You would say that Çeviri Türkçe
3,352 parallel translation
And if you were looking at the pictures I am you would say that is a miracle. Uh, no.
Hayır.
I would really like it if you would say that you will wait and I can come back and we can talk... We can talk about it and that we can fix something up.
Gelmemi bekleyeceğini ve konuşup bazı şeyleri düzeltebileceğimizi söylemeni çok istiyorum.
Now, why would he say something like that, not to mention beat you and scare you half to death?
Seni dövmesi ve üç buçuk atmanı sağlaması bir yana, neden böyle bir şey söylesin ki?
- Why would you even say that?
- Neden korkacakmışım ki?
- Why would you say that?
- Niye beni takip edesiniz ki?
And if you convert these decimals into letters, you would have every word that ever existed in every possible combination.
Bu sayılara birer harf verecek olsaydınız elinize var olmuş anlamlı anlamsız istinasız her sözcük geçmiş olur.
Is all you'll let yourself say out loud, because if you said anything to the contrary, well, that would make you the most awful person on this rooftop.
Dıştan böyle diyorsun çünkü aksi yönde bir şey söylersen bu çatıdaki en kötü insan olursun.
And why would you change the numbers that you were given?
Ve neden sana verilen sayıları değiştirdin?
Why would you even say that?
Neden öyle dedin şimdi?
♪ There are many things that I ♪ ♪ Would like to say to you ♪ ♪ But I don't know how ♪
# Sana söylemek istediğim çok şey var ama nasıl söylerim
How many- - how many hotels would you say that we own a piece of in Miami Beach?
Sence Miami Beach'de kaç tane otelimiz vardır?
I would say that we, you and I... Have to be stronger than that.
Daha güçlü olmalıyız derdim.
- Why would you say that?
- Neden böyle söyledin ki? - Gerçekten mi?
Why would you even say that?
Niye bunu söyledin ki?
Why would you say that?
Bunu neye dayanarak söylüyorsunuz?
So, if there's anything that you want to say to us, I think maybe now would be a good time.
Bize diyecek bir lafın varsa zamanı geldi bence. Gidin.
Why would you say that?
Neden öyle dedin?
I'm just here to tell you that another girl's gonna die, so if you have anything to say to any of the girls in your life, now would be the time.
Tanıdığın kızlar arasında son kez konuşmak isteyeceğin biri varsa şimdi konuşsan iyi edersin.
Would you say that it stabbed you?
- Peki seni bıçakladı mı?
And if it was, don't you think that I would say something to you about it?
Eğer olsa bunu size söylemez miyim sizce?
Benito... would you say that
Benito...
Why would you say that?
- Niye dedin ki onu şimdi? - Konuyu sen açtın.
I would like to prove that this is just an interesting mutation, but obviously, if you leave your mind open - or I should say, if you leave your mind closed to alternatives, you'll never see what those alternatives might actually be.
Bunun sadece ilginç bir mutasyon olduğunu kanıtlamak isterdim. fakat hiç şüphesiz, eğer zihninizi herşeye açık tutarsanız, ya da şöyle diyeyim, eğer zihninizi alternatiflere kapalı tutarsanız, bu alternatiflerin aslında neler olabileceğini asla göremezsiniz.
But when you count up the number of mutations that we're observing, what we're seeing is more than what we would expect to be caused by simple cell division.
Fakat gözlemlediğimiz mutasyon sayısını göz önüne alırsak, burada gördüğümüz şeyin nedeni basit bir hücre bölünmesinden çok daha fazlası.
I would say I don't deserve you... But if you've taught me one thing, it's that everyone deserves love and hope and security.
Seni hak etmediğimi söylerdim ama bana öğrettiğin bir şey varsa o da herkesin aşkı umudu ve güveni hak ettiğidir.
What would you say if I was about to put 40 bullets through that beautiful vest of yours?
Şu şık yeleğine 40 mermi sıksam ne derdin acaba?
Why would you say that?
Ne alakası var?
So I am going to use this word to describe how I feel about you in the way that our Anglo-Saxon forefathers would have used it in reference to, say, uh...
Şimdi bu kelimeyi sana karşı ne hissetiğimi tarif etmek için kullanacağım atalarımız Anglosaksonların şeye atıfta bulunarak kullandıkları şekilde, mesela...
How did you know when you asked if somebody had a tattoo of a baby's face that they would say "Yes"?
Kimsede bebek yüzü dövmesi olup olmadığını sorduğunda, "Evet" diyeceklerini nereden bildin?
