You would tell me Çeviri Türkçe
2,373 parallel translation
One look at you would tell me that.
Sana bir kere bakan, bunu söyleyebilirdi.
If there was something else, you would tell me, right?
Bir şey bilseydin bana söylerdin, değil mi?
I wish you would tell me why you feel so strongly.
Neden böyle tepkili olduğunu bana söylemeni dilerdim.
Well, did you not tell me about this earlier because you knew Kelly would be there?
Bunu bana Kelly'nin de orada olacağını, Bildiğin için mi daha önce söylemedin?
But in case your plan is to have your pet Sister of the Dark here kill me once I relinquish it, you should know that I would then be forced to tell the Keeper what is written on the scroll.
Ama planınız, parşömeni size verdiğimde buradaki evcil Karanlık Rahibenize beni öldürtmekse parşömende yazılanları Gardiyan'a anlatmak zorunda kalacağımı bilmelisiniz.
You wouldn't want me to tell the people in your building that they sharpool with a hooker, would you?
Binadakilere havuzlarını bir fahişeyle paylaştıklarını söylememi istemezsin, değil mi?
If you asked me Pretty cool, huh? I would tell you
Süper, değil mi?
Would you tell me what happened to her?
Ona ne olduğunu söylemek ister misin?
Would you please tell me Did you pick on him yesterday?
Şimdi lütfen söyler misin, dün sen mi sataştın ona?
Would you be able to tell me where I could find guy who pulled a hit at the Crestmont Hotel a little while back?
Crestmont Hotel'de küçük bir nefes çeken adamı nerede bulabileceğimi bana söyleyebilir misin?
You thought he would tell me to give you more sex?
Daha fazla seks yapmamız gerektiğini söyleyecek diye düşündün demek.
If I were to tell you she'd made me very happy, would that stretch belief?
Beni mutlu ettiğini söylesem... -... yeterli olur muydu?
Good. Now, would you like to tell me more about these food sensitivities?
Bana gıda hassasiyetinden bahsetmek ister misin?
Justjust tell me, What would it take for you to stop that plane?
Söyle bakalım, bu uçağı durdurman için ne yapmam lazım?
And, um, I would have had sex with you, but Peter neglected to tell me that you are a complete dumpster fire.
Seninle birlikte olacaktım ama Peter bana ne berbat bir kadın olduğunu söylemedi.
And let me tell you, I would so much rather... Play the part on stage.
Şunu da ekleyeyim, rolümü sahnede oynamayı tercih ederdim.
You wanted to talk about it and I never would and I'm sorry about that, but Phil, just tell me, come on.
Bu konuda konuşmak istediğini biliyorum ve bunun için özür dilerim. Ama Phil, bana anlatabilirsin, haydi, anlat.
If I started the fire, I would tell you, believe me.
Yangını çıkarmış olsaydım size söylerdim. İnanın bana.
My dad wanted me to tell you he would be thrilled if you and Lois would join us as his guest at the naval ball.
Babam, ordudaki baloya Lois ve sen de.. katılırsanız çok mutlu olacağını söylememi istedi.
And I would feel so sad if you felt that you couldn't tell me something or had to hide something because you were worried about how I would react.
Ve bana söylemediğin ya da sakladığın bir şey hakkında kendimi çok kötü hissediyorum çünkü nasıl tepki vereceğim için endişelendin.
And if I did have something to tell you then I would in a second and it would make my life easier unless there was something stopping me like a promise, but there isn't!
Bak şimdi ; sana bir şey söylersem bir saniyeliğine bile olsa yapacaklarımız kolaylaşır fakat beni durduran bir şey var söz gibi yani söylemeyeceğim....
Tell me what would you like to have today?
Söyleyin bakalım, bugün size ne verelim?
would you tell me your name?
Bana isminizi söyler misiniz?
- You tell me, why would she do that?
- Söyle, böyle bir şeyi niye yapar?
- Why would you tell him to lose to me?
Neden bana karşı kaybetmesini söyledin?
Perhaps you can tell me why someone would want to kill her.
O zaman belki birinin onu niçin öldürmek isteyebileceğini anlatırsınız.
