Biliyorlar mı Çeviri İngilizce
1,771 parallel translation
- Ne kadar olduğunu biliyorlar mı, Brian?
- Do they know how long, Brian?
Acil olduğunu biliyorlar mı?
Do they understand this is an emergency?
Kaynağı biliyorlar mı?
Do they know the source?
Peki, onun kim olduğunu öğrenirlerse, o zaman ne yapacaklarını biliyorlar mı?
What if they found out? Would they all know what to do?
Evime gelip, bunu çaldığını biliyorlar mı?
Do they know that you came to my house and stole that?
Biliyorlar mı?
Do they know?
Bu adamlar aracın nasıl göründüğünü biliyorlar mı?
Do these guys know what this looks like?
Annen baban nerede? Ne yaptığını biliyorlar mı?
- Do your parents know what you're doing?
Babalarının öldüğünü biliyorlar mı?
Do they know their father is dead?
- Oodlara nasıl davrandığınızı biliyorlar mı?
- They know how you treat the Ood?
Soyguncuların kim olduğunu biliyorlar mı?
Do they know who they were?
Birşey biliyorlar mı?
I saw you talking to those people over there.
Sence, Luke'un onun abisi olduğunu biliyorlar mı?
You reckon they know Luke's her brother?
Sizce ne olacağını biliyorlar mı?
Do you think they know what's about to happen?
- Gizli değişim noktasının nerede olduğunu biliyorlar mı?
- Do they know where the dead drop is?
Sizin evdekiler benimle olduğunu biliyorlar mı?
Do your family members know that you've come with me?
Nerede olduğunu biliyorlar mı?
They know where you are?
- Burada olduğumuzu biliyorlar mı?
- Do they know we're here?
Nasıl bu kadar hastalandığını biliyorlar mı?
Does anyone know how she got sick like that?
Bu kadınlar, senin cipsini salsa sosuna ve guacamole'ye bandırdığını biliyorlar mı?
Do these broads know that you're dipping your chip in the salsa and the guacamole?
Evet. Peki Erica'nın kararını biliyorlar mıydı?
Yeah, and were they aware of Erica's decision?
Bunlar neden söz ettiğimi biliyorlar.
These guys know what I'm talking about.
Çocuklarımın, işimden aldığım hazzı bilmelerini istiyorum ama bu, her gün onların annesi olmaktan aldığım hazla kıyaslanabilecek bir şey değil onlar bunu biliyorlar.
I want my kids to know the joy that I get from my work, but it's nothing compared to the joy that I get from being their mother every day... and they know that.
Gündüz kaçacağımızı biliyorlar.
They, uh, they know we're breaking out this afternoon.
- Tanrım, bu işi iyi biliyorlar.
God, they're good!
Burada kaldığımı nereden biliyorlar?
How do they know I'm staying here?
Mekanikle ilgilendiğimi biliyorlar.
They're gonna know that I'm around mechanics.
Onu aradığımızı biliyorlar ve bizimle oynuyorlar. Tüm olan biten bu.
They saw us coming and they are taking us for a ride, it's as simple as that.
Carlton'ı biliyorlar mı?
Do they know about Carlton?
Artık nerede yaşadığımı biliyorlar.
They know where I live.
Birinin JR'dan para çaldığını fark ettim ve sanırım peşlerinde olduğumu biliyorlar.
I found out that someone is stealing money from JR. And I think that they know that I'm onto them.
Onları aradığımızı biliyorlar ve onları bulacağımıza inanıyorlar.
They know we're looking for them. And they believe we're gonna find them, too.
O zaman ne yapacaklarını biliyorlar mı?
Would they all know what to do then?
Burada olduğumu biliyorlar ve ameliyat sonrası bir fotoğrafımı çekmek için ölüyorlar.
And they know I'm in here. And they are dying to get a photo of me post-surgery.
İmkanlarımız var ve kayıtlarda bunu uzun bir süredir istediğimizi biliyorlar.
We have means, and we've been to doctors, so it's on the record that it's something we've been wanting for a long time.
Gardermoen'da olacağımızı biliyorlar.
They know we'll be at Gardermoen.
- Nerede yaşadığımı biliyorlar.
- They know where the fuck I live.
Belki de ışığı söndürdüler, zira biliyorlar ki ölüyorum.
Maybe they turned off the lights, because they know that... I'm dying.
Arkadaşlarım bunun bir kaza olduğunu biliyorlar.
the men know it was an accident.
Bakın sabit diske el koymanız gerektiğini biliyorum, ama teknik olarak o görüntüler Kanal 13 haberlerine ait ve patronlarım o depoda bir şeylerin olduğunu biliyorlar ve biz...
Look, I know you had to confiscate the hard drive, but technically that footage belongs to Channel 13 News, and my bosses know that something went down in that warehouse, and that we...
"Hastanede ayak izini kaydettiler benim çocuğum olduğunu biliyorlar ölmene müsade edemem. Ye şunu."
"They have your footprint at the hospital, they know that I have you, I'm not allowed letting you die you piece of shit, eat it!"
- Burada olduğumu nerden biliyorlar?
- How the hell do they know I'm here?
Tahminimce Iowa'dan olduğumu biliyorlar.
Guess they know I'm from Iowa.
- İlaç kullanmadığımı biliyorlar ama.
Just tell her you're in the nurse's office. - They know I'm not on meds, though.
Bakalım Self hakkında ne biliyorlar.
See how much they know about Self.
Oğlunu tutuklamadan, istedikleri zaman gidebileceklerini biliyorlar. Ki zaten Darren'in mazeretini boşa çıkarmanın bir yolunu arıyorum.
He knows that unless I arrest his son, they can leave whenever they want, which is why I'm trying to find out if we were able to break darren's alibi.
İş yerini ara nerde olduğunu biliyorlar mıymış öğren.
- Call his work.
Polis olduğumu biliyorlar.
They know I'm a cop.
Yolda olduğumu biliyorlar ama ameliyatı bekletmeleri mümkün değilmiş.
they know i'm on my way, but they can't delay the surgery.
Biliyorlar, fakat bunu kabullenemiyorlar, tamam mı?
They know, but they can't face it, all right?
Tehlikenin olduğu yerlere bakacağımızı biliyorlar?
We know where they want us to look. Where's the danger?