Разному Çeviri Türkçe
738 parallel translation
... и управлять ими можно по-разному.
... onları idare yolları da çeşitlidir.
По-разному.
İlgisiz göründüler.
Они смотрели на вещи по-разному. Например, испано-американская война.
Tabii Bay Kane ile Bay Leland her zaman aynı görüşte değillerdi.
По-разному.
Hepsinin derecesi var.
Сенатор, нам нечего обсуждать, мы по-разному смотрим на вещи.
Senatör, bunları tartışmayalım. Korkarım, olaylara bakış açılarımız farklı.
Можно сделать по-разному, сэр.
Yapabileceğim epey şey var efendim.
По разному : "Дональд Дак" это или "Жанна де Арк".
"Donald Duck" mı, "Joan of Arc" mı?
Андрэ, что такое судьба, если всё бывает по-разному, если я сказала слово, или сделала один жест вместо... другого, ты же не думаешь, что это, скажем жестокое слово... может исчезнуть и не стать причиной, спровоцировавшей смерть моего сына?
Andrea, bu ne acı bir kader! Keşke her şey daha farklı olsaydı! Keşke daha güzel şeyler deseydim, dilim kopaydı da kalbini kırmayaydım...
По-разному можно терять время, сержант.
Ben birkaç çeşit ziyan bilirim.
Обычно мне удаются такие операции... Но всё может пойти по-разному.
Bu tip ameliyatlar uzmanlık alanım ama terslikler yaşanabilir.
Не знаю... по-разному
- Güne göre değişiyor.
Я понимаю, что по-разному...
- Tabii ki değişiyor.
- По-разному. Иногда с удовольствием. Иногда с яростью.
Bazen mutlu bazen delirtiyormuş gibi.
А Вы? Ну, знаете, я по-разному...
Biraz orda, biraz burda.
Ко мне относились по-разному :
Bana her şekilde davranıldı.
Но раб и свободный человек проигрывают по-разному.
Ama bir köle ile özgür bir insan farklı şeyler kaybederler.
- Как вы тут живете? - По-разному
- Burada ne yapıyorsun?
- Может закончиться по-разному.
Birçok şekilde olabilir.
Мы ведь жили совсем по-разному.
İkimiz de farklı hayatlar sürdük.
- По разному бывает. - Мы подождем.
- Belli olmaz.
Но я по-разному это представляла.
Ama bunu farklı bir şekilde hayal etmiştim.
У всех по-разному.
Çeşitli türleri var.
Дипломаты и бюрократы могут действовать по-разному, но они достигают одинаковых результатов.
Diplomat ve bürokratlar farklı çalışıyor olabilir, ama aynı sonuca ulaşıyorlar.
Можно по-разному жить.
Yaşamak için binlerce yol var.
Неважно, почему человек любит, это у всех по-разному.
Hayır, mesele bu değil. Konu bir insanın neden sevdiği değil.
Приходит по-разному.
Farklı farklı durumlarla karşımıza çıkıyor.
Ну, это по-разному.
Duruma göre.
Данные можно интерпретировать по-разному.
Bu bilgileri elde etmenin çok yolu var.
Люди. Бывало по-разному. Хуже, лучше.
Ahali... iyi zamanlarda vardır, kötü zamanlarda...
Все должны развлекаться. Только мы развлекаемся по-разному.
Onların eğlence anlayışıyla benimki farklı, hepsi bu.
Звезды по-разному располагаются в галактиках.
Galaksilerdeki yıldızların düzenini belirleyen çok etmen var.
И так по-разному.
Bambaşkasınız.
Болезнь протекает по разному.
Bu durum kişiden kişiye değişir.
По-разному.
Duruma bağlı.
Когда два человека любят друг друга, они делают это по-разному.
İki insan birbirini sevince..... eşit sevmiyorlar.
Это всегда одинаково... и всегда по разному.
Her zaman aynıdır ve her zaman farklıdır.
Джулиус, я знаю что для тебя это приятная тема, но мы по разному выглядим, думаем, говорим, одеваемся по разному
JuIius, senin için hassas bir konu olduğunu biliyorum... biz aynı değiliz aynı şekilde davranmıyoruz.. - Aynı şekilde konuşmuyor aynı şekilde giyinmiyoruz
Мы по-разному называем этих людей :
Bu insanlara bir sürü isim taktık.
Для нас время течёт по-разному, верно?
Ama vakte aynı gözle bakmıyoruz, değil mi?
Вот почему мы смотрим ТВ по разному.
Bu yüzden TV'yi farklı şekilde izliyoruz.
По-разному может быть.
Belli olmaz.
Нормальную жизнь можно понимать очень по-разному.
Normallik bir çok anlama gelebilir.
Мы все думаем по-разному.
Biz öyle düşünmüyoruz.
Можно прожить жизнь по-разному.
Doğru zamana kendisi karar versin tamam mı?
- По-разному. - От чего это зависит?
- Duruma göre değişir.
Но у всех по-разному.
Ama herkes aynı değildir.
Садятся тоже по-разному.
Teslim olmanın yolları var.
- По-разному.
- Pek hevesli değil. Neden?
Так, по-разному.
Her zamanki gibi.
Мы знаем, что разные планеты развиваются по-разному.
Farklı oranlarda gelişme gördük.
Но ты можешь по-разному реализовать свою страсть.
Tutkumuzu böyle onun özü olarak kullanırız.