Bir anlaşma yapmıştık Çeviri İngilizce
390 parallel translation
- Bir anlaşma yapmıştık.
- We made a deal.
Bir anlaşma yapmıştık.
We had an agreement.
Aramızda ufak bir anlaşma yapmıştık, Jeff.
You and I had a little deal, Jeff.
- Bir anlaşma yapmıştık.
- I thought we made a deal.
Bir gece, 12 yıl önce, senle ben birlikte küçük bir anlaşma yapmıştık.
One night, 12 years ago, you and I got into a little deal together.
Yanılmıyorsam bir anlaşma yapmıştık. Git sen buradan!
- We made a pact!
Silah yok diye bir anlaşma yapmıştık.
I thought, we would have an agreement.
Seninle bir anlaşma yapmıştık.
Me and you had an arrangement.
Bir anlaşma yapmıştık.
We made a deal.
- Bir anlaşma yapmıştık, Clifford.
- We have an agreement, Clifford?
Calla, bunun hakkında konuşmamak için bir anlaşma yapmıştık.
Calla, we made a bargain not to talk about that.
Bir anlaşma yapmıştık!
We made a bargain!
O, ben ve Red, aramızda fazladan pay için bir anlaşma yapmıştık.
We had a little agreement... him, Red and me, for an extra share between us.
Bir anlaşma yapmıştık, 25,000 dolar.
We made a deal, $ 25,000.
Yani, kocanız ve ben... biz bir anlaşma yapmıştık.
You see, your husband and I, we had an arrangement.
Bir anlaşma yapmıştık.
We had a deal.
Bir anlaşma yapmıştık, değil mi?
We made a little deal, didn't we?
Hey, bir anlaşma yapmıştık.
Hey, we had a deal.
Geçen sefer bir anlaşma yapmıştık.
We made a deal last time
Bir anlaşma yapmıştık, unuttun mu?
We made a pact, Remember?
Bir anlaşma yapmıştık!
We made an agreement.
- Bir anlaşma yapmıştık ve beni hayal kırıklığına uğrattın.
- We had a deal and you let me down.
Bir anlaşma yapmıştık!
We had an agreement, son! Look!
Seninle aramızda bir anlaşma yapmıştık.
An arrangement was made between you and us.
Hayır, bir anlaşma yapmıştık.
No, we had a deal.
Bir anlaşma yapmıştık ve şimdi ikimiz de payımıza düşeni alacağız.
We had a deal... and now we've just got each other.
Arlen, sen ve ben bir anlaşma yapmıştık.
Arlen, you and I had an agreement.
Buraya taşındığımızda bir anlaşma yapmıştık.
When we moved here, we made an agreement...
Bir anlaşma yapmıştık.
We had an arrangement.
Bak Serlano, bir anlaşma yapmıştık, değil mi?
Look, Serlano, we had a deal, all right?
Bir anlaşma yapmıştık, hatırladın mı?
We made a bargain, remember?
- Bir anlaşma yapmıştık.
Now, we had a deal here.
Bir anlaşma yapmıştık, Bay Lindstrom pazarlık süresince dışarıya satış yapmayacaktınız.
We had an understanding, Mr. Lindstrom... no commercial sales to anyone else while we were negotiating.
Bir anlaşma yapmıştık!
We had a pact!
Bu konuyu konuda konuşacak birşey yok çünkü seninle bir anlaşma yapmıştık, ama sen bunu çiğnedin!
We have nothing to talk about because we had an agreement and you broke it!
Bir anlaşma yapmıştık lanet herif!
We had a deal, damn it!
Bir anlaşma yapmıştık!
We made a deal!
Sizinle bir anlaşma yapmıştık.
I thought we had a deal here.
Bir anlaşma yapmıştık.
We made a pact!
Bir anlaşma yapmıştık.
I mean, we had an agreement.
Vaskanlar ile ticari bir anlaşma yapmıştık.
We had negotiated a trade agreement with the Vaskans.
Bak, seninle bir anlaşma yapmıştık.
Look, we had a deal here.
- Bir anlaşma yapmıştık.
- We had an agreement.
Bob, bir anlaşma yapmıştık.
Bob, we had a deal.
Yapmayın çocuklar bir anlaşma yapmıştık.
I mean, we made a pact.
Bir anlaşma yapmıştık.
I thought we had a deal.
Bir anlaşma yapmıştık.
It's not enough.
Bir anlaşma yapmıştık!
We had a standstill!
Bir anlaşma yapmıştık.
You said you wouldn't fuck me and I wouldn't fuck you until we got this fuck outta the fuckin'picture. We had a deal.
Şimdi de köpeğimi gezdirmek için 10 dolar mı istiyorsun? Dinle, bir anlaşma yapmıştık, seni 8 yaşındaki piç.
Listen, we had a deal, you little eight-year-old bastard.
Hatırlatmak hoşuma gitmiyor ama bir anlaşma yapmıştık.
[Sighs] I hate to remind you, but we had a deal, remember?
bir anlaşma yapalım 69
bir anlaşma yaptık 80
bir anlaşmamız var 19
bir anlaşmamız vardı 48
bir ay sonra 33
bir anda 56
bir adam var 42
bir avukat 38
bir alman 26
bir ara 40
bir anlaşma yaptık 80
bir anlaşmamız var 19
bir anlaşmamız vardı 48
bir ay sonra 33
bir anda 56
bir adam var 42
bir avukat 38
bir alman 26
bir ara 40
bir ay 77
bir an 49
bir at 67
bir adam 202
bir aptal 17
bir arkadaşım var 42
bir ay önce 34
bir araba 43
bir an önce 40
bir anlamda 46
bir an 49
bir at 67
bir adam 202
bir aptal 17
bir arkadaşım var 42
bir ay önce 34
bir araba 43
bir an önce 40
bir anlamda 46