You wouldn't do it Çeviri Türkçe
760 parallel translation
If you jumped in here again, I wouldn't do it.
Buraya tekrar atlasaydın bunu yapamazdım.
Well, you might if some of the bright young men around here had anything to do with it, wouldn't you?
Buradaki genç delikanlılardan birinin olayla ilgisi olsaydı bilirdin ama öyle değil mi?
What I was going to ask you, sir, was the murderer wouldn't have put the record on up in the library, and you didn't do it.
Ben de size şunu soracaktım efendim... Kütüphanede, plağı yerleştiren katil olamaz ve siz de yapmadınız.
You told him you wouldn't do it if you was him.
Ona, onun yerinde olsaydın açmayacağını mı söyledin?
For instance, if Cornelia got mean, you wouldn't have to do anything about it.
Mesela eğer Cornelia kabalaşırsa, hiç bir şey yapman gerekmeyecek.
Wouldn't do it for a nickel, would you?
Beş sent versem olmaz mı?
Do you think I'd - it wouldn't have to be for long.
Bu uzun süreli olmayacak.
It's just that you naturally wouldn't want your ideal to do card tricks.
Ama sen de idealindeki insanın, kağıt oyunları yapmasından hoşlanmazsın.
I said that if I had to do it all over again, I wouldn't marry you.
Sabah her şeyi yeniden yapmam gerekse seninle evlenmem dedim.
Doubt if the subject is mentioned between them yet knowing my interesting nephew as you do wouldn't you think that was about the way to put it?
Şu ana dek bu konunun aralarında konuşulduğundan şüpheliyim. İlginç yeğenimi tanıyorsun. Böyle olduğunu düşünmekte haksız mıyım?
It wouldn't do you any harm to stick your nose in it once or twice yourself.
Arada bir senin de burnunu sokmandan zarar gelmez.
He says, being an enemy and, technically, our prisoner, perhaps you wouldn't want to trust him with the operation, but he's willing to do it. What the devil does he know about it?
Düşmanımız ve esirimiz olduğundan ona güvenmiyor olduğumuzu ama bunu yapabileceğini söylüyor.
It wouldn't do you justice, my dear.
Aşkım, bunun böyle olması senin için adil olmaz.
She may be funny some ways, but she wouldn't do nothing wrong, so I'd like it if you didn't talk to people like it was.
Bazı açılardan tuhaf olabilir ama yanlış bir şey yapmaz. O yüzden insanlarla yanlış bir şey yapmış gibi konuşmanızı istemiyorum.
Well, I wouldn't want to take it on myself, sir, but I'd get somebody to do it for you far for that.
Onu kendi başıma üstlenmek istemem, efendim,.. fakat size bunu yapabilecek birini bulabilirim.
I told you before Christmas I wouldn't do it.
Yılbaşından önce söylemiştim sana, bunu yapmayacağım.
- What do you mean she wouldn't do it?
Yapmaz demekle ne kast ettin?
But Emily still said you wouldn't do it, so I slapped her.
Emily yine de yapmayacağını söylemişti. Ben de tokat atmıştım.
Why wouldn't I do it now if I meant to kill you?
Seni öldürmek istesem neden şimdi yapmayayım?
- I know you wouldn't do it for yourself.
- Kendiniz için yapmayacağınızı biliyorum.
But I wouldn't want you to do it anyway, Jane.
Ama bunu yapmanı hiç istemem Jane.
- It wouldn't do you any good.
- Sana faydası da olmazdı.
I wouldn't ask you to do another undercover job... if we weren't up against it.
Böyle bir vakayla karşı karşıya olmasak... sana yeni bir gizli görev vermezdim.
It wouldn't do for your wife to see you here with me, would it?
Karın seni burada benim yanımda görürse pek hoşuna gitmez, değil mi?
I'm telling you, Eddie, I wouldn't do it if I was you.
Sana söylüyorum, Eddie. Senin yerinde olsam denemezdim.
It wouldn't do you any good.
- Size hiç bir faydası olmaz.
Well, if you think that would do, but wouldn't it be better to weld it on?
Öyle olur diyorsan... ama kaynak yapmak daha iyi olmaz mıydı?
- No, we wouldn't do it to you.
- Hayir sana yapmayiz.
No, it wouldn't. Mae, listen I ain't smart, I ain't rich but I'd do anything for you.
Hayır, Mae, dinle akıllı değilim, zengin değilim ama senin için her şeyi yaparım.
It wouldn't do either one of you any good to shoulder the blame, or to pass it on.
Birinizin suçu üstlenmesi veya diğerine atmasının ikinize de yararı olmaz.
Wouldn't it have been better if you'd told me that first evening that Ussoni was your lover, and that you hoped I'd do anything to keep him in Venice?
