Bir anlaşma yapalım Çeviri İngilizce
672 parallel translation
- Bir anlaşma yapalım.
I will do you a deal.
Bir anlaşma yapalım.
Let's make a deal.
Seninle güzel bir anlaşma yapalım.
I'm going to make a fair deal with you.
"Seninle bir anlaşma yapalım," dedi.
"I'll make a bargain with you," she said.
Bir anlaşma yapalım.
Let us make a deal.
Seninle bir anlaşma yapalım.
I'll make a deal with you.
Dinleyin bayan kırık çıkıkçı gelin bir anlaşma yapalım.
Look, madam bone breaker, let's do something.
Bir anlaşma yapalım o halde.
I'll make a deal.
Seninle bir anlaşma yapalım, Mary.
I've got it. I'll make a deal with you, Mary.
Bir anlaşma yapalım.
I'll make a deal.
Bak seninle bir anlaşma yapalım.
Let's make a deal.
Bir anlaşma yapalım.
I'll trade you...
"Bak bir anlaşma yapalım." dedim.
I said, " Look, we make a deal.
Generalim, bir anlaşma yapalım...
General, I'll make a deal with you :
Bir anlaşma yapalım mı, ne dersin?
- What do you say we make a deal?
- Bir anlaşma yapalım.
- I'll make a deal with you.
- Seninle bir anlaşma yapalım.
I'll make a deal with you.
Bir anlaşma yapalım.
I'll deal us a couple of hands.
Baba, bir anlaşma yapalım.
Papa, let's make a pact.
Bak, bir anlaşma yapalım.
I want to make you a deal.
Sizden alabilmek için bir anlaşma yapalım mı?
is there some arrangement I could make with you to buy her a new one?
Bir anlaşma yapalım. Eğer ona rastlarsak, Casey Jones'la savaşmama izin ver. Karım senin olsun.
I get a crack at CaseyJones if we run into him... you get my wife.
Gel bir anlaşma yapalım.
Let's make ourselves a deal.
Seninle bir anlaşma yapalım.
- Wonderful. I'll make a deal with you.
Seninle bir anlaşma yapalım.
Let's make a deal.
Tamam, bir anlaşma yapalım.
Okay, let's make a deal.
Bir anlaşma yapalım.
But what a deal.
Bir anlaşma yapalım mı?
Shall we make a bet?
Bak seninle bir anlaşma yapalım.
I'll tell you what. I'll make a deal with you.
Bir anlaşma yapalım Mike.
I'll make a deal with you, Mike.
Bak ne diyeceğim, Sheriff, Seninle bir anlaşma yapalım.
Tell you what, Sheriff, make a deal with you.
Bakın ne diyeceğim, bir anlaşma yapalım.
I'll tell you what, I'll make a deal with you.
Seninle bir anlaşma yapalım.
Make a deal with you.
Bakın, sizinle bir anlaşma yapalım.
Look, I'll make a deal with you.
Seninle bir anlaşma yapalım.
Listen, Baciu, let's make a deal.
Seninle bir anlaşma yapalım.
I'll do a deal with you.
Gel bir anlaşma yapalım.
Let's make a deal.
Seninle bir anlaşma yapalım.
I'll make a trade with you.
Altının nerede olduğunu, sadece ben biliyorum,... seninle bir anlaşma yapalım.
Only I know where the gold is. And you won't get it. Unless... you make a deal with me.
Bir anlaşma yapalım mı?
Shouldn't we make a deal?
O zaman, bir anlaşma yapalım.
Well, anyhow, let's make a deal.
Gel seninle bir anlaşma yapalım.
Let's make a deal.
- Martin, gel bir anlaşma yapalım...
- Martin, let's come to an agreement...
Bir anlaşma yapalım.
I'll make you a deal.
- ve bir anlaşma yapalım!
- talk to him and make a deal!
Johnson, madem çok acelen var seninle bir anlaşma yapalım.
Johnson, if you're in such a goddamn hurry, I'll make you a deal.
Tamam seninle bir anlaşma yapalım.
All right you got yourself a deal.
Bir anlaşma yapalım.
Let's make a pact.
Bir anlaşma yapalım.
Can we make a deal?
Önce bir anlaşma yapalım.
We're making a deal first.
- Onun için uğraşıyorum. - Seninle bir anlaşma yapalım.
- l'll make you a deal.
bir anlaşma yaptık 80
bir anlaşmamız var 19
bir anlaşmamız vardı 48
bir anlaşma yapmıştık 33
yapalım 156
yapalım mı 27
yapalım şunu 42
yapalım şu işi 30
bir ay sonra 33
bir anda 56
bir anlaşmamız var 19
bir anlaşmamız vardı 48
bir anlaşma yapmıştık 33
yapalım 156
yapalım mı 27
yapalım şunu 42
yapalım şu işi 30
bir ay sonra 33
bir anda 56
bir adam var 42
bir avukat 38
bir alman 26
bir ara 40
bir ay 77
bir an 49
bir at 67
bir adam 202
bir aptal 17
bir arkadaşım var 42
bir avukat 38
bir alman 26
bir ara 40
bir ay 77
bir an 49
bir at 67
bir adam 202
bir aptal 17
bir arkadaşım var 42
bir ay önce 34
bir araba 43
bir an önce 40
bir anlamda 46
bir ay içinde 20
bir ailem var 30
bir adam vardı 32
bir adamın 26
bir anlamı yok 53
bir akşam 28
bir araba 43
bir an önce 40
bir anlamda 46
bir ay içinde 20
bir ailem var 30
bir adam vardı 32
bir adamın 26
bir anlamı yok 53
bir akşam 28