Завидуете Çeviri Türkçe
67 parallel translation
Вы мне завидуете? Почему?
Bana gıpta mı ediyorsun?
Вы просто завидуете, что у нас есть деньги, а у вас нет!
Senin cebin delikken bizim paramız olmasını çekemiyorsun, değil mi?
Завидуете, что мы летом трахаемся на Ривьере, а зимой на лыжных курортах!
Biz rivieralarda, kayak merkezlerinde sevişiyoruz, diye çekemiyorsun!
Завидуете, что мы круглый год купаемся в деньгах, а вы - нет!
Sen harcayamazken biz bir yıl boyunca paramızı harcıyoruz, diye çekemiyorsun!
Огино-сан, ведь вы мне завидуете?
Ogino-san, beni kıskanıyorsun, değil mi?
- Вы что, завидуете?
- Ne? Kıskandınız mı?
- Нет, Вы не завидуете. Вы ни в чем не виноваты. - Конечно.
Hayır, hiç suçluluk duymayın, suç bende.
Вы ей завидуете, потому что в подмётки ей не годитесь.
Bacılarınız kızım gibi başarılı değil tabii! Benim kızım film yıldızı!
Вы просто завидуете, что у вас нет такого же.
Sende yok diye kıskanıyorsun, değil mi?
Завидуете?
Kıskandınız mı?
Вы просто завидуете этому.
Bunu mu kıskanıyordun?
- Вы завидуете хасидам и их вере?
Hasidik'lere ve inançlarına imreniyor musunuz?
Может, завидуете, что у меня будет лучший дом, что вы видели в своей жалкой жизни?
Belki bunun nedeni, zavallı hayatınız boyunca... görebileceğiniz en güzel eve sahip olacak olmam.
Ведь вы завидуете пенису.
# Gözünün kaldığı bir sallangaç #
Вы просто завидуете, ведь вам расти и расти до лорда Фаркуада.
Lord Farquaad'la boy ölçüşemediğiniz için kıskanıyorsunuz.
Завидуете стране, где есть герои, а?
Kahramanları olan ülkeyi kıskanıyorsunuz ha?
Ведь вы завидуете пенису.
"Kıskandığın şey bir penis."
Вы что, завидуете мне?
Kıskanıyorsanız tamam.
Завидуете, насколько я важен этой миссии - важен, важен - завидуете, что я посещаю другие миры, и вы застряли в этих глупых, убогих заботах о больнице.
Bu görevde ne kadar önemli olduğumu kıskanıyorsun - önemli - gezegen dışına çıkmamı kıskanıyorsun... ve sen de bu hastane bile denemeyen acınacak yere kısıldığın için kıskanıyorsun.
Завидуете, что я получаю всех женщин, а вы - нет!
Bütün kadınları elde ettiğim sen edemediğin için kıskanıyorsun!
Вы не завидуете?
Buna gıpta etmiyorsunuz?
Вы завидуете мне, да?
Esas mesele bu değil mi?
Вы просто завидуете, потому что я могу делать всё что угодно.
Herşeyi yapabildiğim için beni kıskanıyorsun.
Завидуете?
Kıskandınız?
Может быть, вы завидуете ему.
Belki de kıskanıyorsun onu.
Так как было похоже, что вы с Мэдисон обе завидуете.
Öyle demezseniz sevinirim. Tabi ki.
Да вы завидуете просто.
Kıskanıyorsun.
Теперь я поняла. Вы завидуете.
Şimdi anladım.
Вы говорите так, будто завидуете.
Ona imreniyormuşsunuz gibi konuşuyorsunuz.
Так что, помните это, когда вы делаете что-то злое... или когда вы изменяете, крадете, ненавидите, сплетничаете, завидуете, или что вы там делаете, или планируете сделать, или сделали.
O yüzden unutmayın kalbinizde her ne kötülük varsa, onu gerçekleştirdiğinizde veya hile yaptığınızda veya hırsızlık yaptığınızda veya şehvete düştüğünüzde veya nefret ettiğinizde veya dedikodu yaptığınızda veya açgözlü olduğunuzda ya da yaptığınız her neyse ya da yaptığınız veya yapmayı planladığınız şey ne ise...
Да вы просто завидуете, ибо она описывает себя как нечто среднее между Сарой Мишель Геллар и Джанин Гарофало.
Sizler kıskanıyorsunuz çünkü o kendini... Sarah Michelle Gellar'la... Janeane Garofalo arası olarak tanımlıyor.
Вы просто завидуете тому, что я нашел настоящую женщину.
Gerçek bir kadın bulduğum için beni kıskanıyorsunuz.
Вы завидуете, потому что вы намного старше меня... и всё ещё не замужем.
Kıskanıyorsunuz, çünkü benden oldukça büyük olmanıza rağmen, hala evlenemediniz.
Чему вы завидуете?
Neyi kıskanıyorsun?
Вы слегка завидуете, да?
Biraz kıskanıyoruz galiba?
Вы все так завидуете моей новой трости, что наняли нового врача, —... на которого можно опереться. — Именно.
Yeni bastonumu kıskanıyorsun, o yüzden de işe güvenebileceğin yeni bir doktor aldın.
А знаете, что? Вы просто не можете простить мне моей славы. Я знала, что вы просто завидуете.
Şöhretimi kaldıramadığınızın farkındaydım, kıskandığınızı biliyordum.
Вы просто завидуете.
Sadece kıskanıyorsunuz.
Мне кажется, Вы немного завидуете, Ваша Честь.
Sizin birazcık kıskanç olduğunuzu düşünmeye başladım, Sayın Yargıç.
Можно подумать, вы завидуете.
Kıskanıyormuşsun gibi.
Завидуете, богатому, хорошо одетому парню, что зарабатывает больше чем вы?
Senden daha fazlasına sahip genç, zengin ve yakışıklı adamları içeri alarak?
Вы просто завидуете, Потому что люди больше интересуются моим животом, чем вашими дурацкими квадратичными уравнениями.
İnsanlar benim karnımı senin aptal ikinci derece denklemlerinden daha ilginç buluyorlar diye kıskanıyorsun.
Согласно моей теории, в тех письмах вы описывали свои настоящие эмоции, и вы не хотите, чтобы ваша дочь была жива, потому что вы завидуете её молодости и красоте, и хотите быть с Родни.
Bir teorim var. ve bu mektuplar aslında gerçek duygularınızı yansıtıyor ve siz bu yüzden kızınızın yaşamasını istemiyorsunuz çünkü onun gençliğini ve güzelliğini kıskanıyorsunuz ve Rodney'i siz istiyorsunuz.
Вы просто завидуете тому, что я говорю, что показывать по ТВ!
Siz sadece TV'de olanları kontrol edebildiğim için beni kıskanıyorsunuz!
! опять завидуете.
- Beni kıskandığını sanmıştım ben de.
Что вы завидуете!
Bence siz beni kıskanıyorsunuz.
- Вы, парни, просто завидуете. - Что?
- Kıskanıyorsunuz sadece.
Девочки, вы просто завидуете, они, хотя бы, были симпатичными.
Tamam hepiniz kıskanıyorsunuz çünkü en azından yakışıklılardı.
Я собираюсь предположить что вы завидуете решению вашего брата. Ладно.
Tamam.
– А вы завидуете?
- Kıskanıyor musun peki?
Вы просто мне завидуете.
- Beni kıskanıyorsunuz. - Hepimizi aslında.