English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ A ] / Adamlar

Adamlar Çeviri İngilizce

65,450 parallel translation
Çek şu adamları.
Get those guys... God damn it!
Bu adamları bilirsiniz dostum.
You know how these hajis are, man.
Kısacası bu adamlar daha önce görmediğimiz şekilde koordineli ve iyi eğitilmiş görünüyorlar.
Bottom line... these guys appear to be well-trained, with a degree of coordination we haven't seen before.
Adamları iyi eğitmişsiniz kardeşim.
You've trained the men well, brother.
Ama adamlarımın onunla hiçbir ilgisi yoktu.
But my guys had nothing to do with it.
Adamlar, ah, çocuklar Kill House'da.
Man, uh, guys are in the Kill House.
Senin gibi adamlar kendinizi çok zeki sanıyorsunuz ve kimseye dürüst olmanız gerekmediğini düşünüyorsunuz.
You know, guys like you... you think you're so damn smart, and you think you don't have to play straight with anybody.
Böyle adamlar işler sarpa sardığında her zaman başkasına suç atar.
Guys like that, when crunch time comes, it's always someone else's fault.
Evet, sıkıntıdan öldürmüştün adamları.
Yeah, you bored the hell out of'em, right?
Ama buradaki canavarlar, Ramal ve adamları beni 20 dakika bile yaşatmaz.
But the monsters in there, ramal and his men, won't let me live 20 minutes.
Bunu, onlara silah sağlarken, iyi adamları öldürürken düşünecektin. O suçlamalar bir yanlış anlaşılmaydı.
You should have thought about that when you supplied guns to them, assassinated good men.
Abu Ramal ve adamları, beni öldürecek.
Abu ramal and his men, they'll kill me.
Ramal'ın adamları, Şeriat'ı uygulayacak.
Ramal's men are gonna institute Sharia law.
Bu adamların bazıları İngilizce biliyor.
- I suggest you watch your mouth. Some of these guys speak English.
O birlikte çalıştığın adamlar kim?
Who are these men you work with?
Unutma bunu. O adamlar kim?
Remember that.
Adamlar geliyor.
This is happening.
Kendini kurtarmak için her şeyi yapacak adamlar.
Men who will do anything to save themselves.
O adamların elinde binlerce insanın kanı var.
Those men, they have the blood of thousands, thousands on their hands.
Ve adamların geliyorsa olsa iyi olur.
And your men better be coming.
Ramal, bu adam bizi takip ederse, adamlarına söyle vursun.
Michael : Ramal, this man follows us, tell your men to shoot him.
Şimdi olsa seçeceğim adamların tam tersiydi.
Well, he's the opposite of anyone I'd choose now.
- Çaresiz adamlarız.
We are desperate, desperate men.
Sizinle aynı şeyi. Onu öldüren adamları yok etmeyi.
The same thing you do, to eliminate the men who killed him.
Askerlerimizle birlikte Cezayir sularına doğru gidiyor gemi ama adamlarımız işi bitirmek için gemide kalırsa, diplomatik sorun çıkar.
It's headed for Algerian waters with our soldiers on boards, but it'll cause a diplomatic incident if they stay to finish the job.
Adamlarını yakalayın, arkaya götürün ve kafalarına sıkın.
Grab his guys, bring'em to the back and shoot'em.
Adamlarına söyle bıraksınlar silahları. O zaman bu kavgayı ikimiz ederiz?
Why don't you tell your guys to drop the guns, and you and I can have it out?
Bu adamları da arkaya götürün.
Bring these guys to the back.
- Adamların hareket ederse arar.
They make a move, he makes a call. Yeah?
Luca'nın adamlarından biri.
It's one of Luca's guys.
Gecenin yarısı üstüme gelen garip adamları hoş karşılamam da ben.
I don't exactly cotton to strange men coming up to me in the middle of the night, you know?
Adamlarını geri çek.
Tell your men to take it easy.
Deri koltuklarında oturup dünyayı yöneten beyaz yaşlı adamlar, olabilir.
Old white men... probably, sitting in leather chairs, ruling the world.
Ofis inşaatında geri kaldık çünkü adamlar şantiyede telefonla oynuyor.
Well, we're behind on the office building job,'cause some of the guys have been texting on site.
Adamlar kaybetmeyi kabullendi amına koyayım. Ondan gidip kendi kafasına sıkmıyor.
They've actually accepted being fucking losers, that's why he doesn't shoot himself in the fucking head.
Ama ona çalışan adamlar böyle şeyler yapmaz.
But folks that are connected, they don't do this kind of shit.
Adamlarını çağır.
Call off your men.
Valentine'ın adamları içeri girdi.
Valentine's men infiltrated.
Her şeyini açık eden adamları hiçbir kız sevmez.
No girl wants a guy with his cards already on the table.
Sevgililer, adamlarına brifing verdiğini duydum.
I heard Valentine briefing his men.
Bu adamlar yetenekleriniz için kullanıyor.
These men are using you for your abilities.
Sadece duvardaki adamların patlama içerdiğini dilerim.
I just pray the Adamas in the walls contained the blast.
Kendi adamlarını kurtarmaya çalışıyordun.
You were only trying to save your people.
Bak George, filmler benim umurumda değil ama bu tip adamların umurunda.
Look, George, I don't care about movies, but guys like them? They do.
Sonus'un adamları Tina'yı yakalayıp iki hafta boyunca işkence etmişler. Yani polislikten istifa etmeseydi bile psikolojik travma yüzünden meslekten süresiz uzaklaştırılırdı.
Sonus'men captured her and tortured her for two weeks, so even if she didn't drop out of the police, she would have been put on indefinite leave because of psychological trauma.
Sonus, Church'un adamlarıyla bağlantılıysa düşündüğümüzden daha tehlikeli demektir.
If Sonus is connected to Church's men, that makes him more dangerous than we thought.
Bu adamlar pek dost canlısı olarak bilinmezler.
These guys aren't exactly known to be friendly.
Aynen öyle. Ama Sonus'u ve adamlarını indirebileceğini düşünüyorsan yanılıyorsun.
Absolutely right, but if you think that you can take on Sonus and his men, then you are wrong.
Adamlarım, şu hain Knyazev'le olan konuşmana kulak misafiri olmuşlar.
My men overheard your conversation with that traitor Knyazev.
Tehlikeli adamlar kol geziyor.
God knows what kind of dangerous people wandering around.
Ebu Ramal'ı öldüren adamlar San'a dan ayrılıyor.
The men who killed Abu Ramal,

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]