English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ B ] / Bacaklarım

Bacaklarım Çeviri İngilizce

4,071 parallel translation
Hapse girmekten daha zor bacaklarımı kullanamamaktan Jade'nin hayata gözlerini kapatmasından daha zor.
Harder than prison... than... losing the use of my legs... than losing Jade to the life.
Bacaklarımı açmak istiyorum.
I want to stretch my legs.
Sadece bacaklarımı esnetiyorum.
Uh, just stretching my legs.
Kurtarın kendinizi bacaklarım!
Save yourself, legs.
* Odun keserken hiç durmazmış bacaklarım *
♪ While chopping wood ♪ I moved my legs
Bacaklarımı bilime satmak zorunda kaldım.
I was forced to sell my legs to science.
Biraz bacaklarımı açayım.
I'm just stretching my legs.
Bu yüzden babam döşemesine iki küçük delik açtı böylece bacaklarımı oradan çıkartıp Fred Çakmaktaş gibi sürebiliyordum.
So my dad had to drill two little holes so I could stick my feet through...
Ben yoruldum, bacaklarım acıyor, biraz oturmak istiyorum.
I'm tired, my legs are hurting, I want to sit for a bit.
Bacaklarımın arasında ezilmesini mi istiyorsun?
You want to squeeze him between the legs of my...
ayrıca, o kıyafetin içinde bacaklarımın da muhteşem görünmesi beni incitmedi.
Besides, it didn't hurt that my legs looked great in her outfit.
Ayakta çok kalınca Bacaklarım ağrıyor.
My legs hurt when I'm standing too long,
Bacaklarım uyuştu.
My legs are asleep.
Bacaklarımın titrediğini hissediyorum.
My legs are feeling a little shaky.
Belimin altında keskin bir acı var ve bacaklarımı hissedemiyorum.
There's a sharp pain down my back and I can't feel my legs.
Sadece bacaklarım hala hissiz.
Just my legs are still numb.
O sucuk kostümüne bacaklarım bile sığmadı.
I couldn't even get my leg in that bratwurst outfit.
On dakika bekler ve sonra uzanırdı bacaklarımı yakalardı...
She would wait for ten minutes and then reach out and grab my legs... I'd be, like
Ama bacaklarımı epey yükseğe kaldırabiliyorum.
But I can kick my legs up real high.
Ayrıca, kadın beni gördü ve bacaklarımın sağlam olduğunu biliyor.
Besides, she's seen me, and she knows that my legs work!
Sadece bacaklarımı değil.
I can't... not just here.
Bacaklarımın arasına bundan daha büyük motorlar aldığım oldu.
I've had bigger hogs than this between my legs.
Bacaklarımın altındaki senin ayakların mı?
Are those your feet under my legs?
Eğer ki bırakırsam, önce bacaklarım kırılır.
If I push off, it'll be my legs that break first.
İşte bu yüzden, buzlu içeceğimi bütün gün bacaklarımın arasında taşıyorum.
That's why I been holding my Slurpee between my legs all day.
Muayene koltuğunda bacaklarımı ayırmama gerek var mı?
Now, would I have to put my legs up in the stirrups?
Ya da bu ilişkide bazı şeyler için daha erken bacaklarımı kafama dolayabileceğimi sanmıyorum mu desem?
"I don't think I can have my legs up around my ears tonight"?
Bacaklarım o kadar açılabilir.
My legs can go up there. They're fine.
Bacaklarımı hissetmiyorum.
I can't feel my legs.
Özellikle de bacaklarımın arası.
Especially, between my legs
Bacaklarımı alıyorum. Herkes gibi işte.
I shave my legs, like everyone else.
Ron, bacaklarım nerede?
Ron, where's my legs?
- Bacaklarım nerede?
- Where are my legs?
Bacaklarım yok Ron.
I don't have any legs, Ron.
Tabancasını boğazıma dayadı sonra onu bacaklarımın arasına getirdi.
He held his gun to my throat... Then he moved it down between my legs...
Sonra onu bacaklarımın arasına getirdi.
Then he moved it down between my legs...
Bacaklarını ben tutarım.
I hold his legs.
Böyle pis yalanlar söylemeye devam edersen, bacaklarını kıracağım.
Keep telling those dirty lies, and we'll break your friggin'legs.
Testeremle sikini bacaklarının arasından kopar... Siktir ya!
I'm going to saw your fucking legs off you dick...
Testeremle sikini bacaklarının arasından kopar...
I'm going to saw your fucking legs off, you dick. Oh, shit!
Umarım o kelimeyi arka bacakları çok kuvvetli olan su kuşu anlamında kullanmışsındır.
I hope you're referring to the aquatic bird with vigorously strong hind legs.
Uyandığında konuşup kol ve bacaklarını oynatabilirse kan dolaşımının iyi olduğunu ve greftlerin tuttuğunu anlayacağız.
When she wakes up, if she can speak and move her arms and legs, then we'll know she got good blood flow and that the grafts held.
Bunun yerine, sadece bacaklarına masaj yapayım.
Instead of that, just let me massage your legs.
Kalkığında, bacaklarının arasını yıkarım.
When she rises up, I clean her legs and in between...
Süper sıçrama becerileri için kendime robot bacakları taktım ve geliş gidişlerimi saklamak için duman makineleri ile donattım.
I rigged robotic legs to give me super jumping abilities and fitted them out with smoke machines to disguise my comings and goings.
Kollarınız bacaklarınızı mı kıskanıyor?
Are your arms jealous of your legs?
Siz fahişelerin ağzını yırtacağım. Ve bacaklarınızı ayıracağım.
I will tear apart your traps, you whores, and spread apart your crotches
Evet... Senin de ağzını yırtıp bacaklarını birbirinden ayıracağım!
I will tear apart your trap and spread apart your crotch!
Siktiğimin yolundan çekil yoksa bacaklarını kırarım.
Get out of the fucking way or else I'll break your legs.
Evet, onun bacaklarını çok pis kıracağım.
Yeah, I'll bust his legs good.
Bu da yaşamak için çalışmak mıdır? Bu kolun altında en iyi arkadaşının bacaklarını ve bu kolunda da geri kalanını taşımak mıdır?
Is it working for a living when I carried my best friend's legs under this arm, and the rest of him under this arm?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]