За него Çeviri Türkçe
7,625 parallel translation
Не волнуйся за него.
Onu merak etme sen.
Ну, тогда вот 50 и за него.
Pekâlâ, bakın ne diyeceğim, ayrıca onun için de 50 dolar veriyorum.
Теперь ты за него волнуешься, а всего минуту назад говорил, что он опозорил твоё имя! - Штак, Нолан!
Daha bir dakika önce onu hiç önemsemiyordun ailenin yüz karası olduğunu söylüyordun!
Мой муж, бывший муж Кевин тоже думал, что я ушла из-за него.
Kocam, yani eski kocam Kevin'de, onun yüzünden ayrıldığımı düşünüyor.
Если вы его увидите, если он появится там, скажете, что я переживаю за него?
Eğer onu görürsen, oraya gelirse, onun için endişelendiğimi söyler misin?
Я не выиграю это дело, потому не возьмусь за него.
Kazanmayacağım çünkü davayı almıyorum.
я тебе скажу, что готов поборотьс € за него.
Bak ne diyeceğim, onun için seninle uğraşacağım.
Ты из-за него захотела стать юристом? Нет.
- Bu yüzden mi avukat oldun?
Я волнуюсь за него, Тони.
Onun için gerçekten endişeleniyorum, Tony.
Предполагается, что его кузина, Адела Грэхем, в конечном счете за него выйдет.
Fakat nihayetinde kuzeni Adela Graham ile evleneceği düşünülüyor.
Не обязательно выходить за него, просто сейчас раздели с ним эту радость.
Evlenmek zorunda değilsin. Fakat bu anın tadını çıkarmasına yardımcı ol.
Ты и за него отказалсь замуж выходить?
Onun da mı evlilik teklifini kabul etmedin?
Но из-за него мы все умрем.
- Ama hepimizi öldürtecek.
Из-за него я решил, что умираю.
Öldügümü düsündürdü bana.
Угадайте, кто внес за него залог?
Bilin bakalım onu kim çıkarmış?
- Ну да, из-за него. А еще она порвала с мистером Талботом.
- Hem ondan hem de Bay Talbot'tan ayrıldığı için.
Ты за кого играешь - за него или за меня?
Sen benim tarafımda değil, onun tarafındasın.
- Это мой позор, зачем вам за него платить?
- Benim pisliğimin cezasını neden siz çekesiniz ki?
Мне так не по себе из-за него.
Onun için çok üzülüyorum.
Ричард совершенно зациклился, и я переживаю за него.
Richard resmen takıntılı hale geldi ve ben onun için endişeleniyorum.
Мы подумали, что правительство за него заплатит.
Hükümetin onun için para ödeyeceğini düşünüyoruz.
Да, и получить за него награду.
Evet, böylece ödülümüz alabiliriz.
Ни один из вас не подумал, какие из-за него могут быть неприятности?
Onu buraya getirerek başımıza bela açacağınız hiçbirinizin aklına gelmedi mi?
ты ведь из-за него так рвешься вернуться в Аббудин?
O yüzden mi Abuddin'e gitmeyi bu kadar istiyorsun?
Из-за него только больше людей погибнет.
Baban daha fazla kişinin ölümüne sebep olacak sadece.
И не мое, но ты собираешься выйти за него?
Beni ettiğinden değil ama onunla evlenecek misin?
Это из-за него?
- Onun yüzünden mi?
Я вышла за него.
Onunla evlendim.
Мы здесь как раз из-за него.
Burada olmamızın sebebi Griff.
Тот мальчик из телевизора, Ты из-за него уходишь?
Dün gece televizyondaki çocuk, yüzünden mi gidiyorsun?
Из-за него всё трясётся.
Etrafındaki şeyleri sallıyor.
Из-за него мы все умрём. – Тони прав.
Hepimizin ölmesine neden olacak.
Из-за него я потеряла мужа.
Kocamı onun yüzünden kaybettim.
Из-за него я упускаю хорошие роли в кино.
Onun yüzünden çok önemli bir filmde başrolü kaçırdım.
Я за него волнуюсь.
Onun için endişeleniyorum.
Это наш дом, мы должны остаться и сражаться за него.
Burası bizim vatanımız. Kalıp savaşacağız.
Будешь говорить за него?
Onun yerine sen mi cevap veriyorsun şimdi?
Но 51-ая сама не своя, и всё из-за него.
Ama 51 şu an eski 51 değilse sebebi o. - Bu bir gerçek.
Пару дней назад к нам заявился парень, сказал что его зовут Ричард Санс, что Эдди Крикшенк поручился за него.
- Güzel. Bir kaç gün önce, dostun geldi. İsminin Richie Sanz olduğunu ve...
Я была замужем за этим мудаком 17 лет. И ни разу он не попросил посрать на него.
O şerefsizle 17 yıldır evliydim ama bir kere bile ona karşı ahlaksızlaşmamı istemedi benden.
То есть на него напали голуби или он по пути передумал и попытался схватиться за перила
Yani ya güvercinlerin saldırısına uğramış ya da düşerken fikrini değiştirip korkuluğa tutunmaya çalışmış.
Ну, зато теперь ты можешь не чувствовать себя виноватой за то, что ушла он него
En azından onu terkettiğin için suçluluk duymak zorunda değilsin.
Дэйзи так за него боролась.
- Her zaman mantık dolu olmasa da.
После покушения на него он считает, что из-за нас идет утечка информации.
Onun hayatına kasıt olduğundan bu yana bilgi sızdırdığımızı düşünüyor.
Неважно кто, но они пришли за Реддингтоном, потому что считали, что у него это устройство, Основа.
Reddington'ın peşinden gelenler, şu Mesnet denen cihaz yüzünden geldi.
Я бы отдала всё за такую честь для него как и для меня.
Bu onurun onun ve benim... Olması için neler vermezdim.
Похоже, что у него были враги. За 35 лет создания и разрушения карьер... Точно получится кого-нибудь разозлить.
- Başlatıp bitirdiği kariyerlerle geçen 35 yıldan sonra mutlaka birkaç kişiyi kızdırmıştır.
Уоррен, следи за зажимами, когда они вытащат кусок из него.
Warren, parçayı çıkarırlarken klemplerin düşmediğinden emin olmalıyız.
Луис, возможно, Харви расстроен из-за нас, но разрешать кому-то наезжать на него, чтобы ты мог его поддержать, – большая ошибка.
Louis, Harvey bizim hakkımızda üzgün olabilir,... ama sırf onu savunabilmek için insanları onun peşinden gitmeye teşvik etmek çok büyük bir hata.
Но если бы он всё равно это сделал, я бы не стала действовать у него за спиной, чтобы всё исправить.
Ama burnunun dikine gidip yaparsa da arkasından gidip bunu düzeltmezdim.
Лейтенант Северайд - ответственный за тех людей, которые находятся у него в подчинении, и я доверяю его мнению.
Teğmen Severide emri altındakilerin yönetiminde gayet sorumlu biri. Şimdi, bu şekilde geçinebilir misin geçinemez misin? Ben de aynen devam etmesinde kararlıyım.