English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Rusça → Türkçe / [ Ф ] / Фанат

Фанат Çeviri Türkçe

1,307 parallel translation
Я фанат A.N.JELLов.
A.N.JELL'in hayranıyım.
На самом деле я ваш фанат.
Aslında... Sizin hayranınızım.
Мой фанат?
Hayranım mı?
хённим тоже ваш фанат.
Çok ünlü olduğunuz için, Ağabeyim de hayranınız galiba.
Умна, язвительна, настоящий фанат!
O zeki ve yalancı değil, ah - ve bir ölümüne hayran.
Сын Глории и прожжёный фанат группы Rush.
Gloria'nın oğlu. Büyük Rush hayranı.
На самом деле я ваш фанат. Да?
Biraz hayranın sayılırım aslında.
Я ваш преданный фанат.
Ben... Ben ezeli bir hayranınım.
Не могу ничего поделать, теперь я - фанат Motorhead. "
Yapacak bir şey yok. Ben Motörhead hayranıyım. " dedim.
Потому что я большой фанат храмов и, типа, истории...
Çünkü tapınakların büyük bir hayranıyım... ve tarih gibi...
А ты большой фанат освобожненных условно.
Şartlı tahliyeli elemanlarını severmişsin.
Он фанат Манчестер Сити.
Manchester City taraftarı.
Я большой фанат, правда
Hayranınızım, gerçekten.
Я ваш фанат.
Çalışmalarının hayranıyım.
Я огромный фанат кофе.
Büyük kahve hayranıyımdır.
Я тоже большой фанат сыра и соленых огурцов.
Ben de peynir ve turşuyu çok severim.
И ещё этот их босс - самый ярый фанат футбола.
Patronları futbolla kafayı bozmuş.
Знаете, я ведь ваш преданный фанат.
- Ben büyük bir hayranınızım.
И ты знал это, потому что ты ее преданный фанат.
Ve sen de bunu biliyordun, çünkü onun en büyük hayranıydı.
- А что, ты большой фанат этого шоу?
Ne yani, o diziyi çok mu seviyorsun?
Я не фанат благотворительности.
Bağışlarla pek aram yok.
Я большой фанат. - Спасибо.
- Teşekkürler.
Потому что вы дважды не смогли забить данк, и потом фанат кинул в вас напиток.
Çünkü senin üzerinden üç defa smaç bastılar ve ardından bir taraftar sana soda attı.
Фанат или маньяк
- Hayran veya sapık.
И скорее, фанат не Доджеров, а их членов.
Daha çok sosisli sandviçe hayran gibiydi.
Когда FOX попросили меня сделать специальный выпуск к 20-летию Симпсонов, как и всякий настоящий фанат Симпсонов, я сразу же сказал "Да"
Fox, bana özel bir program için davet yolladı. Simpsonların 20. yıldönümü için. Simpsonlar hakkında bir belgesel dediler.
Наверное это самый больной, сумашедший, большой, лучший, самый преданный фанат.
İşte, karşınızda en deli, çılgın bir Simpsonlar hayranı.
Вы думаете, что вы фанат?
Siz de hayran mısınz?
Это фанат.
İşte fan böyle olur. İşte fan budur.
Я знаю, что Вы фанат Чака Йегера.
Chuck Yeager'ın hayranı olduğunu biliyorum.
Ты фанат гонок? Все, что несется на скорости 200 миль в час приходится уважать.
- Saatte 400 kilometre hız yapan her şeye, saygı duyman gerekir.
- Я преданный фанат.
- Uzun zamanlı fanıyım sadece. - Tamam.
Чак заядлый фанат комиксов DC.
Chuck tam bir DC Comic manyağıdır.
А теперь давайте перейдем к той части, где вы заверите меня, что вы не какой-то сумасшедший фанат.
Artık beni, takipçi bir sapık olmadığınıza ikna edeceğiniz kısma geçelim.
Шелдон - ваш большой фанат, он думал, встретиться с Вами в тот день в магазине комиксов, но он, типа, оказался в тюрьме.
Her neyse Sheldon büyük bir hayranınız olarak burada, ve sizinle önceki gün çizgi roman dükkanında tanışması gerekiyordu ama sonu nezarette bitti.
Он грёбаный фанат Бристол Роверс ( * английский футбольный клуб * )
Bristol Rovers taraftarıymış.
О, я забыл тебе сказать - он большой фанат самого себя.
Söylemeyi unutmuştum sana bak kendinin çok büyük hayranıdır.
Может, он фанат.
Belki de hayranı falandır.
Сэм, я не фанат демонов, и, да, это всё полный бред, но я не знаю.
Sam, şeytanları hiç sevmem ve evet, bu tamamen delilik gibi ama bilemiyorum.
"Привет, Иисус! Боб Флемштайн, большой фанат."
"Selam, Isa ben Bob Flemstine, buyuk hayranin."
Да, конечно, я ваш фанат.
Büyük hayranıyım.
- Я, конечно, не фанат этой игры, но это лучше, чем пукать в руку.
O oyunun hayranı değilim ama "elle osurmaktan" çok daha iyidir.
Значит, я их большой фанат.
Öyle görünüyor ki, ben tam bir bebek hayranıyım.
Я тоже фанат p-funkа.
Ben de p-funk hayranıyım.
Знаешь, ты должно быть не самый большой фанат p-funk'a потому что ты хочешь услышать это.
P-funk'ın büyük hayranı olamazsın çünkü bunu duymak istemiyorsun.
После того, как я услышать запись Hot Five "You Made Me Love You" я есть фанат джаза.
Hot Five'ın You Made Me Love You albümünü dinlediğim anda caz hayranı olmuştum.
Потому что я не фанат пиццы.
Çünkü pek pizza seven biri değilim.
Да этот парень твой фанат
- Bu adam senin hayranın.
Это фанат.
Anlaşmaların türlerine baktım...
Моби, я бы хотел узнать, почему ты большой фанат Симпсонов?
Onlar oldukça komik.
Не знал, что ты фанат гонок.
Bu adam bir efsane.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]