Прилипала Çeviri Türkçe
43 parallel translation
Болтун. Прилипала.
El sıkıcı, sırt sıvazlayıcı.
А у меня сестричка-прилипала.
Benim kız kardeşim, tam bir baş belası.
Прилипала!
Yapışkan!
- Ну, Бульдог - тот ещё прилипала.
- Elbette, kesinlikle öyledir.
В любом случае, соль не прилипала к ним, она сыпалась везде.
Her neyse, tuz üzerlerine yapışmıyor, her yere dökülüyor.
Чёртов прилипала.
Kanlı avcı.
Прилипала, которая путешествует, присосавшись к телу акулы.
Köpekbalığının tenine yapışıp ondan beslenen bir balıktır.
-... прилипала пятого уровня.
- Yakama Beşinci Kademe sülük yapıştı.
Прилипала-девственница, ясно?
5. kademe? Bakire? Sülük?
Грязь к нему не прилипала.
Kimsenin saçmalığını takmıyor.
Я знаю, о чем ты думаешь, но "П" означает "прилипала".
Ne düşündüğünü biliyorum ama C, cıngarcı anlamına geliyor.
Барнеклы, да, подходящая фамилия! ( прилипала, подлиза, человек, не склонный менять своё место работы )
Barnacle'lar, evet, iyi anılan bir aile!
Он прилипала, рыба-присоска, которая прикрепляет себя к брюху большого и богатого города, питается его отбросами, и паразитирует.
O bir Remorra. Emici bir balik.... kendi kendini büyük ve iri baliklarin üzerine yapistiran ve onlarin yemek artiklari ile beslenen. Parazit
- Вы действительно рыба-прилипала?
- Siz de emici bir balik misiniz, Mr. Cruz?
Я могучая белая акула, Лемон, а ты - рыба-прилипала, прицепившаяся ко мне своей головой-присоской.
Ben güçlü büyük beyaz köpekbalığıyım Lemon ve sen de emici vatoz kafanla bana yapışmış olan bir çöp balığısın.
Ну, здравствуй, мистер Прилипала.
Merhaba Bay Mükemmel.
Что за прилипала?
- Askıntı derken?
Рыба вагино-прилипала.
Vajina balığı!
Я как совсем не кровоточащая прилипала.
Hiç huyum değildir.
Да, прилипала.
- Evet, parazit olan.
Я не прилипала.
Oynaşmıyordum.
О, прилипала это прогулка в парке
Yapışkanlık dediğin elinin kiri yahu.
Ремора, или рыба-прилипала, это рыба, которая цепляется к акуле.
Vantuzlu balık olarak da bilinen remora, köpekbalığına bağlanarak yaşar.
И я больше не твоя прилипала, подбирающая объедки.
Remora'n olmaktan, artıklarınla beslenmekten bıktım!
Зак - прилипала Саймона.
Zach, Simon'ın remora'sı.
Наверно каждый из нас чья-то прилипала.
Belki herkes birilerinin remora'sıdır.
Я больше не твоя прилипала!
Remora'n olmaktan bıktım!
Прилипала.
Iyy, sırnaşma.
Её звали Бэтси Рубенстон, еще одна мама-прилипала.
Onun adı Betsy Rubenstone : öteki boğucu anne.
Похоже, с нами "прилипала"
Bir kaynakçımız var.
Он - "прилипала".
O bir kaynakçı.
Так чего ты ведешь себя так, будто я прилипала какая-то?
O hâlde neden ben işgüzar biriymişim gibi davranıyorsun?
- Чёртова прилипала.
- Büyücünün tekisin sen, değil mi?
Он такой прилипала.
Yemin ederim, sapık yaltakçının teki.
Она выглядит как отчаявшаяся прилипала, она тебе не подходит.
Yapışkan, ümitsiz ve senin için yanlış görünüyor.
Ну ты и прилипала.
- Ayakkabıya yapışan sakız gibisin.
- Видишь ли, книга никогда прежде не прилипала к человеку.
Kitap daha önce kendini bir insana hiç bağlamamıştı.
Макс, за дверью сборщик-прилипала из благотворительности.
Max, dışarıda yardım için bağış toplayan iyi niyetli biri var.
Я рыбка-прилипала.
Ben yapışkan biriyim.
Ты как прилипАла, что присосалась к акуле.
Köpekbalığının karnına yapışan bir vantuz balığı gibi.
- Ну, ты и прилипала!
- Nasıl böyle yapışkan olabiliyorsun?
И не прилипала.
- Sinir bozucu da değil hem.
И не прилипала какая-нибудь...
Çok yapış yapış olursa, onu boğar.