Albertine Çeviri İngilizce
59 parallel translation
Günaydın, Albertine.
Good morning, Albertine.
Albertine'e güneş çarptı.
Albertine has the sunstroke.
- Albertine'e güneş çarpmış.
- Albertine has the sunstroke.
Albertine!
Albertine!
- Günaydın, Albertine.
- Good morning, Albertine.
Sen Albertine'sin.
You are Albertine.
Albertine'e haberleri verdim.
I've told Albertine the news.
- Bu Albertine, öyle değil mi? - Evet.
- That is Albertine, isn't it?
İçeri gel, Albertine.
Come in, Albertine.
- Git şimdi Albertine.
- Go away, Albertine.
- Albertine değil.
- It isn't Albertine...
Bu yaşta bir yavşak toriği nasıl işletiyor, görüyor musun?
See, Albertine, how kids reason at her age!
Öyle değil mi Albertine, gazetede böyle demiyorlar mı? Doğru.
Doesn't it say so in the papers?
Değil mi Albertine?
Isn't that right, Albertine?
Çünkü havada üç yüz metre yukarıda asılı duran yeğenim ya da evde kalmış olan tatlı eşim Albertine konusunda şu anda ve burada yalnız şunu biliyorum :
Of the cabbie and my niece, 1000 feet up, of my sweet missus, Albertine, back at our pad,
Koş Albertine'i çağır. - Yapamam.
- I can't, I'm alone.
Madam Albertine giyinmem gerekiyor. Ne giysem dersiniz?
I simply must get dressed
Hâlâ büyülemiyor muyum sizi, Madam Albertine?
You don't dig my fatal charm?
Schwester Albertine.
Schwester Albertine.
İyi geceler, rahibe Albertine.
Good night, Sister Albertine.
Benim adım Albertine.
My name's Albertine.
Albertine burada olsaydı ona tekrar bulaştırabilirdin.
If Albertine was here you would infect her again.
İşte o Albertine Hubert, Ottawa Kutsal Yürekler Okulu son sınıf öğrencisi.
That was Albertine Hubert... a final-year student from Sacred Hearts School of Ottawa,
- Bu Albertine'di Albertine?
- It was Albertine. - Albertine?
Albertine?
Albertine?
Bunu Albertine'e ver!
Give this to Albertine!
Albertine.
Albertine.
Albertine'e röntgeni verdin.
You gave Albertine the X-Ray.
Ve elbette ki Albertine'in iskeleti.
And, of course, Albertine's skeleton.
Demek ki hava bombardımanın fotoğrafları bu Albertine'e gidiyor ha?
So the photographs of air bomb drops go to this Albertine, yeah?
Albertine sence atlardan hoşlanır mı?
You think Albertine would like a horse?
Albertine'i kaybetmek istemiyorum.
I don't want to lose Albertine.
Albertine, Chantelle'e merhaba de.
Albertine, say hi to Chantelle.
Albertine benim büyük kızım.
Albertine's my first girl.
Evet, Albertine'nin annesinden, yani ilk karımdan ;
Yeah, by Albertine's mama, which was my first wife.
Albertine ve bir oğlan, Henri.
I had her and a boy, Henri.
Albertine, annenle baban ayrıldığında, Şeker yanında değilken ona kızmış mıydın?
Albertine, when your parents broke up and Sugar wasn't around... were you mad at him?
Harika! Albertine.
Albertine, you've kept a secret from us.
Albertine, beni arayabilirdin değil mi?
Albertine, you could have told me, right? - You could have called me.
Öyleyse onu gönderirim.
Albertine. Albertine's the one I want.
İstediğim Albertine.
Why can't I have Albertine?
Neden Albertine'i alamıyorum?
Albertine is pregnant.
Albertine hamile.
The agency said she was pregnant.
Kimin? Albertine'in bebeğinin.
You know, Albertine's baby.
Albertine Rabelais!
Albertine Rabelais!
Meşhur Albertina hakkında tüm bildikleriniz bu kadar mı?
Is that all you have to say about the well-known Albertine?
Albertine Sarazin ve Camus'nün tüm kitaplarını okudum.
I read all Albertine Sarazin and Camus.
Mado?
Run tell Albertine...
Ama düşündüm de Albertine'in yorulmasına gerek yok.
Tell Albertine to hurry with the dress
Hiçbir zaman inandıramazsın beni buna Albertine!
- You mean "clothed"
Albertine.
Oh, my Lord, Albertine!