Bundan daha iyisi olamazdı. O ilk akşam, Ussoni'nin sevgiliniz olduğunu bana söylediğinizde ve siz onun Venedik'de kalması için benim bir şeyler yapmamı mı umdunuz?
No, Mary, I wouldn't ask you to do it.
Hayır, Mary, bunu senden isteyemem.
- She wouldn't let you do it, would she?
- Karim bunu yapmana izin vermedi degil mi?
If I weren't sure you wouldn't do it for me... I'd probably go find a nice, high bridge somewhere.
Eğer benim için bunu yapmayacağından emin olsaydım....... muhtemelen gidip bir yerlerde yüksek bir köprü bulurdum.
Honey, you wouldn't know what psychosomatic means. It means when your mind gets sick of your body, it does something to it. I do too.
Psikosomatiğin ne demek olduğunu bile bilmiyorsundur.
If there's something we could do, you think we wouldn't do it?
Yapabileceğimiz bir şey olsaydı, biz yapmaz mıydık?
You wouldn't do it.
Bu işi yapmayacaktın.
But if you was boss, we wouldn't do it.
Ama eğer sen patron olsaydın biz bunu yapmazdık.
It wouldn't do to let him know why you're leaving.
Niye ayrıldığını o bilmemeli.
Did you really think I wouldn't do anything about it?
O konuda gerçekten hiçbir şey yapmayacağımı mı sandın?
Well, I'm here to tell you it wouldn't do Sara any good, either.
Ben, bunun Sara'ya da zarar vereceğini söylüyorum.
But you wouldn't do it for me.
Ama bunu benim için yapmazdın.
If I could make it up, like he'd never come between us, if I could prove to you I wasn't scheming to steal anything, so everything would be the same between us, if I could do it, you'd love me again, wouldn't you?
O hiç aramıza girmemiş gibi her şeyi telafi edebilirsem, bir şeyler çalmak için tezgah kurmadığımı sana kanıtlarsam, aramızdaki her şeyin eskisi gibi olması için bunu yaparsam beni yeniden seversin, değil mi?
I wouldn't do it like this and you know it.
Böyle birşey yapmayacağımı sen de biliyorsun.
You wouldn't think I enjoy having to do it.
Yapmak zorunda kalmamdan hoşlandığımı sanmıyorsundur.
Annabelle... You'd do it again if you thought you could get away with it, wouldn't you?
Annabelle bir daha yaparsan yanına kalmayacağını biliyorsun, değil mi?
I suppose it wouldn't do any good to show you ID cards a driver's license, things like that?
Herhalde kimliğimi, ehliyetimi falan göstermemin de... bir yararı olmaz, değil mi?
The boys at the Capitol think it wouldn't do any harm if you let this simmer down.
Başkentteki çocuklar durumun yatışmasına izin verirsen bunun bir zararı olmaz diye düşünüyorlar.
You wouldn't do it.
Yapmış olamazsın.
I don't think I will, but it wouldn't be fair to his memory, do you think?
Evleneceğimi de sanmıyorum, ama... bu hatırasına saygısızlık olurdu, değil mi?
Believe you me, if it didn't take men to make babies, I wouldn't have anything to do with any of you.
İnan bana... çocuk doğurmak için lazım olmasalar... hiçbir erkekle işim olmazdı.
you wouldn't understand 308
you wouldn't get it 22
you wouldn't like it 33
you wouldn't dare 115
you wouldn't 511
you wouldn't be here 60
you wouldn't believe me 53
you wouldn't mind 19
you wouldn't know it 28
you wouldn't know 44
you wouldn't get it 22
you wouldn't like it 33
you wouldn't dare 115
you wouldn't 511
you wouldn't be here 60
you wouldn't believe me 53
you wouldn't mind 19
you wouldn't know it 28
you wouldn't know 44
you wouldn't have 36
you wouldn't believe it 76
you wouldn't believe 17
you wouldn't do that 83
you wouldn't be 24
you wouldn't listen 18
you wouldn't be interested 16
do it 5363
do it anyway 19
do it for me 171
you wouldn't believe it 76
you wouldn't believe 17
you wouldn't do that 83
you wouldn't be 24
you wouldn't listen 18
you wouldn't be interested 16
do it 5363
do it anyway 19
do it for me 171
do it right now 27
do it for yourself 17
do it up 17
do it later 23
do it today 16
do it tomorrow 16
do it to me 21
do it now 637
do it again 594
do it right 79
do it for yourself 17
do it up 17
do it later 23
do it today 16
do it tomorrow 16
do it to me 21
do it now 637
do it again 594
do it right 79
do it fast 39
do it yourself 113
do it quickly 49
do it quick 22
do it properly 26
do it then 24
do it quietly 27
do it yourself 113
do it quickly 49
do it quick 22
do it properly 26
do it then 24
do it quietly 27