofilmle birlikte tren istasyonunda benimle buluşman.
You don't have to go with me.
Benimle gelmek zorunda değilsin.
You better let me go because I live with her and if I'm not home by 8 : 00...
Bırak beni çünkü onunla yaşıyorum ve 20.00'de evde olmazsam...
"And if you've got a problem with me watching Korean StarCraft tournaments instead of football, you can just suck my..."
- " Ve futbol yerine Kore StarCraft turnuvalarını izlememle bir sorunun varsa yarağımı...
Although I can't quite tell if you're flirting with me or my flip-flops.
Bana mı yoksa terliklerime mi kur yaptığını anlamasam da.
I knew you weren't cool with me killing your stepdad.
Üvey babanı öldürmemi takıyorsun işte.
You'd kill me with a bat?
Beni sopayla mı öldürürdün?
You kiss me on the lips, and then place a silk pillow over my face and shoot me through the temple with a pearl-handled revolver.
Dudaklarımdan öper, sonra suratıma ipek bir yastık koyar ve inci kabzalı bir revolver ile şakağımdan vurabilirdin.
Thank you for entrusting me with this super-exciting assignment.
Bana müthiş heyecanlı bu görevi verdiğin için teşekkür ederim.
I won't bore you with the details, but trust me, really crazy.
Sizi detaylara boğmak istemem ama inanın gerçekten çılgın şeyler oldu.
Do you want me to stay with you today? No.
- Bugün seninle kalmamı ister misin?
Keep it for as long as you want. And then when you're blown away, come back to me with an offer.
Dediklerimin doğru olduğunu gördüğünde teklifinle bana dön.
Why are you coming to me with this? Because I wanted to give someone the chance to take it off the market.
- Çünkü birine piyasaya açılmadan önce bir şans vermek istedim.
- No, I told... - Jerry, you're not dealing with Louis on this one, you're dealing with me.
Jerry, burada Louis'le değil benimle pazarlık yapıyorsun.
You can share your day with me.
Benimle gününü paylaşabilirsin.
Well, then maybe you can take me home and get a little dirty with me.
Belki beni evime götürür ve benim için kötü adam olursun.
Are you sure this isn't something you wanna share with me?
Bunun benimle paylaşamayacağın bir şey olduğuna emin misin?
Because even though I didn't like your terms, you spoke to me as an equal and you treated me with respect and that's the kind of person I want to be in business with.
- Niye buradasın? Şartların hoşuma gitmese de, benimle eşitin gibi konuştun ve bana saygıyla davrandın ve ben böyle biriyle iş yapmak istiyorum.
Speaking of which, you wanna come with me after this? - Where you going?
Konu açılmışken, bundan sonra benimle gelmek ister misin?
You just told me you found out you were working with a criminal and you turned it into a promotion.
Bir suçluyu öğrendiğini ve bunu terfiye çevirdiğini söyledin.
You were up front about it with everybody and then you wanted me to be up front with you about things.
Herkese karşı dürüsttün sonra benim de bazı şeylerde sana dürüst olmamı istedin.
How dare you say that to me when the first time we slept together, you were with another man.
Beraber olduğumuz ilk gece başka biriyleyken bunu nasıl söyleyebiliyorsun?
It has to do with how you treated me last night.
Dün gece bana karşı takındığın tavırla alakalı.