Zippered Çeviri Türkçe
14 parallel translation
Besides, I didn't want them to go poking around in that zippered bag.
Bunun yanında, çantalarımızı açmalarını da istemezdim.
Zippered.
Fermuarlı.
Case closed, all zippered up like a big bag of shit.
Büyük bir pislik torbası gibi her şey fermuarla kapatılıp rafa kalktı. Terry Lennox çaresiz bir durumda değildi.
My dad picked up the coin, put it in his breast pocket... of his jacket, and zippered it up.
Babam sikkeyi alıp montunun fermuarlı göğüs cebine koyup fermuarı kapatmış.
OK. Was the, uh, gym bag zippered, locked?
Spor çantanın fermuarı kapalı mıydı?
What about that blue shirt l had with the zippered- -
Peki şu aldığım fermuarlı mavi penye için ne diyorsunuz -
This was in the zippered pocket of what was left of Brianna's jacket. It's treated cellulose.
Brianna'nın ceketinden geriye kalan şeyin fermuarlı ceketinde bu vardı.
There's a stash in the Chanel - the zippered pocket.
Chanel'imde bir bölme var.
I mean, based on the grouping and the volume, my guess is, he zippered him.
İzlerin şekline ve yoğunluğuna bakılırsa bence onu fermuarlamış.
Zippered?
Fermuarlama mı?
The zippered bustier is a bold choice, but bold choices are what being a leader is all about.
- Fermuarlı büstiyer, cesur bir karar olmuş. Ama cesur kararlar almak, liderliğin temelidir.
Just keep your lips zippered.
Sadece çenenizi kapalı tutun.
I wanted to surprise you, but I-I couldn't decide between my sexy zippered dress or my sexy lingerie and now I know I chose wrong!
Sana sürpriz yapmak istedim ama seksi fermuarlı elbisem ve iç çamaşırım arasında seçim yapamadım. - Ve şimdi yanlış olanı seçtiğimi anlıyorum.
You'll be cold, so I'll send down strawberry warming gel and some cozy, zippered masks.
Üşütürsünüz yoksa. Ben size çilek aromalı ısıtıcı jelle şöyle sıcacık fermuarlı maskeler göndereceğim.