English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Rusça → Türkçe / [ О ] / Остатки

Остатки Çeviri Türkçe

1,042 parallel translation
Ты думаешь, что, возможно, ты одинок в своих страданиях и это отнимает остатки мужества
Yalnız acı çektiğini düşünmek cesaretlerini kırıyor.
Если они потерпели крушение, где все остатки корабля?
- Eğer çakıldıysa gemini gerisi nerede?
И остатки... армии Ричарда столкнулись с ордами Кромвеля в последнем отчаянном бою, и на этом поле боя судьба Эдана была решена.
Ve işte o noktaya geldi Richard'ın ordularından kalanlar son savaş için Cromwell'in kara sürüsü ile karşı karşıya geldiler. İşte burada, Elizrah kıyılarında Ehdan'ın kaderi, belirlendi.
Остатки эктоплазмы.
- Ektoplazmik artık.
Остатки населения ослабленые, замерзшие и голодные.
Geri kalan nüfus zayıf, aç ve üşüyor.
Все же после всего этого сокрытия, есть все еще рассеянные остатки старых цивилизаций в почти каждой стране.
Tüm bu bastırmalardan sonra bile hala hemen hemen bütün ülkelerde bu eski uygarlıkların kalıntıları bulunmaktadır
Это была преднамеренная попытка похоронить все живые остатки древнего мира, нашей истинной истории. Тем не менее было бы наивной ошибкой категорично судить и обвинять всех и каждого вовлеченного в политику или религию за это стирание знаний.
Antik dünya ve gerçek tarihimiz hakkındaki kalıntıları yok etme girişimleri bilinçli yapılmış hareketlerdi, ama yine de bu bastırmalar için politika ve dinle ilişkili herkesi ve her şeyi kategorize etmek ve suçlamak talihsizce bir hata olur
Остатки прошлой жизни.
Başka bir hayatın kalıntıları var.
Остатки прошлого это твой бывший бойфренд, не так ли?
Kalıntı, eski erkek arkadaşın, değil mi?
Повторяю, сбрасывайте все остатки в мой периметр!
Tekrar ediyorum, bütün bombaları benim bölgemde atın.
Генри, ты остатки ума потерял.
Kahrolası aklının geri kalanını da mı kaybediyorsun?
Они успели испортить ваш урожай и украсть остатки от него.
Ürününüzü yağmalayıp, geriye kalanı çalmaya yetecek kadar.
Везде вокруг них крапива покрывала остатки заброшенных домов. Их состояние было безнадежно.
1913'te bir düzineyi aşmayan evden oluşan bu mezranın üç mukimi bulunuyordu.
Заверните мне, пожалуйста, остатки с собой.
- Kalanları sarabilir misiniz lütfen? - Elbete.
Все эти люди что, остатки своих ёбаных мозгов потеряли?
Bu siktiğimin insanları kafayı falan mı yemiş?
К этой странице приклеен липкой лентой пластиковый пакетик, содержащий остатки белого вещества и ключ, похожий на ключ от банковской депозитной ячейки.
Sayfaya, içinde beyaz bir madde içeren plastik bir zarf ve bir banka kasasına ait olabilecek bir anahtar yapıştırılmış.
- Вы, должно быть, видели остатки.
- Ortalık berbat oldu.
После того, как он сказал мне, что баджорианцы не нападали на Соларион IV, все потеряло остатки смысла.
Solarion IV saldırısını Bajoralıların yapmadığını söyledikten sonra, hiç bir şey anlamlı gelmedi. Neler olduğunu anlayana kadar beklemeye karar verdim.
Также я хочу обследовать остатки поселения на Мелоне, как можно скорее.
Ve koloniden arta kalanları en kısa zamanda incelemek istiyorum.
Доктор, в почве обнаружены остатки битриевого вещества.
Doktor, toprakta bitriyum maddesine rastladım.
Он канул в вечность, оставив своего сына и наследника Харитона поддерживать остатки любви в суровом сердце Хитклифа.
Hareton'ı, oğlunu ve varisini bırakarak, kendini içkiye verdi. Heathcliff'in katılaşmış kalbinde sevgi uyandırmaya çalışarak.
Мне не нужны остатки твоей жизни. Мне нужна моя. Что ж ты не понимаешь?
Ben seninkini değil kendi hayatımı istiyorum.
Нет, нет, нет. Тебе нужно смыть все остатки пищи иначе они будут повсюду.
Bütün artıkları temizle, yoksa bulaşıyor.
Что бы это ни было, похоже имел место конверсионный процесс, превращение какой-то части металла в желеобразные остатки
Her ne ise, bazı metalleri jel şeklinde artığa çeviriyora benziyor.
