Они тебе понравятся Çeviri Türkçe

Но они тебе понравятся. Все до единого.

Ama onlara bayılacaksın, hepsine.

Там живет парочка племен, они тебе понравятся.

Orada birkaç kabile var, - buna bayılacaksın -...

Я думал, они тебе понравятся.

Onlardan hoşlanacağını düşündüm.

Они тебе понравятся.

Onları seversin. İyi insanlar.

Надеюсь, они тебе понравятся.

Bak bakalım beğenecek misin.

Но знаешь, они тебе понравятся.

Ama biliyor musun? Bu çocukları seveceksin.

Я не знаю, я думал они тебе понравятся.

Hoşuna gidiyor muydu, bilmiyorum.

Закажешь блины, и они тебе понравятся.

Sen pankek alacaksın ve beğeneceksin de.

Они тебе понравятся.

Çok nazikler.

Ну, у меня осталось несколько куринных терияков, и я подумал, что они тебе понравятся.

Elimde fazladan tavuklu, teriyaki soslu kocaman bir sandviç var. Düşünüyorum da, belki biri ilgilenebilir?

Они тебе понравятся. Хорошо?

Sana söylüyorum, bunlara bayılacaksın.

Они тебе понравятся.

Onlara bayılacaksın.

Я взял его и Рона Картера, подумав, что они тебе понравятся.

- Fazla geri planda. - Onu ve Ron Carter'ı tuttum çünkü onları seveceğini sanıyordum.

Я думал, они тебе понравятся.

Hoşuna gideceğini sandım.

Я надеюсь, они тебе понравятся.

Umarım hoşuna giderler.

Они тебе понравятся.

Bunlara bayılırsın.

На распродаже в "ДеМилль" есть такие на классном высоком каблуке - они тебе понравятся.

DeMille's'de uzun ve ince topuklu çizmeler satılıyor. - Sen de seversin. Gitmek ister misin?

Но они тебе понравятся.

Ama gerçekte onları çok seversin.

Надеюсь, они тебе понравятся.

Umarım beğenirsin.

Они тебе понравятся.

Onları seveceksin.

Я собрал кое-какие идеи для шоу и я думаю, что они тебе понравятся.

Şovla ilgili birkaç fikrim var ve bence çok beğeneceksin.

Думаю, они тебе понравятся.

Çok beğeneceğini düşünüyorum.

Ну, я подумала, они тебе понравятся.

Hoşuna gider diye düşündüm.

Я знал, что они тебе понравятся.

- Beğeneceğini tahmin etmiştim.

Я знал, что они тебе понравятся

Sevdiğini biliyorum.

Не знаю. Но, похоже, они тебе понравятся.

Bilmiyorum ama bence onları beğenirsin.

Кстати, если они тебе понравятся, они и мне нравятся.

Ayrıca onları seviyorsan, ben de severim.

Но тебе они понравятся еще меньше.

Ama onları daha az beğeneceksin.

Я знаю, они тебе понравятся.

Sevdiğini biliyorum.

Тимон с Пумбой... Они тебе понравятся.

Timon ve Pumbaa - onları sevmeyi öğrenirsin.

Я решил, тебе они понравятся.

Bunların gününüzü aydınlatacağını düşündüm.

Тебе они понравятся, не меньше, чем ему. Чарли, вылезай.

Aldıklarımı en az Topher kadar seveceğine eminim.

Подумала, может, и тебе они понравятся.

Sen de seversin diye düşündüm.

Они тебе понравятся.

Sevebileceğin başka fikirler bulurum.

- О да, они тебе понравятся. Вот, это здесь.

Burası da ev.

Может быть, я пошлю тебе несколько песен и посмотрим, понравятся ли они тебе.

Çıkınca size de bir albüm yollarız.

Они понравятся тебе, Майк

Aslında, onları seveceksin Mike.

Тебе они понравятся, пошли!

Onları çok seveceksin. Hadi!

- К сожалению, она была славянкой. А они - сильный народ. в общем, надеюсь, тебе понравятся хлопья.

- Maalesef ki kadın Slavdı onlar baya azimli oluyorlarmış, o yüzden umarım mısır gevreği seviyorsundur.

Билли говорил, что тебе они вряд ли понравятся.

Billy, senin seveceğini sanmadığını söyledi.

Охх... Тебе они правда понравятся, если ты с ними познакомишься.

Onları tanımaya çalışırsan onları gerçekten seversin.

Тебе они понравятся, правда.

Bayılırsın.

Но если они тебе не понравятся - для меня они мертвы.

Tabii onları sevmezsen direkt satarım yani.

Я показал тебе игрушки, потому что я их перерос, и, может, они понравятся твоему брату.

Sana oyuncaklarımı göstermemin sebebi ben artık büyüğüm için ve belki senin kardeşinin onları sevebileceğini düşündüm.

Но они тебе не понравятся.

Onu sevmeyeceksin.

И они тебе не понравятся.

Yoksa bu bazı sonuçlar doğuracak ve hiç hoşuna gitmeyecek.

Я думал, тебе они понравятся.

Hoşuna gider sandım.

Если они тебе не понравятся, выброси их.

Eğer nefret edersen, at gitsin.

Да, но тебе они не понравятся.

- Evet ama hoşuna gitmeyecek.

Они тебе не понравятся.

Onlardan hoşlanmayacaksın.

Они тебе понравятся, они безглютеновые.

Bunlara bayılacaksın dostum.