Amigo Çeviri İngilizce
2,666 parallel translation
Aptalca gelecek ama amigo kızlığın bir parçası olmaktan nefret ettim.
- It sounds stupid, but I kind of hated The cheerleading part of cheerleading.
Aptalca gelecek ama amigo kızlığın bir parçası olmaktan nefret ettim.
- Sounds stupid, but I kind of Hated the cheerleading part of cheerleading.
Bir amigo kızdın.
You were a cheerleader.
Sen kendi yolunda devam edeceksin Peter Petrelli seni durduracak ve amigo kızı kurtaracak, olması gerektiği gibi.
You will go on your path, Peter Petrelli will stop you... and save the cheerleader, just like he is supposed to.
"Amigo kızı kurtar. Dünyayı kurtar!"
" Save the cheerleader.
Aslında amigo kızın durumu iyi olacak.
Actually the cheerleader's going to be fine.
Çok özel bir amigo kızla buluşmaya gidiyorum.
I'm on my way to meet a very special cheerleader.
İyi misin, amigo?
You all right, amigo?
Amigo kızlığı bırakmak istediğimde annemin söylediklerini söyleyeyim.
I'm gonna tell you what my mother told me when I wanted to quit cheerleading.
Gel buraya adamım.
Get in here, mi amigo.
El yapımı bir Amigo-Kit tekneye benziyor, fakat saldırıya uğrayacağımızdan korkmamıza gerek olduğunu sanmıyorum. Eğer intihar etmekte erken davranmadılarsa.
Looks like a hand-built amigo kit, but I don't think we have to worry about it being an attack unless they suicided a little early.
Acele etme, dost.
Take your time, amigo.
Umarım yakındır dost.
Hopefully soon, amigo.
Güreş takımının amigo kızı olmaya çalışıyorum. Normal amigo kız takımına girmekten çok daha kolay. Güreşçilerin spor salonu her daim sımsıcak ve tezahürat ettirecek çok fazla insan da yok.
So I'm trying out for wrestlettes, which is wrestling cheerleaders, which is actually easier to get into than regular cheerleaders because it's all hot in the gym where wrestling is, and there's not really a crowd to cheer to.
Bir amigo.
A compadre.
Yani, yedekteyim, amigo *.
Well, I aced it, amigo.
Gruptan ayrılma, amigo!
No solo runs, amigo!
Hey, Amigo?
Hey, Amigo?
Yavaş ol, Amigo.
Carry on, Amigo.
- Ne dersin, Amigo?
What do you say, Amigo
Buralarda kimse sörf tahtası çalmaz, Amigo!
No one takes surfboards around here, Amigo!
Ben gösteriyi kaçırmak istemiyorum, amigo.
I don't want to miss the show, amigo.
Acele etme dostum.
Not so fast amigo.
Annem de amigo kaptanıydı. Bu spordan sayılmaz ama çaktırma.
- Well, Mom was a cheerleader which doesn't exactly count, but don't tell her I said that.
- O da amigo kaptanıymış.
She was a cheerleader.
Çok esnek olduğumdan amigo kızlar takımından atıldım.
I was kicked off the cheerleading squad for being too flexible.
Amigo takımımız geçen yıl eyalet çapında finallerde birinci oldu.
Our cheerleading squad did Win Best Routine in the state final last year.
Amigo, burası çok tehlikeli bir mahalle.
This is a very dangerous place.
Amigo, ben yalancı gibi mi görünüyorum?
Amigo, do I look like a liar?
Amigo kızlardan çok daha iyi.
That's a hell of a lot better than some cheerleaders, let me tell you.
Dostum ben...
- Amigo mìo - [groans]
- Orası beni ilgilendirmiyori, amigo.
- How's that my problem, amigo?
Amigo kızları da saymak lazım ama evet.
I mean, you gotta count cheerleaders, but yeah.
Selam dostum!
Ahoy, amigo!
En dramatik tip asıl sensin amigo.
You're the biggest drama queen, amigo.
Ama büyük bilinmeze giderken, önden ben gideceğim amigo.
But into the great unknown mystery, I will go first, amigo.
İşte şimdi konuşmaya başladın amigo.
Now you're talking, amigo.
Bir kez daha soracağım, amigo.
I'm going to ask you again, amigo.
Hayatın batmışken yanında olan en iyi dostunu, amigo kızını mı istiyorsun?
Huh? You want your best friend, your cheerleader, that was there for you when the chips were down?
Belki söylemiyorsundur ahbap.
Maybe you don't, amigo.
Amigo kızların kaptanıydı.
Cheerleading captain.
Ridgefield'da amigo kızların kaptanı mıydın?
You were cheerleading captain at Ridgefield?
Ridgefield'da amigo kızların kaptanıydım!
I was cheerleading captain at Ridgefield!
- Amigo kızlardan birinin ilçedeki her okulda bir sevgilisi olduğunu birini söğüşledikten sonra ötekine geçtiğini duymuştum.
- I heard that one of the cheerleaders had a different boyfriend in each school in the district, and that when she'd bleed one dry, she'd just move on to the next one.
Joanna, sen amigo kızlar takımındaydın.
Hey, Joanna, you were on the cheerleading squad.
Bu dedikoduyu Judy Karbash uydurdu çünkü bahsettiğin amigo kızı kıskanıyordu.
I mean, that's just a rumor I heard that Judy Karbash made up because she was jealous of said cheerleader.
Amigo kızları hatırlıyor musun?
Do you remember cheerleading?
Zaten baş amigo kızdın.
You were already head cheerleader.
Hiç sanmıyorum, dostum.
I don't think so, amigo.
"Kendine dikkat et amigo" demenin Fransızcası
That's French for "Watch your back, amigo."
Şimdiki planın ne amigo?
So, what's the plan, amigo?