И он получает остатки моего цыплёнка.
Tavuğumun geri kalanını da o yiyecek.
Обработаем сжатым под высоким давлением воздухом потом водопылесосом удалим остатки жидкости.
Yüksek basınçlı sıkıştırılmış hava ile temizliyoruz ve yarı ıslak vakum temizleme ile kalan sıvıyı da alıyoruz.
Сколько времени нужно, чтобы забрать остатки экипажа с поверхности?
Kalan mürettebatı yüzeyden almamız ne kadar sürer?
Несколько лет назад мы нашли остатки тереллианского грузового корабля, разбившегося на этой планете.
Yıllar önce bu gezegende Terellian taşıyıcısının kalıntılarını bulduk.
А мне достаются только остатки, да?
Ben sadece artıkları topluyorum, öyle mi?
... с заднего сиденья надо стереть все остатки крови и мозгов.
Sonra arka koltuğu temizleyin. Beyin ve kafatası parçalarını toplayın.
И остатки еды!
Ve de yemek kırıntısı!
Их масса и состав показывают, что это могут быть остатки спасательной капсулы федерального образца.
Kütlesi ve yapısı bir Federasyon kapsülü olabileceğini gösteriyor.
А ну прекрати сейчас же, сукин сын! А не то я тебе в глотку затолкаю остатки этого журнала!
Şunu hemen kessen iyi olacak seni solucan, yoksa şu dergiden geri kalanı alacam... ve boğazına tıkacağım.
И здесь же остатки нашего героина
Şu da neredeyse saf eroin.
Я не хочу делить тебя ни с кем и получаю жалкие остатки.
Paylaşmak budur. Bu paylaşmak değil, kalıntılarla yetinmek.
Остатки яда.
Zehirden arta kalanları.
Наверняка остатки хранятся у убийцы.
Kalanının katilde olduğuna bahse girerim.
Так, а здесь у нас остатки виноградной водки от Паоло
İşte Paolo'nun içkisinden geri kalan.
И более чем уместно, что ваше прибытие совпадает с открытием здесь, на Кардассии, места древнего крушения. Места, на котором, по мнению археологов, содержатся остатки одного из баджорских кораблей, чьё путешествие вы только что воссоздали ".
Buraya varmanızla burada, Kardasya'da,... arkeologlarımızca tarihi bir kaza alanı olduğuna inanılan ve sizin yeniden yaptığınız yolculuğun aynısını yapan Bajor gemilerinden birinin kalıntılarının bulunduğu alanın keşfedilmesinin aynı ana denk gelmesinden daha uygun bir şey olamazdı. "
Это могут быть остатки микро-взрывного устройства, прикрепленного к энергопроводу и послужившего причиной разрыва.
Kanalın üzerine yerleştirilmiş ve kopmasına neden olacak şekilde donatılmış mikro patlayıcı bir aygıtın oluşturduğu kalıntı olabilir.
Это похоже на остатки феромонного сенсора.
- Feromonik sensör kalıntılarına benziyor. - Neye?
Мы использовали остатки кимосита, чтобы вернуться в 24-й век.
Kalan tüm kemasiti 24. yüzyıla dönmek için kullandık.
Я говорю, эй, эй если вы думаете что зародыш важнее чем женщина попробуйте сделать так чтобы зародыш отстирывал остатки дерьма с вашего нижнего белья.
Diyorum ki " hey hey eğer bir fetüsün bir kadından daha değerli olduğunu düşünüyorsan bir fetüse donundaki bok lekelerini temizlettirmeye çalış.
Хочешь распугать остатки моих клиентов?
Sen geriye kalan tüm müşterilerimi kaçırmak mı istiyorsun?
Детишки бы спорили, куда вы приземлитесь, а ваши расплющенные остатки продали бы на корм гри-червям.
Yere düşerken küçük çocuklar bahse girerdi ve sıçramış kalıntılarınız gri solucanlara yem olarak satılırdı.
У меня тысяча идей, как осквернить твои остатки.
Kalıntılarını nasıl kirleteceğim hakkında binlerce fikrim var.
Мы съели остатки того, что я прятал неделю назад.
Sakladığım son yiyeceği bir hafta önce yedik.
Можешь взять остатки моего пайка.
Yiyeceğimin geri kalanı senin olsun.
Это остатки сверхновой звезды.
Bir süpernovanın kalıntılarıdır.
Подбери остатки.
- Aletler, ilaçlar.
Он сказал, что остатки арсенала дяди Хой там, где ты раньше жил.
Hoi'nin adamlarına yerini söyledi. Cezası verilecek.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]