Aşağı mı Çeviri İngilizce
12,928 parallel translation
- Doğru ya. Aşağıda laboratuvardayım.
- Oh, yes, I'm downstairs in the lab.
Aşağıdaki laboratuvarımda kimyasallarım var.
I have chemicals... downstairs in my laboratory.
Şimdi nazik bir şekilde masaja başlama vakti. Önce yuvarlak çizip aşağı iniyoruz, hazır mısın?
Now it's time to start the gentle massaging, round and down.
Aşağıya indiğimde ciddi bir şey düşünmek zorundayım.
I'm going to have to think of something serious when I go down.
Çalışma kutumu aşağıda bırakmıştım. İstediğin zaman alabilirsin.
I've left my workbox downstairs but you're welcome to take them.
Sonunda uçmaya hazırım ama o beni aşağı çeken kocaman bir ağırlık sanki.
I'm finally ready to fly, and he's like a giant weight tying me down.
Kocasına kanıtı yeniden vermek üzereydi. Yıllardır aşağıya indirmeye çalıştığımız biri.
She was about to give evidence against her husband, someone we'd been trying to take down for years.
Tamam be. Salonunda beni aşağılamak mı istiyorsun?
Fine, fine, you want to get trampled in your living room?
Aşağılık, aptalın teki olduğumu.
That I'm despicable, I'm dumb.
Binayı baştan aşağı araştıralım.
Let's go though the property, top to bottom.
Stromboli'ye doğru yola çıktığımızda... Aşağı doğru inişe geçiyorduk.
When we were on our way to Stromboli — We were driving down.
"Ama bir gün aşağı geleceksin" dedi, "O zaman bir ağla orada olacağım."
So he said, "But one day you will come down, and I'll be there with a net."
Çocuklarımın aşağılanmasına izin vermem.
Well, I won't have my children humiliated.
Üst kısım aşağıya gelecek!
Senior side down!
Birileriyle yatarak yukarılara çıkanını duymuştum da aşağılara düşen tanıdığım tek sen varsın.
I mean, I've heard of birds sleeping their way to the top, but you're the first I know who slept their way to the bottom.
"En savunmasız olduğum ve üzerimde olduğun o anı hatırlıyor musun?" "Tavşan deliğine düşmüştüm ve sen de beni aşağılara sürüklemiştin." "Gece yarısında ruhumun en karanlık kısımlarını seninle paylaşmıştım."
" Hey, remember when you were there at my very rock bottom and I went down the rabbit hole and dragged you in with me and bared the darkest parts of my soul to you in the midnight hours?
Bu aşağılıkları, az çok tanıdıkları inşaatçıyla nasıl konuşturacağım peki?
And how am i supposed to get these scumbags to talk to A contractor they barely know?
Sen burada aşağıda kimse var mı bak.
You see if there's anybody else down here.
Aşağıdayım!
I'm down here!
Ayakkabılarımı aşağı atsam ondan daha güzel 50 kıza çarpardı.
I could throw a shoe clown Sunset, hit 50 better looking girls.
Onu senin balkonundan aşağı atıvereceğim.
I am emotional. I'm gonna toss her off your deck.
Aşağıya baktım.
So, I checked downstairs.
Ve öyle bir şafağı durdurmak için her türlü aşağılanmaya katlanacağım.
And I would endure any amount of degradation to hold back that particular dawn.
Benim için aşağılayıcıydı.
I'm humiliated for you.
Mack aşağı inip Skye'a yardım etmelisin.
Mack, you should head downstairs, assist Skye with intake.
Aşağıdan çağrılıyorum.
I'm being paged.
Bir binadan aşağı atlarım çünkü beni yakalayacağından en ufak bir şüphem yok. Ya Karınca Adam?
I dive off a building, I have no doubt you'll catch me.
Arkadaşım olduğunu sanıyordum aşağılık herif.
I thought you were my friend, asshole. - Mike.
Seni tekrar mı aşağıladı?
Did you insult you again?
- Aşağı dönüyorum!
I'm going back in!
Sevinçliyim, aşağıya Savaşmaya gidiyorum yanımda sevdiğim adamla.
I'm glad I'm gonna go down fighting next to the man I love.
Aşağı giden yolda lazım olacak.
That's gotta be the way down there.
Şimdi bunları aşağı götür, tamam mı?
Now, let's get these down below, okay?
Sakıncası yoksa onu aşağı indirebilir misiniz, bayım?
Would you mind putting that down please, sir?
- Aşağı inmemiz lazım.
- We gotta go down there, man.
Sen aşağı insen olmaz mı?
Why don't you wanna come downstairs?
Geldiğim yerde insanlar hâlâ eskiden oldukları gibi. Aşağı yukarı, iyi ya da kötü.
I'm from a place where people are still like they were... more or less, better or worse.
Al bakalım, aşağılık kalleş.
Pick it up, you filthy rat
Aşağıya inip hatalarını yüzlerine vurmalı mıyız?
So, should we go back downstairs and rub their noses in it?
İşim bitince, buraya gelip seni o pencereden aşağıya atacağım.
When I'm done, I'm gonna come back here and throw you through that window.
Korkarım aşağıdaki meslektaşlarımın söylediğinin aynısını söyleyeceğim.
I'm afraid I'm gonna have to tell you the same thing my colleagues downstairs just did.
Tam bir aşağılıkmışım.
I've been a total asshole.
Sadece dizden aşağısı lazım.
I only need it from the knee down.
Hunter, aşağıya gelip çantamı getirmeni istiyorum.
Hunter, I'm gonna need you to get down here, and bring me my briefcase.
Peki, aşağı iniyorum. Bir şey olursa arayacağınıza söz verin.
Okay, i'm going down Promise to call if there is anything.
ama yukarıya baktığımda emin olamadım, bu adamın hızla aşağıya düştüğünü gördüm.
But then I looked up, and I saw this man come crashing down.
Katilin Nora'nın S.U.V.'ını, otobandan aşağı nasıl uçurduğunu ortaya çıkardım.
I figured out how the killer got Nora's S.U.V. to fly down that freeway.
Ne dediğin umurumda değil,... ama o aşağılık herif asla bizim tarafımızda olmaz.
I don't care what you say, but that weasel is never gonna be on our side.
Birbirimize güvenebilelim diye sana kendimi açtım beni aşağılayabilmen için değil.
I opened up to you so that we could build trust, not so that you could humiliate me.
Umursadığını söylediğin bir adama yardım edebilmek için seni aşağıladım.
I humiliated you to help a man you say you care about.
Nereye istersin? Yukarıya doğru mu yoksa daha aşağıya mı istersin?
Where you want it, up high, or you want it, like, lower,