English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Rusça → Türkçe / [ П ] / Погуляй

Погуляй Çeviri Türkçe

160 parallel translation
- Погуляйте с ним, как следует.
- Onu güzelce gezdirmeni istiyorum.
Лучше пойдите погуляйте, а то она начнет с вами ссориться и все провалится.
Tommy ile gitmeniz daha iyi yoksa seninle bir kavga başlatır ve herkese illallah dedirtir.
Марв, ты погуляй где-нибудь.
Neden bir iki saatlik yürüyüşe çıkmıyorsun?
- Иди, погуляй!
- Git dolaş.
Ты погуляй пока.
Sen git.
- Погуляй там за нас!
- Bizim için de gez biraz!
Иди погуляй. Дерьмовый писатель, алкаш, проваливай отсюда!
Kimse başarısız bir yazar ama başarılı bir sahoş istemiyor burada!
- Дженис, погуляйте с Мири.
Janice, Miri'yi yürüyüşe çıkar.
Идите погуляйте в парк, у нас чудесный парк.
Bakın, burası ne güzel bir park.
Имоджен, пойди погуляй.
lmogene birak, Git hadi, Ihtiyacim olunca çagiririm,
Пока милая, хорошо погуляйте.
- Güle güle kızım, iyi eğlenceler.
Давай там погуляй между холмов!
Hayal Dünyasında eğlenin.
Иди погуляй немного.
Hadi, gidip biraz hava al.
Погуляй, найди какое-нибудь место.
Dışarı çık, bir şeyler yap.
- Погуляй, но не загуливайся!
Herhalde "solucanı gezdir" haftası.
Слушай, иди погуляй!
Anlamıyor musun?
Погуляй с ней.
Bir gezdir.
Бабушка бы сейчас сказала "Spaziere" - погуляй "Go spazieren" - сходи погуляй.
Büyükannem burada olsaydı, gezmeye git, gezmeye derdi.
Смешай Ливингстону ещё мартини. Погуляй здесь.
Bay Livingston'a bir martini daha verir misin?
Гарольд, иди погуляй?
Harold, etrafta dolaşmanın sakıncası yok, değil mi?
Иди погуляй.
Git dolaş.
Сэм, иди, погуляй.
Sam, git gez biraz.
Погуляй пока.
Etrafa bir bak.
Идите погуляйте.
Burada işin bitti.
Погуляйте немного.
Onu dışarı çıkar.
Погуляйте.
Gazlayın.
Погуляй немножко.
Git makyaj tazele.
- Верно, Дугал. Погуляйте подольше.
- Evet, acele etme.
Одежда вам не игрушка. Идите погуляйте.
Çocuklar, giysilerin içinde oynamayın.
Иди погуляй.
Git şuradan.
Погуляй!
Acele etsen iyi olur.
Погуляй, неправильный прикус.
Uza bakalım, dişlek.
Пойдите погуляйте.
Yürüyüşe çık.
Надень свой лучший костюм и погуляй около обезьяньего домика в субботу вечером.
En güzel kıyafetini giy ve cumartesi akşamı maymunların önünden geç.
Пойти погуляй.
Tatile falan çık, tamam mı.
Погуляй, погуляй, ладно?
- Kurabiye alamaz mıyım? - N'aber?
Погуляй десять минут, подумай.
10 dakikanı kullan. Bunu bir düşün.
Погуляй, что ли. Познакомься с кем-нибудь. Только, ради бога, забудь этого мозгляка!
Bilemiyorum, git, başka insanlarla tanış, ama lütfen o serseriyi unut.
Иди погуляй!
Nereye kayboldun?
Погуляйте с ним.
Çık onunla.
Сходи-ка погуляй по городу.
Neden şehrin tadını çıkarmıyorsun?
Погуляй, сынок.
Haydi bakalım, oğlum.
Нина, иди погуляй на улицу.
Nina, dışarı çık ve oyna...
Не оставляй его здесь. Погуляй с ним, а то намочит ковры...
- Dışarı çıkarsan iyi edersin yoksa halıya işer.
Поди, солдат, погуляй.
Yürüyüş yap, asker.
Погуляй с ней.
Kardeşim seni arıyor. Neden onu biraz gezmeye götürmüyorsun?
Иди, погуляй.
Sen sadece arkana yaslan ve izle.
Иди погуляй.
Gidip oyna.
Теперь иди погуляй с собакой.
Şimdi biraz dolaşabilirsin.
Погуляй здесь.
Görüşürüz.
Иди погуляй на улице, поиграй.
Dışarı çıkıp, oynaman lazım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]