English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ A ] / Aşağıda mı

Aşağıda mı Çeviri İngilizce

2,426 parallel translation
Evan aşağıda mı?
Is Evan downstairs?
- Aşağıda mı?
- Down here?
Başını aşağıda tut, tamam mı?
Just keep your head down, okay?
"Ve burası evin hanımının dışkısının çoğunu yapacağı oda bütün dışkısını değil, çünkü muhtemelen O birazını da hizmetlilerin dikkatlerini yaptıkları işe vermeye zorlamak için aşağıdaki tuvalete yapacaktır."
"And here's the room where the lady af the hause" will take most af her shits... Not all af her shits,'cause she'll prabably take
Aşağıda kimse var mı?
Is anyone there?
Tutunamasaydım yamacın kenarından düşerken kendimle birlikte Leo'yu da çekip 2100 metre aşağıya Orta Rongbuk buzuluna beraber düşebilirdik.
Had I not caught myself, there's a good chance I could have fallen over the edge, pulled Leo off of the mountain and fallen 7,000 feet to the central Rongbuk glacier.
Martin... Bavulunu hazırladım. Aşağıda.
Martin... I've packed your suitcase.
Bu yer nerde aşağıda mı?
Where is this all going down?
Aşağıda bir doktora ihtiyacımız var.
We need a doctor down here.
Aşağıda buluşalım. Peki.
So, I'll meet you at the valet?
Aşağıda birşey yaptığım yok anne.
- Ma, there's nothing going on down in the basement.
Aşağıda uyuşturucu kullandığını bir göreyim, yeminle bacaklarını kırarım.
I find out you're doing drugs down there, I swear, I'll break your legs.
Şoför aşağıda çantalarla beni bekliyor sürpriz yapayım dedim, ama yarın...
I left the driver downstairs waiting with the bags,
Bay Rawson aşağıda sizi bekliyor, hanımım.
Mr Rawson downstairs for you, miss.
Eldiveni aşağıda tut, tamam mı?
All right, keep that glove down, now, all right?
- Şu aşağıda oturan kız mı?
- Wait, is that the girl from downstairs?
oyunları aşağıda beraber oynasak daha iyi olacak sanırım.
Uh... maybe we could all play a game down here.
Tatlım, yukarıda dikkatli ol, tahtalar çürümüş aşağı düşeceksin.
Hey, honey, be careful up there, that wood's all rotten, you could fall right through.
Sanırım, tam buradan aşağıda sağ tarafta.
I think it's just down there on the right-hand side.
Ne kadar şanslıyım, aşağıda bir barım var.
Luckily for me, I own a bar downstairs.
Sen yukarıya çık, ben aşağıda kalayım yoktu.
You know, it was not like, I'm downstairs and you are upstairs doing your thing and I'm filming.
Eğer itiraflarına başlayacak olursan yemin ederim ki bu uçaktan aşağı düşecek olan bir sonraki şey ya sen olacaksın, ya da ben olacağım.
So if you start with this confession, I swear either me or you Are gonna be the next thing to get out of this plane.
Bak, artık aşağıda çalışmıyorum elemanlar seninle dalga geçmeye başlarlarsa senin de kendini savunman gerekir.
Look, I'm not down there anymore, So if the guys start making fun of you, You just, you gotta stand up for yourself.
Ben annenle aşağıda olacağım, tamam mı?
I'll be downstairs with your mom, all right?
Ama aşağıda beklediğine eminim. Kaldırımın kenarına oturmuş sigarasını tüttürüyordur ve benim çıkmamı bekliyordur.
But I'm sure she's down there sitting on the curb, chain smoking and waiting for me to come out.
Tüpün uzunluğunu belirlemek için burundan kulak memesine kadar ölçüyorum sonra da böyle aşağı doğru ilerletiyorum.
To get the length of the tube that I'm gonna need, I measure from the tip of the nose to the earlobe and down to the xiphoid process, which is here.
Bunları da çatıdan aşağı atarsan, ilk uçakla New York'a gelirim ve suratına asit fırlatırım.
If you throw them off the roof I'll fly to New York and fling acid in your face.
Seni aşağıladıktan sonra da mı?
Not even after I humiliated you?
İşte o zaman aşağıda bir şeyler olduğunu anladım.
And that's when I noticed there was something hidden down there. Money.
Kes sesini. Aşağıda neler oluyor gidip bir bakacağım.
Shut up. I'll go see what's happening downstairs.
Çıtanın ne kadar aşağıda olduğunu hatırlatmak mı?
Trying to remind me how low the bar is?
Çantalarım aşağıda.
My bags are downstairs.
Gözünü aşağıda tut, arkadaşım.
Pipe down there, pal.
Geçen hafta Aşağı 9 : da kendi yapacaklarımızı yaptık.
We did our thing last week in the lower nine, So she ain't got to worry about that.
"Bu sözlerini Tanrı da duyuyor aşağılık!" dedim.
And I'm like, "from your mouth to god's ears, asshole."
Varil sızıntısı mı bilemiyorum ama aşağıda epey kokan bir şeyin var.
I don't know if it's a barrel leak but you got something mighty stinky down there.
Daha sonra da deneyimizde kullanmak için helikopterin aşağıya doğru oluşturduğu hava akımının ne kadar ağırlık uyguladığını bulmalıyız.
Own helicopter. And then what we'll do is, We'll measure the downdraft created by a helicopter,
Bizim için aşağıda yer ayırtmıştım, Aslında kahvaltı için vaktim yok.
I've made a reservation for us down the - - oh, I don't have time for breakfast, actually.
- Şapka askılığımız da camdan aşağı uçtu.
Our hat rack fell through the window.
- Aşağıda sorunlar mı var?
- Trouble in paradise?
Çünkü sana aşağıda öyle şeyler yapacağım ki aklını alacağım.
Because I'm gonna do things to you down there That will rock your world.
Ayrıca kıvrımların akım yapılarını görüyorsunuz, bu kanallar araziyi kesiyor ve burada da görüyorsunuz su dalgalar halinde akarken kanalları oyuyor ve kıvrımlar üzerinde dolaşıyor ve aşağı yönde akarken dev vadileri yarıyor.
Also, you see the structures upstream of the folds, these grooves cut into the landscape. And you see that here, grooves cut into the landscape as the water cascades down and then flows over the folds and cuts the gigantic valleys out as it moves downstream.
Adamlardan biri şüpheli tanımına uyuyor aşağıda kimse var mı?
Uh, one of them matches the subject's description.
Sizi bir içki içmeye çağıracaktım, çocuklar aşağıda bekliyorlar.
I wanted to ask you out for a drink, the boys are downstairs, waiting.
Hey pantolonun da belirli bir zamanda aşağı iniyor mu? ...... yoksa tüm şov bundan mı ibaret?
Hey, uh,
Dostum, aşağıda çok sağlam şeyler var. Ben dalıp aramaya devam ediyorum.
Dude, there's so much cool shit down there, I'm gonna keep diving looking for it.
Aşağıda buluşalım... "
Meet me downstairs in the... "
Aşağıda olan şeylerin kayıtlarının değiştirilmesine kesinlikle razı olamam.
There's no way I'm going to agree to some falsified account of what went on down there.
Benim aşağı Florida'da ki su aerobiği sınıfımı bilirmisin?
You know who's in my water aerobics class down in Florida?
Aşağıda kendi mısır gevreğiniz yok mu?
Don't you guys have your own cereal downstairs?
Bu bilgisayarda ulaşamayacağım hiçbir şey yok aşağıda.
There's nothing down there that can't be accessed by this computer.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]