Augustus Çeviri İngilizce
488 parallel translation
Augustus Nelson.
Augustus Nelson.
Bay Augustus Esmond adına.
In the name of Mr. Augustus Esmond.
İşte Sezar ve Augustus'un soyundan gelen azgın Romalılar.
Here are the naughty Romans, descendants of Caesar and Augustus.
Bayan Cross. Bahriye'de babanız var mı : Lucas Augustus Cross?
Miss Cross, you have a father in the Navy, Lucas Augustus Cross?
Sezar'ın krallığının yedinci yılında imparatorluk emriyle Yahudiyeliler sayılmak ve vergi vermek üzere doğdukları yere döneceklerdi.
In the seventh year of the reign of Augustus Caesar an imperial decree ordered every Judean each to return to his place of birth to be counted and taxed.
Octavian Gaius Julius Caesar Augustus imzasını taşıyor Mısır halkı teslim olursa barış sözü veriyor olmazsa, yok etmeyi.
Signed by Octavian Gaius Julius Caesar Augustus promising the Egyptian people peace if they surrender to him and destruction if they do not.
Commodus Ogastus Pius Felix, tüm dünyayı barıştıran, mağlup edilemez!
Commodus Augustus Pius Felix, Pacifier of the whole earth, Invincible.
Augustus Caesar'ın adına sizi selamlarım.
Greetings in the name of Augustus Caesar.
Plato, Augustus, Alexander George Washington bile nadiren de olsa ilaç niyetine içki kullanırdı.
Plato, Augustus, Alexander... even George Washington took occasional spirits in medicinal amounts.
2.000 yıllık bir hanedanın imparatorları tarafından yönetiliyor ve kendi Julius'u ve Augustus Sezar'ı var. Hayır.
A world ruled by emperors who can trace their line back 2,000 years to their own Julius and Augustus Caesars.
Çocuğun adı, Augustus Gloop!
The boys name, Augustus Gloop!
Sonraya da biraz yer bırak, Augustus.
Save some room for later, Augustus liebling.
Augustus Gloop.
Augustus Gloop.
Augustus, sevgili oğlum!
Augustus, my dear boy!
Aklını kaybetme, Augustus.
Don't lose your head.
- Büyükbaba, Augustus'a bak.
- Grandpa, look at Augustus.
Augustus, tatlım, sonraya da biraz yer bırak.
Augustus, sweetheart, save some room for later.
Augustus lütfen yapma!
Don't do that!
Augustus!
Augustus!
Haydi Augustus yakala şunu!
Grab this!
- Augustus, geri gel!
- Augustus, come back!
- Oh evet, Augustus denen çocuğu da dikkatli ağırladın, değil mi?
- You took good care of that August kid.
Bay Wonka, diğer çocuklara ne olacak? Augustus, Veruca?
What will happen to the others?
Augustus Zafer Anıtının ağırlığını da ekle.
Plus the Arch of Augustus!
Colchester'da, Tanrı Augustus'a ithaf edilecek olan tapınak sizin adınıza ithaf edilmiş.
The temple that was to be dedicated to the God Augustus in Colchester has bean dedicated instead to you.
İngilizler için Augustus bir şey ifade etmiyor ama tanrı olarak size ibadet etmek onları daha mutlu edecek.
Augustus means nothing to the Britons, but they're more than happy to worship you as a god.
Augustus Caesar'ın.
of Augustus Caesar.
Augustus'un ordularının komutanı ve eski dostu...
Old friend and commander of the armies of Augustus -
Augustus, Roma'nın İmparatoru ve en gözde adamı.
Emperor of Rome and most remarkable man.
Dünyayı Augustus yönetiyordu, Augustus'u ise Livia.
If Augustus ruled the world, Livia ruled Augustus.
Octavia, Augustus'un kız kardeşi Marcellus'un annesi.
OctavIa - Augustus'sister... mother of Marcellus.
Marcellus'un yanındaki, karısı Julia, Augustus'un tek kızı.
And next to him, Julia, his wife - Augustus'only daughter.
Apaçık biçimde, Augustus Marcellus'u Agrippa'ya yeğliyordu.
Augustus was now clearly preferring Marcellus over A grippa.
Yirmi yıl önce ülkeyi Augustus, Mark Antony ile birlikte yönetiyordu ama bunun böyle gitmeyeceğini anlamıştım, ikisinden birinin kral olacağını görebiliyordum.
Twenty years ago, Augustus ruled with Mark Antony, but I could see that wouldn't last - I could see one man would be king.
O yüzden babandan boşandım, Augustus'la evlenip bekledim.
So I divorced your father and married Augustus and waited.
Sen benim oğlumsun, ben de Augustus'un karısı, işte bulunduğun yer.
You are my son and I am Augustus'wife - that's where you are.
Geçen yaz hastayken Augustus'a ben baktım, hazırladığım her şeyi yemişti.
I nursed Augustus last summer and he ate everything I prepared for him.
Augustus neredeyse ölüyordu.
Augustus was nearly carried off.
Augustus'u iyileştirdiğini düşünüyor, ama onu asıl iyileştiren bendim.
He thinks he cured Augustus, but it was my nursing that did it.
Augustus şu an Yunanistan'da, bölgeyi dolaşıyor, Marcellus ise...
Augustus is still in Greece touring the provinces and Marcellus...
- Augustus'un haberi oldu mu?
- Has Augustus been told?
Yalnızca Marcellus yok, Agrippa da var, Augustus ikisini de bana tercih ediyor.
There's Marcellus and Agrippa, and Augustus prefers them both to me.
Augustus'a haber yollamalıyız hemen.
We must send to Augustus.
Augustus'a ne yaptıysam aynısını ona da yaptım, ama işe yaramadı.
Everything I did for Augustus I did for him, but it made no difference.
Zavallı Augustus.
Poor Augustus.
"Sevgili Augustus..."
" My dear Augustus...
Augustus ne düşünürse düşünsün, bu kargaşayı o dindirmeli ve ne pahasına olursa olsun Agrippa'yı geri getirmeli.
Whatever Augustus thinks, he must patch up this quarrel and get Agrippa back at any price.
- Kim, Augustus mu?
- Who, Augustus?
Augustus evlilik konusunda ısrarcı olmamalıydı.
Augustus should never have insisted on the marriage.
Tiberius'a olan duygularımı biliyordu, bizi evlendirmek istedi ama Agrippa'nın hedefi de aynıydı, Augustus oğlundan çok Agrippa'ya ihtiyaç duyuyordu, o yüzden Livia beklemek zorunda kaldı.
She knew how I felt about Tiberius and she wanted us to marry, but Agrippa had the same idea, and Augustus needed him more than he needed her son, so she had to wait.
Augustus ısrar etti.
Augustus insisted on it.