Заснула Çeviri Türkçe
431 parallel translation
Она заснула.
Uyuyor.
Я бы не заснула, пока у меня внутри кое-что сидит как говорят американцы.
Amerikalıların dediği gibi, içimi boşaltmadan ben de uyuyamadım.
Нет... но когда думаешь... что уже заснула, это начинается снова.
- Her gece duyuluyor mu? - Hayır. Tam bunu hayal ettiğini sanmaya başladığında tekrar geliyor.
И что еще хуже, я ждала твоего звонка, да так и заснула.
Daha da kötüsü aramanı bekledim ve böylece uyuyakalmışım.
- Я заснула.
- Ben.. sanırım uyuyakaldım.
Я что, заснула здесь?
Uyuya mı kalmışım?
— Только что заснула.
- Miko-chan uyuyor mu?
Ты что, заснула?
Görümce, uyuyor musun?
Кажется, я заснула.
Uyuyakalmışım.
Должно быть, она заснула и свалилась в воду.
Kayıp düşmüş herhalde. Mario görmüş onu.
Однажды в Осло, она заснула в полной ванной.
Oslo'da bir keresinde dolu bir küvete yatmıştı.
Моя нога заснула в классе.
Ayağım sınıfta uyuyakaldı.
А я думал, что ты заснула.
Uyuyakaldığını düşünmüştüm.
Прошлой ночью я улеглась с намерением обдумать кучу вещей, но заснула.
Dün gece birşeyler düşünebilirim diye yatmaya gittim sonra da uyuyamadım.
Знаешь, мама, однажды я заснула прямо у него на руке.
Biliyorsunuz, Anne. Bir kere bura geldiğimizde... onun kollarında uyumuştum!
Она заснула!
Adeta kendinden geçmiş!
Видимо, он ушёл, когда я заснула.
Gitmiş olmalı. Uykuya dalmışım.
я заснула...
Uyuyakalmışım.
Может, она заснула на гладильной доске?
Belki ütü masasının üzerinde uyuyakalmıştır.
Хорошо, посиди со мной, чтобь * я заснула.
Evet, uyuyana kadar yanımda kalsana.
Ты не заснула. Ты просто отключилась.
Uyumadın.
Я заснула.
Uyuyakalmışım.
Как я заснула, он вышел, а вернулся на рассвете, весь в крови.
Ben uyuduktan sonra dışarı çıktı. Geri döndüğünde kan içindeydi.
Я не заснула, а ребёнок умер.
Ben uyuyamadım ve çocuk ölmüştü.
Я уступила ему место за рулём и... и задремала, заснула.
Ben de direksiyonu ona verdim ve... Uyukluyordum, dalmışım...
- Эми заснула.
- Amy uyudu. Nihayet.
А потом она заснула.
ve o uyudu...
В общем, я так больше до утра и не заснула.
Ya, hasta. Neyse... Gece bir daha uyuyamadım.
Она заснула.
Şu anda uyuyor.
Она, наконец, заснула.
Sonunda uyumuş.
Ты заснула или что?
Farkında mısın?
Мамочка заснула.
Annen uyumuş.
впервые в жизни Мардж заснула до меня.
Ama hayatımızda ilk kez Marge benden önce uykuya daldı.
Мама сказала, что она заснула Она солгала, солгала
Annem uyuduğunu söyledi. Yalan söyledi, yalan söyledi!
Она заснула.
Uykuya daldı.
Кажется, ты заснула на словах "и посадил бог дерево."
Sanırım son duyduğun yalnızca Tanrı ağaç yapardı.
Той ночью я заснула в доме, построенном моим отцом.
O gece, babamın yaptığı evde uyudum.
Она заснула?
Uyuyor mu?
Я заснула как раз когда читала очень эротичную главу дневника моей бабушки.
Ninemin günlüğünde erotik bir bölüm okurken uyuya kalmışım.
А она заснула глубоким сном.
Rahatça uykuya daldı mı?
Под утро она заснула в моих объятиях.
Şafak vakti kollarımda uyuya kaldı.
- Она внизу, заснула.
- Aşağıda, yatağımızda uyuyor.
Я уж и презерватив надел... а она вдруг шлёп и заснула.
Tam prezervatifimi taktım ki... birden uykuya daldı.
После того, как Дойл отобрал у меня дочь... я заснула.
Ve Doyle beni kızımdan ayırınca... her şey önemsiz kaldı.
- Она заснула? - Да.
Uyudu mu?
А потом, я... заснула.
- Sonra sanırım uyuyakaldım.
Во сколько я заснула?
Ne zaman uyudum?
Пепа, дорогая, ты заснула?
Tatlım uyuyor musun?
Она заснула.
Uyudu.
Я не знаю, что случилось. Я заснула. - Что это за несусветная чушь?
Ben oyuncuyum, tamam mı?
Я думал, что она заснула.
Dinlendiğini sanıyordum.