English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Rusça → Türkçe / [ П ] / Прогуляться

Прогуляться Çeviri Türkçe

1,324 parallel translation
Да, а "прогуляться" значит "пробежаться".
- Ve yürümek derken koşmaktan bahsediyordum.
Женщина должна иметь возможность прогуляться по парку ночью без волнений из-за какого-нибудь чудика.
Kadınlar akşamları ucube adamlar tarafından rahatsız edilmeden parkta yürüyebilmeli.
По факту, и я надеюсь, что когда-нибудь смогу прогуляться по этому парку без опаски.
Ayrıca, umuyorum birgün ben de bu parkta korkmadan yürüyebileceğim
Ты можешь прогуляться, Оливер!
Artık dolaşmakta serbestsin, Oliver.
Когда мальчишка сможет прогуляться?
Çocuk yolculuğa çıkmak için ne zaman hazır olacak?
- Не хочешь вечером прогуляться?
Bu gece takılmak ister misin?
- Нам надо бы прогуляться кое-куда.
- Benimle gelsen iyi olacak.
Недавно очнулся и решил сходить прогуляться.
Yataktan kalkar kalmaz yürüyüşe çıktı.
Хочешь пойти прогуляться?
- Biraz yürüyüş yapmak ister misin?
Я могу прогуляться до тебя, у меня полно времени.
Ben uğrayabilirim, bir mahsuru yok.
Давай выйдем, что-то хочется прогуляться.
Hadi, canım yürümek istiyor.
Он забрал паспорт, чтобы прогуляться?
Dışarı çıkmak için pasaportunu mu almış?
Ричард собирается прогуляться ненадолго.
Richard bir süre seyehat halinde olacak.
Изабель готова прогуляться?
Isabelle yürüyüşe çıkmak için hazır mı?
А не прогуляться ли нам, мои американо-русские други?
Bir yürüyüşe çıksanız diyorum Amerikalı ve Rus dostlarım.
София, прогуляться не хочешь?
Yürüyüşe çıkalım mı Sofia?
Хочешь прогуляться?
Biraz dışarı çıkmak ister misin?
Я просто решил прогуляться. - Ясно.
Biraz dolaşacağım, o kadar.
В Темзу упал космический корабль, а ты решил прогуляться.
Tabi ya. Thames'e bir uzay gemisi düştü, sen sadece dolaşacak mısın yani?
Нам нужно прогуляться в дамскую комнату.
Sanırım bayanlar tuvaletine uğramamız gerekecek.
Ладно, ты не хотела бы прогуляться по парку?
Tamam, parkta bir yürüyüş ilgini çeker mi?
Вам надо пойти прогуляться.
Çıkıp dolaşmalısın.
Хочешь прогуляться как-нибудь?
Bir ara dışarı çıkmak ister misin?
- Э, я думал прогуляться по парку.
- Parka gideriz diye düşünmüştüm.
Взаимно. Хочешь прогуляться?
Ben de çok sevindim
Подумала спросить, не хочешь ли ты прогуляться.
Yürüyüşe çıkmak istermisin diye bir bakayım dedim.
Не хочешь прогуляться?
O yürüyüşü şimdi yapmak istermisin?
Не хочешь прогуляться?
Biraz yürümek ister misin?
У меня забрали ключи, так что я собирался прогуляться.
Anahtarlarımı almışlardı Bu yüzden yürüyordum
отправил меня прогуляться, что я и сделала.
Bana ileri yürümemi söyledi, ben de söylediğinin aynını yaptım.
Как вы собираетесь просто прогуляться прямо в одно из их гнезд?
Yuvalarına öylece dalmamızı nasıl bekliyorsun?
Я там внизу понемногу начал сходить с ума, поэтому они разрешили мне некоторое время прогуляться.
Orada aklımı kaçırmak üzereydim, biraz yürüyebileceğimi söylediler.
Все, что вы должны сделать, - открыть свою дверь и прогуляться до моего Джампера.
Tek yapman gereken kapını açıp benim Jumper'ıma yürümen.
Вы, ребята, случайно не планируете прогуляться через Блэкуотер Ридж?
Siz çocuklar Black Water Ridge'a gitmeyi planlamıyor muydunuz?
Эй, не хочешь прогуляться, может и перекусить чего?
Hey, biraz yürümek ister misin, belki bir şeyler yemek?
Знаешь, мне бы очень хотелось прогуляться по городу!
Aslına bakarsan, kasabanızı görmeyi çok isterim!
Девица ушла, а Бек пошёл прогуляться с собакой.
Kız gitmiş, Beck de köpeğini gezdirmeye çıkmış.
Не хочешь прогуляться к Фарфелле?
O halde Farfella'yı ziyarete gidelim.
Я бы хотел прогуляться по банку.
Bir banka turu isterim Jack.
Я бы хотела прогуляться с тобой.
Keşke şu anda birlikte yürüyor olabilseydik.
Мне нужно прогуляться.
Biraz hava almalıyım.
Я просто вышел прогуляться, размять ноги.
Sadece gezintiye çıktım, bacaklarım açılsın diye.
- Вышел прогуляться.
- Dışarıda bacaklarını esnetiyor.
Что значит "прогуляться"?
Ne demek bacaklarını esnetiyor?
Это было так пидарастично, Я думал что Сэм попросит маленьких хоббитов прогуляться, чтобы он мог подойти к Фродо и отсосать у него.
O bakışlar çok ibneceydi, ben de Sam'in küçük hobbitlere yürüyüşe çıkmalarını söyleyeceğini ve sonucunda Frodo'nun etrafında serbestçe dolanabileceğini ve sikini yalatabileceğini düşünmüştüm.
А если я просто решила прогуляться по тонкому льду?
Ya buradan yürümeye karar verirsem... Aman ne tehlikeli.
Почему бы нам с тобой не прогуляться, а?
Ufak bir geziye çıkalım mı, ne dersin?
Я собираюсь прогуляться.
Dışarı çıkıyorum.
Думаю, тебе следует прогуляться самому.
- WMD'ler, WMD'ler var. Bence bu macerayı yalnız yaşamalısın.
Предупредите, если вдруг решат прогуляться.
Dışarı çıkarlarsa haber ver.
Вышли прогуляться?
Yürüyüşe mi çıktınız?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]