Normally I would have a different outlook on what I'm about to tell you but since it could really inconvenience me, I'll squeal.
Normalde sana bu haberi üstümde başka bir kıyafet varken verirdim ama kıyafetim beni rahatsız ettiği için kısık sesle söyleyeceğim.
Would you like to tell me what's going on here, or should I have a little chat with your supervisor?
Bana burada neler olduğunu anlatacak mısın yoksa müdürün ile mi konuşayım?
You were the only one who understood the obsession that drove me... Who didn't tell me that I would get over my mother's murder and that she wouldn't want me to do this.
Sen beni bu işe sürükleyen takıntıyı anlayan, bana annemin öldürülmesini unutmam gerektiğini söylemeyen ve onun böyle yapmamı istemeyeceğini söylemeyen tek kişiydin.
You heard Chang tell me he was bogus, And then dropped the dime because you would do anything To keep this group together,
Chang'in sahtekar olduğunu duydun ve ispiyonladın çünkü grubu bir arada tutmak için her şeyi yaparsın, çünkü güvensizsin.
Just tell me why you would cheat on me.
- Beni neden aldattığını söyle bana.
And I would tell you who from, but I don't think you'd believe me.
Bunu kimin yaptığını söyleseydim bile, bana inanmazdın.
It would make me part of your madness, Judah, and do not tell me you are not mad.
Senin deliliğinde payım olmuş olur, Judah, sakın deli olmadığını söyleme.
If you would just tell me what you're looking for, I'm sure I could help.
Ne aradığınızı söylerseniz eminim yardımcı olabilirim.
Buddy, if you would just tell me why you dragged me here, I'd appreciate it.
Buddy, n'apmaya geldik buraya? Söylersen sevinirim.
Would you calm down? Don't tell me to calm down!
Bana sakinleş deme!
Oh, I will tell you four hours of sleep would be a luxury for me at this point.
Oh, I will tell you four hours of sleep would be a luxury for me at this point.
And Juliet told me that I shouldn't tell you because it would hurt your feelings.
Üstelik Juliet de bana eğer sana söylersem duygularının incinebileceğini söyledi.
Speaking of, would you tell yours to stop following me around?
Hazır bahsetmişken senin kardeşine de etrafımda... -... dolanmayı kesmesini söyler misin? - Neler oluyor?
Excuse me. Would you tell me what's going on, please? Rebecca was here.
Özür dilerim ama neler olduğunu bana söyleyecek misin? Rebecca buradaydı.
Would you please tell me why?
Neden olduğunu söyler misin?
So would you like to tell me about it?
Bunun hakkında konuşmak ister misin?
Would you like to tell me about it?
Bana anlatmak ister misin?
Well, we can, but I would like you to tell me what happened with Malini first.
Devam edebiliriz. Ama önce, Malini'yle aranda neler olduğunu... söylemeni çok isterdim.
So yes, I would like you to tell me.
Bu yüzden evet senin söylemeni bekliyorum.
Would you like to tell me about this period Of abstinence?
Bu durumdan bahsetmek ister misin?
So, you tell me, Mr Hatsuto... what would the Russians prefer?
Söyleyin bakalım Bay Hatsuto sizce Ruslar hangisini tercih eder?
Yes, but would you tell me?
- Ama bana söyler miydiniz?
Well, let me ask you is there... is there anything that you could tell me that would help me catch the man that hurt Alise's mom?
Acaba Alise'nin annesini inciten adamı yakalamama yardım edecek bir bilgi verebilir misin?
Would you tell Peter something for me?
Benim için Peter'a bir şey söyler misiniz?
Tell you how much you mean, how much you've always meant. The real me would like that very much.
Gerçek ben buna bayılırdı.
you wouldn't understand 308
you wouldn't get it 22
you wouldn't like it 33
you wouldn't dare 115
you wouldn't 511
you wouldn't be here 60
you wouldn't believe me 53
you wouldn't know it 28
you wouldn't mind 19
you wouldn't know 44
you wouldn't get it 22
you wouldn't like it 33
you wouldn't dare 115
you wouldn't 511
you wouldn't be here 60
you wouldn't believe me 53
you wouldn't know it 28
you wouldn't mind 19
you wouldn't know 44