Adil mi Çeviri İngilizce
781 parallel translation
Bu fiyat adil mi yoksa karşı teklif yapayım mı?
Is that fair, or do you want me to make a counter offer?
Baba, bizi bu kadar uzun süre ayrı tutman sence adil mi?
Father, do you think it fair to keep us apart for so long?
Adil mi ki?
Is it fairity?
Bu yeterince adil mi?
Is that fair enough for you?
- Adil mi Taipe?
- A fair hearing, Taipe?
Sorarım size, tüm o askerlerin hayallerini kırması Bayan Winthrop'un, adil mi?
Now, I ask you, disappointing all those poor soldiers is that fair of Miss Winthrop?
- Adil mi?
- Fair?
Sence bu adil mi?
Do you think that's fair?
Bu adil mi?
Is that fair?
- Apache'ler adil mi davranıyor?
Apaches playing fair?
Buna adil mi diyorsunuz?
You call this fair?
Genç bayan, sizce bu adil mi?
Young lady, does that seem fair and equitable?
Birden ciddileşmek sizce bize adil mi?
You think it's fair to us to all of a sudden go legitimate?
Küçük kağıt dağıtmak adil mi?
Low card fair?
Adil mi?
Just?
Yeterince adil mi?
Fair enough?
Adil mi Wade?
That fair, Wade?
Adil mi?
Fair?
Sizce bu adil mi?
Is that fair?
Şey, ona adil mi diyorsun?
Well, call that fair?
Bu değişim adil mi?
Is that a fair rate of exchange?
Seni bedavaya bu evde barındırmam, adil mi?
Is it fair that I should house you for nothing?
Kirayı ödememen, adil mi?
Is it fair that you don't pay the rent?
- Sence, bu adil mi? - Hayır, efendim.
- Now I ask you, is that fair?
Peki adil mi?
Is it fair?
- Adil mi?
Fair?
Bu adil mi sence? Ne yapacağım bilmiyorum.
I know it's not fair, but what am I to do?
Cezalandırılmamızı istemiyormuş. Şikayet etmeseydiniz cezalandırılmayacaktık. Bize yapılanlar adil mi?
I told you the gentleman... if it wasn't for them shirts and...
Adil mi bu?
Is that fair?
Al, hadi al. Bu adil değil mi?
Hmm?
Gayet adil, değil mi?
That's fair, ain't it?
Nasıl, adil bir teklif mi?
Now, is that a square proposition or isn't it?
Sen yüzersen ben de yüzerim. Sence bu adil bir şey mi?
If you take a swim, I'd have to take a swim. is that fair?
Çok adil bir dava yürütüldü, değil mi?
He got a fair trial, didn't he?
Hayat sana hiç de adil davranmadı, değil mi James?
Didn't get much of a chance, did you, James?
Sorun nedir Shorty? Onu adil yenmediğimi mi düşünüyorsun?
- What's the matter, Shorty?
Herkese adil şans vermelisin değil mi?
You gotta give everybody a fair chance, don't you?
- Gayet adil bir program değil mi?
- Pretty fair schedule, huh?
Adil olan bu, öyle değil mi?
Mm, that's only justice, ain't it?
Bay La Guardia, New York'ta Albay Mitchell'ın adil... bir heyet tarafından yargılanmadığı söylediniz değil mi?
Mr. La Guardia, is it true you made a speech in New York... in which you said Col. Mitchell is not being tried by a jury of his peers?
- Adil değil mi?
- Not fair?
Sence adil bir teklif mi?
You think that's a fair offer?
Adil, değil mi?
It's fair, yes?
Bu adil olur, değil mi?
That would be fair, wouldn't it?
Yeterince adil değil mi?
Ain't that fair and square?
Adil değil mi?
Isn't that fair?
Hiç adil değil, değil mi?
It ain't right, is it?
Adil değil mi?
Hardly fair?
Bu, o bebek için adil bir şey mi?
Is it fair to the baby?
Kaptan'dan adil ve düzgün muamele mi, ha?
Nothing but fair and proper treatment from the Captain, eh?
- Adil mi?
- Is that fair?