Why would you say that?
Bunu neden dedin?
What? Why... why would you say that?
Neden öyle dedin ki şimdi?
If you factor the ones where they were backup, it would double that.
Görev aldıklarını da eklersen sayı ikiye katlanır.
Tell me, what would you say that is?
Söyler misin, nedir sence bu?
Well, Detective Evan Carlyle, of the rat squad, would be most disappointed to hear you say that.
İspiyoncu kadrodan Dedektif Evan Carlyle dediklerini duysa hayal kırıklığına uğrardı.
If I compelled you to tell me the truth, is that what you would say?
Eğer bana gerçeği söylemen için seni etki altına alsaydım bana bunu mu söylerdin?
Last month, in a conference call with Wall Street analysts, didn't you say that within five years, you would drive the unions from your plants?
Geçen ay, Wall Street analistlerinin bulunduğu bir konferansta,... beş yıl içinde, sendikaları fabrikalarınızdan süreceğinizi söylemediniz mi?
Why would you say that?
Niye böyle diyorsunuz ki?
You're really there to talk to each other. I would say that the therapist is more of a facilitator.
Terapistin görevi, sadece işi kolaylaştırmak.
Why would you say that...
Peki niye- -
Why would you say that?
- Neden böyle bir şey söyledin?
I knew you would say something stupid like that.
Böyle salakça bir şey söyleyeceğini bilmeliydim. - Üçe bir.
Now, I'm only gonna say this once'cause I ain't into that mushy shit, but you gave me a chance when nobody else would, hired me when I really needed a job, and you always treated me with respect,
Bunu yalnızca bir defa söyleyeceğim çünkü duygusal biri değilimdir. Kimse bana şans vermezken sen bana verdin. İşe çok ihtiyacım olduğunda beni işe aldın ve hep saygılı davrandın.
Would you say that out of all the rear-enders he would have been one of the better ones?
Peki tüm arka uçlar arasında en iyilerden biri olduğunu söyleyebilir misiniz?
I didn't know what you would have me say so I told her what everyone is whispering, that Richard had them killed.
Sizin, söylememi isteyeceğiniz şeyi bilemediğimden Richard'ın onları öldürdüğüne dair herkesin fısıldamalarını anlattım.
Vice President, would you have made jokes like that about the Middle East?
Sayın Başkan Yardımcısı, Orta Doğu hakkında böyle espriler yapar mıydınız?
Ms. Yeargin, during your investigation of Justice Ludwig, would you say that the combination of this attention, along with his obviously precarious finances, was making him depressed- - depressed enough, in fact, to do something desperate, something like suicide?
Bayan Yeargin, Yargıç Ludwig'in soruşturması sırasında,... dikkatinizi çeken bu kombinasyonlarda,... belirgin olan şüpheli finansları yüzünden,... depresyona girmiş, bunalmış ve işin aslı,... intihar gibi çaresiz bir duruma sürüklenmiş olabilir mi?
How often would you say you saw him during that period?
- O süre boyunca, kendisini ne sıklıkla gördünüz?
What your dad is trying to say is that he would love to help you.
Babanın söylemeye çalıştığı şey sana yardım etmek istiyor.
WOULD SAY IS A LITTLE BIT ABOVE AVERAGE HEIGHT. BY THE TIME YOU WERE 13 AND 14, YOU WERE AVERAGE HEIGHT, AND THERE'S A REASON FOR THAT.
Ancak eğer ortalama büyüklüğe 13-14 yaşlarında ulaşmışsa bunun bir nedeni vardır.
First, I would like to say that I appreciate what a great friend you are.
Öncelikle, söylemem gerekir ki benim için çok iyi bir arkadaş olmandan dolayı büyük minnet duyuyorum.
And every time he would see that dead look in my eyes that said I wanted him to stop... He would just say, "You better man up, boy."
Gözlerimdeki ölü bakışı her gördüğünde ve ondan durmasını istediğim her seferde bana "Daha iyi bir adam olacaksın evlat"
you wouldn't understand 308
you wouldn't get it 22
you wouldn't like it 33
you wouldn't dare 115
you wouldn't 511
you wouldn't be here 60
you wouldn't believe me 53
you wouldn't mind 19
you wouldn't know it 28
you wouldn't know 44
you wouldn't get it 22
you wouldn't like it 33
you wouldn't dare 115
you wouldn't 511
you wouldn't be here 60
you wouldn't believe me 53
you wouldn't mind 19
you wouldn't know it 28
you wouldn't know 44